Bölüm 11 - Katil! (1)

535 55 2
                                    

Artık [] içindeki italik yazılara retina da yazanlar dışında kağıtlar da dahil. Family problems nedenleri ile bölüm gecikti. Ayrıca biraz kısa oldu gibi. Bu yüzden kusura bakmayın ve iyi okumalar.

***

Şanslıydı ki dolapta ona biraz büyük de gelse kıyafetler vardı. 'Hiç yoktan kat kat iyidir.' diye düşündü. Nasıl olsa daha giymediği tarikat kıyafeti vardı. Ondan pek takmadı kafasına.

Üzerini giyerken o sırada aklını Julia'nın dedikleri kurcaladı. Salak değildi. Bu tarikat kendi seçimi ile dönüştüğü ırka karşıydı. Fakat gücü yetersiz olduğundan buradan da ayrılamayacağının bilincindeydi.

Gezegende Temel Oluşturma sadece adı gibi temel oluşturmak dışında bir özelliği yoktun ve böcek sayılırdı yetişim dünyasında.

Mana Oluşturma ise her şeyin başlangıcı sayılırdı. Kişinin tekniklerini ve yeteneklerini tam potansiyelin de kullanabilmeni sağlardı.

Noah mevcut gücünde ne yapması gerektiğini biliyordu. Yeteri kadar güçlenmeyi beklemeliydi. Yeteri kadar güçlendiğinde annesiyle birlikte bu tarikattan ayrılacaktı!

Gözleri kararlı bir biçimde parlarken giyindi. Sonrasında üstünü baştan aşağı inceledi. Gerçekten de bol gelmişti. Elbette pek kafasına takmadı.

Bina yedi katlıydı. Her katta on oda vardı. Noah ise şu an dördüncü katta, otuz ikinci numara olduğundan, merdivenlerden kısa sürede indi.

Orada Julia'nın olması gereken gelenleri karşılama yeri bomboştu. Biraz şaşırdı fakat onu alakadar etmediğinden sadece bir iç çekip fazla takmadan yoluna devam etti.

Hedefi görev binasıydı. Görev almayı düşünüyordu. Annesinin dediğine göre mana hissetme alemine ulaşmadan görev almak intihara eş değerdi. Fakat o şu an kendi manasını belirli bir derece kullanabildiğinden basit görevlerde bir sıkıntı olacağını sanmıyorduu.

Yürürken herkes ona bakıp fısıldaşıyordu.

"Hey, bu Zorba değil mi? Ne arıyor burada?"

"Muhtemelen görev almaya gidiyor. Boş ver."

"Ne!? Ama o daha..."

"O gün olanları gördün. Bence bir şey söylemeye hakkımız yok."

"Haklısın..."

Noah, tüm gözlerin ona bakmasından ve söylenilenlerden rahatsız oldu. Savaşırken pek odaklanmaya fırsatı olmadığından sorun değildi ama şu an her hareketi izleniyor gibiydi. Kaşlarını çatarken, rahatsız bir ifadeyle mırıldandı.

"Sinir bozucu..."


Elbette bu rahatsız söylenmesini duyan kimse olmamıştı. Gerçi o birisinin duyup duymayacağı ile pek ilgilenmiyordu.

En yakın dönemeçten sağa döndü ve sonunda -annesinin tarifi sayesinde bildiği- görev binası ile karşılaştı.

Fazla ilgi çekici bir bina değildi. Diğer her bina gibi oldukça bakımsızdı. Pek bakmadan içeri girdi. İçerisinin de dışarısı gibi olacağını düşündü. Fakat yanılmıştı.

İçerisi bayağı bir temizdi. Yer kendi yansımasını görecek kadar temiz, etrafta aynı şekilde bakımlıydı. Buraya kim bakıyorsa onun temizlik takıntısı vardı anlaşılan. Sol köşede merdiven, sağ tarafta ise görevlerin konulduğu bir görev panosu vardı. Tam panonun karşısına gelecek şekilde köşede ise orada oturmuş bir adam vardı. O adamda alınan görevleri onaylatacaktı muhtemelen.

Vampir HükümdarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin