34.Bölüm

20 8 65
                                    

(Sapanca, 12 Mart)
Tabak sesleri, şömineden gelen odun yanma sesleriyle yavaş yavaş gözlerimi araladım, neredeydim ve ne zamandır uyuyordum bilmiyordum tek bildiğim ağlayarak kapıda beni bekleyen Hakan'ın arabasına binmem, annemin arkamdan ağlayarak bakan gözleri ve bana gitme bile dememesi. Yatakta doğrulduktan sonra gözümden akan yaşları sildim ama ağlamama engel olamıyordum gözüm birden kapıya kayınca hızlıca oraya yöneldim ve dışarı çıktım heryer bembeyazdı ve kar yağıyordu. Derin bir nefes aldım ve etrafa bakındım bungalov bir evde olduğumuzu farkettim.

"Zeynep, uyanmışsınız güzelim." Hakan'ın seslenmesiyle üşüdüğümü farkettim öyle soğuktu ki üşüdüğümü hissedince ellerimi koluma götürdüm.

"Hakan, nereye geldik." Hakan'ın yanıma gelip sarılmasıyla kollarımı ona sardım.

"Hastalanıcaksın güzelim, dışarısı felaket soğuk." Beni içeriye doğru çevirip elimi tuttu ve kapıyı kapattı.

"Moralim öyle bozuk ki, hayatımda ilk defa boşluğa düşmüş gibi hissediyorum." Hakan gözümden akan yaşı eliyle sildikten sonra elimden tuttu saçlarımı geriye attı.

"Gel yüzünü yıkayalım." Dedi el ele banyoya gittik. Yüzümü yıkarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordum. Hakan sabırla başımda bekledi ona döndüm havluyla yüzümü kuruladı ve alnımı öptü.

"Ağla, içini dök, istersen yemek yerken bana anlat."

"Hayır, yemek istiyorum." Dedim içeriye ilerlerken.

"Lütfen ya yemek derkende öyle muazzam birşey bekleme sandviç yaptım." Diyince gülümsedim bir an Hakan'ın yemek yaptığını düşündüm. Mutfağa ilerleyip masaya oturdum ve bir ısırık aldım ve ağzımda çevirmeye başladım.

"Neden geldik?"

"Çünkü aklıma başka yer gelmedi eve dönemezdim, seni defalarca aradım bakmadın meraktan öldüm ve gelmek zorunda kaldım, kapıda ambulans vardı sonra seni görünce rahat bir oh çektim. Arabaya bindin sonra direk uykuya daldın." Kafamı ona çevirdim.

"Evde neler oldu." Dedim.

"Boşver beni sen anlat uyurken bile sayıklıyordun."

"Annemle konuştum yani konuşmak denilirse bana seninle görüşmiyiceğimi, ayrılıcağımı söyledi anlatmaya çalıştım dinlemedi olay daha çok büyüdü sonra Onur geldi içmiş çok kötü görünüyordu ona sonra konuşalım falan dedim dinlemedi."

"Sana birşey mi yaptı." Diyip sözümü kesince durdum.

"Hayır, aynaya hızlıca vurunca eli kanamaya başladı ben senin eserinim hadi sevin falan derken herkes içeriye doluştu sonra annem birdaha eve dönme diyip benden vazgeçti beni dinlemeden onlara inandı, Onur'u ilk defa böyle gördüm ve çok korktum." Akan göz yaşlarımı tek tek elimle silerken Hakan beni izliyordu.

"Biz yanlış birşey yapmadık Zeynep, her insan gibi sevdik evet yanlış yaptık, hatalarımız oldu ben seni çok üzdüm ama sonunda tekrar beraberiz, sen benimsin Zeynep senden asla vazgeçmem anneni aramam istermisin." Telefonunu uzatınca kalakaldım.

"Bu iyi fikir olmaya bilir yani beni dinlemez ve telefonu kapatır." Dedim.

"Ağlamana dayanamıyorum, benim hayatım sensin görmüyormusun." Ayağa kalktım tabağımı tezgaha koydum ve içeriye geri dönüş şöminenin başına oturdum.

"Annenler ne tepki verdi." Yanına oturdu ve bana sarıldı.

"Yani pek senden farkım yok." Diyince gülümsedim.

Süpriz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin