18//Kaçış ve Kurtuluş

8K 1K 520
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻

Sınır, 290 yorum

İyi okumalar dilerim~~~

...........

   Jung Krallığı / Orman

   Jeongguk içinde bulunduğu at arabasında, bu işkencenin sonraki üç gün boyunca sürmeye devam edeceğinin bilinciyle sürekli yerinde kıpırdanıyor ve derin nefesler alıyordu. Gerçekten hiç rahat hissetmiyordu o anda. Üzerine giydirilen ve yakası normalden daha açık bırakılan kıyafet bile nefes almasına yardımcı olamazken eliyle yakasını çekiştirmiş, oflamıştı sesli bir şekilde. 

Bu işkence başladığından beri keşke annesini dinleseydi diyordu. Kızgınlığa girebileceğini hiç düşünmemişti ve bu yüzden dikkatli de davranmamıştı. Şimdi ise pişmandı. Gerçi, suç biraz da bu detaydan bahsetmediği için annesindeydi fakat o, o anda bunu düşünemiyordu. 

Kızgınlık süreci bir hafta ya da daha uzun süren yorucu bir süreç olmuştu onun için ergenliğe girdiği günden beri. İlk bir ya da iki gün feci karın ağrıları olur ve tüm bunların yanında ateş basarmış gibi hissederdi. Sonraki üç gün boyunca kapatıldığı odasında annesinin ona gönderdiği çayları içer ve tatlıları yerken kıvranırdı. En sonunda ise kızgınlığı bitmek üzereyken oldukça kısa süren bir soğuk algınlığına yakalanırdı. Ki, bunun sebebi onun kış aylarında kızgınlığa girmesi ve bağışıklığı zayıfken kolayca mikrop kapmasıydı. Şimdi böyle bir şeyin olma ihtimalinin ne kadar olduğunu kestiremiyordu. 

Daha önce evinin dışında bir yerde kızgınlığa girmemişti. Kızgınlık vakti yaklaştığında annesi tüm programını boşaltırdı ve gözünün önünden kaybolmasına izin vermezdi. Şimdi ise evinden çok uzaktaydı ve içtiği iki bardak ada çayı vücudunu çoktan terk etmişken bastıran sıcakla mücadele etmeye çalışıyordu. 

Mücadele etmeye çalıştığı daha özel, daha yeni bir şey daha vardı. 

Normalde, Jeongguk kızgınlığının en doruk noktasında tamamen rahatlayabilmek için kendisine dokunduğu süreç dışında cinsel anlamda ne bir şey düşünür ne de aktif olurdu. O daha çok, güvensizlik, sıcak basması ve hastalıkla mücadele ederdi. Şimdiyse kurdu tüm zihnini kendi düşünceleriyle kuşatmıştı ve o gözünü kapattığı her an hiç haberinin bile olmadığı pozisyonlarda kendisini ve iki gündür vakit geçirdiği prensi görüyordu. 

Zaten kızgınlığa girmesinin sebebi de buydu. Annesi, babası ve ablası at arabasını hazırlamak için odadan çıktığında ona bunu anlatmış ve korkmaması gerektiğini söylemişti. Anlaşılan bu sefer kızgınlığı normalden biraz daha ağır geçecekti ve şu anda Prens Taehyung'tan çok daha uzakta olması bile bunu tam manasıyla engelleyemiyordu. 

Kurdu, onun o başına son zamanlarda beladan başka bir şey açmayan kurdu bütün formaliteleri bir kenara bırakmış, tüm o sohbetler dokunuşlar ve öpücüğün ardından feci şekilde yükselmişti. Jeongguk bunu annesinden duyduğunda bile kıpkırmızı kesilmişti. Bizzat yaşıyor olması daha da utanç vericiydi. 

Dışarıda dört nala at arabasını süren arabacıların ve arkadan onları takip eden dört askerin duymamasını umut ederek kesik kesik nefeslendi. İnlememek için kendisini sıkıyordu. Hani ondan uzaklaştığında vakit kazanacaklardı? O hiç vakit kazanmış gibi hissetmiyordu. Aksine, kurdu sinirlenmiş gibiydi. Eh, istediğini alamadığı ve alamayacağı için bu normaldi. 

Patika yolda bir tümseğin üzerinden geçen at arabası oturduğu yerde hafifçe yükselip aracın hızı yüzünden sertçe koltuğa yeniden oturmasına sebep olduğunda, Jeongguk nefes nefese gözlerini araladı. Oturduğu yerde her şeyi boş vererek dizlerini kendisine çekmiş başını dizlerinin üzerine yaslayıp bir an önce eve gitmeyi arzulamıştı. Hiç mola vermeseler bile eve dönmesi en az iki gün sürecekti. Bu kötüydü. Bu gerçekten kötüydü. 

love story Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin