İnsan sesleriyle gözlerimi açtım ki ne göreyim heryerim tutulmuş, güneş heryerime vurmuş, üstümde iş kıyafetlerim ve yüzümde şaşkınlıkla havuz başında şezlong'un üzerindeydim hemen yerimden fırladım akşam burda uyumuş kalmışım of İpek beni neden uyandırmazsın ki nee saat kaç olmuş uyumuş kalmışım burda nasıl bir hafta bu ama bu kadarı da fazla yaa hemen yerimden kalktığım gibi içeriye girdim. İpeği görünce hemen kızmak için gittim ama çok telaştı görünüyordu.
"Ya İpek beni neden uyandırmadın."
"Nerdesin sen Zeynep nerdeyse tüm gün seni arıyacaktım arıyorum açmıyorsun." Hemen telefona baktığım sırada şarjımın bitmiş olduğunu gördüm.
"Şarjım bitmiş akşam uyumuş kalmışım hemde havuz başında başıma gelmeyen kalmadı İpek sen beni dinliyormusun?" Bana birşey söylemek istiyor gibiydi ama söyleyemiyor gibiydi.
"Zeynep sen şimdi sabah gelmedin ya Otel sahipleri de burdaymış ve seni çağırtırmış bide şey dün barda ki garson kız gelsin demişler." İpeğin demesiyle kaynar sular inmişti resmen.
"Nee beni şikayet mi etmişler sakin olmalıyım derin nefes derin nefes gidicem şimdi Otelden ayrıldığımı söyleyip geri dönücem tamam mı." İpeğin arkamdan sakin ol, yapma gibi seslenmesini dinlemeden Otel'in sahibinin odasına doğru ilerlemeye başladım merdivenlerden indim ve alt katta ki odalara bakındım sadece bir kapıda müdür yazıyordu ki burası olması gerekiyordu. Derin bir nefes çektim ve kapıyı tıklatım girin bile demesini beklemeden içeriye daldım. Oda kocamandı buz gibiydi masaya doğru yöneldim siyah dönmeli bir koltukta arkası dönük biri oturuyordu Kadın olsa kesin kavga ederdim de neyse ki değildi.
"Beni çağırtımışsınız buyrun, birşey mi yaptım eğer dün gece yaptığım saygısızlık için çağırdıysanız ben saygısızlık yaptığımı sanmıyorum eğer siz öyle sanıyorsanız Otelinizden ayrılmak istiyorum." Tek bir nefeste içimde ki herşeyi söyleyiverdim.
"Susucakmısın eğer susmak gibi bir niyetin yoksa dışarıya çıkabilirsin." Diyip arkasına dönünce birkaç dakika öyle kalakalmışım ne diyiceğimi bilememişim tabi ki ya Kayalar otel nasılda aklıma gelmemiş aklımın içine...
"Hakan Kaya tabi ya nasılda aklıma gelmez bavulların karışması Otelde seninle karşılaşmam bütün bu olanlar senin başının altından çıkmalıydı."
"Bağırmayı kes!"
"Hayır efendim sen bana emir veremessin sen ayarladın herşeyi öyle değil mi beni küçük düşürmek için sevgilini başıma gelenleri hepsini sen yaptın."
"Bir bağırmayı kessen beni dinlesen benim senin burda çalıştığından inan haberim yok gerçekten sen bana buraya tatile geldiğini söylemedin mi?"
"Söylemek zorunda kaldım ama bunu sana açıklamak zorunda değilim."
"Evet zorundasın sen benim çalışanımsın ve bunu bilmiyorum."
"Keşke sevgilinle ilgilendiğin kadar Otel ile de ilgilensen o zaman haberin olurdu ayrıca bu saaten sonra senin çalışanın olmak istemem bunu bil."
"Sözleşme var ayrılman imkansız."
"Haha sözleşmeyle beni korkutacağını sanıyorsan ben bu işlere gelmem haberin olsun." Ben konuştukça susmuyordu daha çok konuşuyordu.
"Anlat bana bütün herşeyi yalanlarını, oyunlarını beni oyuna getirmelerini."
"Nee ne oyunu, ne yalanı sen hastamısın kimsin sen." Aniden ayağa kalktı ve yürümeye başladı yanıma geldi ve durdu kolumdan tutu ama sımsıkı bi an canımın acımasıya kendimi çekmeye başladım ama bırakmadı.
"Hastayım öyle mi?"
"Kolum acıtıyorsun bırak!" Bırak dedikçe daha fazla sıktı o an ne yaptığını şaşırdığım için elimi kaldırdım istemsizce canımı yaktığı için vurmak istedim elimi havada tutu ve kapıya doğru itti iki elimden de tutuyordu o kadar yakınımdaydı ki nefesini yüzümde hissediyordum, kendimi çekmeye çalışıyordum ama daha da yaklaştı ve bana doğru eğildi gözlerimi kapattmıştım bi an dudaklarını dudaklarım da hissettim evet beni öpmüştü...
————
Yıllardır kaybolduğum karanlığın içinden gün ışığını bulmuş gibiydim içim kıpır kıpır içimde birşeyler yanıyor gibiydi onlarla beraber bende yanmış gibiydim, elerim titriyordu, nasıl birşey hissettirmişti bana bu duygu ilk defa tatığım bir duyguydu bu çok şey anlatmak istiyordum ama sözcükler düğümleniyordu sanki gözlerim uzaklara dalmış gibiydi birden kendimi geri çektim birkaç dakika gibiydi ama bir saatlik etki yaratmıştı. Kollarımı yavaşca bıraktı sonra da kendini yavaş yavaş çekti gülümsüyordu sanki ellerini beliyle tutmuş arkası dönüktü hiçbirşey diyemezdim çünki ne denir bilmiyordum aceleyle kapıyı açtım ve hızlıca kapatıp geri çıktım restorana kadar koştum.
"Kuzuuu noldu sana kızarmışsın bişey mi oldu sana." Duruyordum konuşamıyordum sonra fısıldadım.
"Öptüü." Dedim sadece.
"Nee kim kim öptü seni Zeynep sana birşey mi yaptı sarktı mı sana birşey söyle korkuyorum."
"Hakan Kaya Otelin sahibiymiş beni çağırtan da oymuş."
"Bi saniye nee benim duyduklarım doğru mu inanamıyorum bu bavulunun karıştığı barda karşılaştığın mı." Kafamla onay verir gibi salladım ve anlatmaya başladım.
"Sana sormuştum kaya mı diye Otelin adını işte gittim ve bana birşeyler söyledi sonra sus dedi konuştum konuştum aniden ellerimden tutu elerimi kapıya yasladı ve öptü çok utanıyorum ve daha önce kimse beni öpmemişti." Başımı ellerimin arasına alıp derin bir nefes alıp bıraktım.
"Oha yani şimdi bu seni seviyor anlamına mı geliyor."
"Hayır bu beni elde etmek benimle oynamak anlamına geliyor." Dedim
"Senin kafan iyi mi Otel sahibinden bahsediyoruz seni öpmüş bu ne kadar güzel birşey."
"Yarın dilekçe yazıp işi bırakıcam ve otobüsle dönücem." Diyip oturduğum yerden kalktım İpeği daha fazla dinlemedim çünki beni burada tutmak istiyordu beyaz bir sayfa aldım birde kağıt ve odaya çıktım dilekçemi yazdım dilekçeyi yarın yüzyüze vericektim en doğrusu buydu. Akşam yemeğinde garson olduğum için siyah etek ve beyaz gömleğimi geri giyip odadan çıktım. Restorant'a indiğimde İpek dinlenmek için yukarı çıkmış olması lazım ki buralarda gözükmüyordu içecek ikramlarını dağıtmaya başlamıştım.
"Garson içecek alabilirmiyiz ?" Arkamı döndüğümde alışmış olmam gereken bir görüntü vardı ki hiç şaşmamıştım bu sıfatı unutmak mümkün değildi Hakan ve yanında sevgilisi bu kadar kolaymıydı gerçekten ya sabah beni öpüp burda sevgilisi ile yemekte olmak.
"Ben size başka bir arkadaş yoluyayım bir sonra ki masaya bakıyorum." Dedim ve döndüm.
"Ben sizden istedim." Beni gerçekten sınıyordu gerçekten.
"Hayatım bırak şunu başka biri baksın." Demesiyle gıcık kapıp ben almaya karar verdim.
"Yoo aslında baktım da ben alabilirim sipariş." Dedim kırmızı şarap söyledikten sonra şarabı alıp masaya geri döndüm ve doldurdum. Geri işime dönmek üzereydim ki oda masadan kalktı onun kalkmasıyla hızlı yürüyerek restorantan çıktım. Duvarı dönmemle birinin beni duvara yaslaması bir oldu. Onu görünce hemen ağzımı ellerimle kapattım.
"Merak etme bu sefer öpmek yok konuşabilir miyiz?" Elerimi indirip kollarının arasından çıktım.
"Konuşcak birşey yok dilekçemi vermek için odana gelirim ha birde bidaha beni sakın zora düşürücek şeyler yapma sevgilin falan görür yanlış anlaşılmak istemem." Diyip geri restoranta döndüm hoşuma mı gitmişti bu kendi kendime gülümsüyordumm...
•••Bu bölümü okuyup beğendiyseniz lütfen yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın teşekkürler❤️•••
