Bölüm 55 - Ölü Çağıran

178 26 1
                                    

Bu olayların üstünden yaklaşık bir saat geçti. Noah ve Lunette kısa sohbetler ederek evlerini aramışlar ve sonunda da bulmuşlardı. Evin yanındaki tabelada jetona kazınan sayının aynısı vardı. Daha önce anlaştıkları gibi Noah derince bir nefes alıp önden adım attı.

Kısık bir sesle "Umarım sinir bozucu değillerdir." diye mırıldanıp elindeki anahtarı anahtar deliğine soktu ve çevirdi.

Click!

Kapının açılmasıyla birlikte kapıdan içeri girdi. Lunette'yse tanımadığı bir yerde olmanın kısa bir tereddüdünü yaşasa da hızla tereddüdünü arkada bırakıp onu takip etti.

Fakat sonra ikisi de aldıklarıyla kokuyla duraksayıp tiksindiler. Lunette kokunun kaynağı ne bilmiyordu ama oldukça rahatsız edici olduğuna emindi.

Noah ise kokunun kaynağını bildiğinden daha da tiksindi.

"Ceset kokusu... Burada ne yapmış bunlar böyle?" diye sesli bir şekilde düşündü. Lunette onun dediğini duyunca kusma isteğini zar zor bastırdı. Bu iğrenç koku... Bir cesetten mi geliyordu?

O sırada hızla etrafa bakış attılar. Etraf tarumar olmuştu. Parçalanmış koltuklar, ortadan ikiye ayrılmış bir masa vardı karşılarında.

Noah ilerlemeden önce etrafta kan var mı diye kontrol etti. Fakat hiç kan göremedi ve bu oldukça garipti.

'Sistem, etrafı tara ve kokunun kaynağını bulmamda yardımcı ol.'

Ve kendisinin robotlaşmış sesi yanıtladı.

[Talep reddedildi!]

Noah aldığı cevaptan sonra iç geçirip 'Gerçektende işe yaramaz bir sistemsin.' diye sitemli bir şekilde cevap verdikten sonra 'Dikkatli olmalıyım. Buradakilerin niyeti kesinlikle iyi değil.' diye düşündü.

Dikkatini arttırdı. Her ne kadar oldukça zayıfta olsa kendini koruyabilir hatta buradan kaçabilirdi. Tek sıkıntı Lunette'yi korumak olacaktı. Bu yüzden dikkatli elden bırakamazdı.

Böylece ellerinde bir çift su küresi oluşturmaya çalıştı. Fakat mana damarlarından akan suyla sadece küçük bir bilye oluşturabildi.

'Gerçekten de temel oluşturma aleminden hemen kurtulmam gerek.' diye hızlıca düşündükten sonra yüzüğünden kan mızrağını çıkarttı.

Kan mızrağından gelen metalik koku çıktığı gibi evde bulunan çürük kokusuyla çatışmaya başladı ve bu Lunette'nin midesini daha da bulandırdı.

Noah ise rahatsız olmasına rağmen savaş alanında sakin kalması gerektiğini bildiğinden kokudan kendini olabildiğince uzaklaştırmaya çalıştı. Manayla bunu önlemeyi deneyebilirdi ama şu an gereksiz mana harcama lüksü yoktu.

Noah full dikkatini verirken ev içinde ilerlemeye devam ettiler. Lunette arkada oldukça dikkatliydi.

Evde üç oda vardı. Girişte kapı direk salona açılıyordu. Sağ ve sol taraflarda yollar vardı. Dümdüz ilerlediğindeyse tuvalete gidiyordun. Kapısı açık olduğundan Noah ve Lunette net görebilmişti.

Keşke görmeselerdi gerçi. İğrençti.

Neyse sağ yoldan ilerlediler ve sonra karşılarına kapalı bir kapı çıktı. Noah girmeden önce tereddüt etti. Buraya kadar ilerlediklerinde koku gittikçe yoğunlaşmış ve de çekilmez bir hal almıştı. Lunette kusmamak için kendini zar zor tutabiliyordu.

Noah sonunda 'Her türlü göreceğiz sonuçta.' diye düşünüp kapıyı kırıp içeri girdi ve orada yatan bir ceset buldular. Fakat cesedin hali... Tek kelimeyle acınasıydı. Bu Lunette'nin son korumasını yıktı ve kusmaya başladı.

Vampir HükümdarıWhere stories live. Discover now