Bölüm 35 - Aç Bir Hayalet Asla Yeterince Yiyemez (1)

291 32 2
                                    

'Bana bununla ilgili bir şey dediğini neden hatırlamıyorum?'


[Ben değil Sistem dedi. Kan Mührüne sahip bir köle size tamamen bağlı olacaktır diye. Hiç mi sistemin dediklerine dikkat etmiyorsun?] (Heron)


Noah'ın sitemli düşüncesine gelen yanıt karşısında kısa süreliğine sessiz kaldı. Sonra öfkeyle yanıtladı.


'Tamamen bağlı diye bunu kast edeceğini nereden bilebilirdim! Ben sadece vücudu sorgusuz sualsiz emirlerimi yerine getirir sanıyordum. Bana tamamen bağımlı olmasını değil!'


Hafif bir homurdanma duydu zihninde.


[Hmph! "Bağımlılık" "Aşk" bunların özü de aslında vücuttaki hormonlardır. Üzüntü, mutluluk gibi duygularımız gibi hissettiğimiz, nefret, sevgi gibi hisler de vücuda bağlı olan şeylerdir. Ruh ise bu vücuttaki hormonal davranışları kopyalayarak kendine ekler. Bu sayede öldükten sonra ruhken bile bu hisleri hissedebilirsin. Kan Mührü ise vücudu manipüle ederek, kölenin düşünceleriyle oynar ve sana sadakat duyması için her yolu kullanır. Kadının da bunu aşk olarak yorumlaması oldukça muhtemel. Yani bir dahakine bir işe kalkışmadan önce sistemin dediklerini tamamen kavra da yap!] (Heron)


Noah da öfkeyle yanıtladı.


'Ben bunu nasıl bilebilirim?! Az önce söylediğin her şeyi ilk defa duyuyorum. Hiçbir dayanağım olmadan böyle bir teoriyi nasıl kurabilirim!?'


Heron da tam sinirle karşılık verecek iken Akshay ikisini de durdurdu.


[Tamam, didişmeyi bırakın artık. Heron, çocukla çocuk olmayı bırak. Noah, sen de haklı da olsan uzatmanın bir anlamı var mı? Olan oldu. Bunun hakkında sızlanmak yerine ne yapmalıyım diye düşün.] (Akhsay)


'Haklısın.'


Noah ona katılırken çocuk demesini elbetteki görmezden geldi. Muhtemelen bu zihnindeki düşünceler –ki onlara ne demesi gerektiği konusunda hala tam olarak emin değildi- bayağı uzun yaşamış yaşayan ansiklopedi gibiydi adeta.


O yüzden ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı.


'Ne yapmalı? Julia... Onu dayanak olarak kullanmalı mıyım? Böyle bir şeye hakkım var mı ki? Daha yeni sevdiğim birinin ölümünü tatmışken... Fakat... Ne olursa olsun değişmeyecek. O benim kölem. İstesem de, istemesem de... O zaman bir sorun olmamalı.'


Düşünceleri tam karara bağladığı sırada omzunda birinin başını hissetti. Kafasını çevirdiğinde Julia'yı gördü. Yorgunluktan olmuş olacak ki bayılmıştı. Üstü yağmurdan dolayı ıslaktı. Kendisininki gibi...


Düşüncelerine o kadar dalmıştı ki yağmurun ıslaklığını fark edememişti. Normalde giderken Julia, manası sayesinde üstlerine küçük bir kalkan benzeri koruma oluşturabilmişti -ki bu onun manasını oldukça harcıyor olmalıydı-, ama dönerken ikisi de ayrı ruh hallerinde dönünce üstleri komple ıslanmıştı.

Vampir HükümdarıWhere stories live. Discover now