39//"Üstesinden geliriz."

6K 850 206
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻

Güzel bir bölüm, uzun da biraz😋

İyi okumalar dilerim~~~

............

   Kim Krallığı / Saray Çevresi

   Kış güneşi Kim Krallığının üzerinde parıl parıl parlar fakat etrafı ısıtmaktan yoksun bir şekilde zemindeki kalıplaşmış karları eritmeye çalışırken sırtına aldığı ayı postundan yapılma alır pelerini ve başını alnına kadar örten kapüşonuyla Taehyung dizginlerini sıkıca tuttuğu at eşliğinde karların üzerinde at sürüyor, ormana dalan patikalardan birine giriyordu. 

Tıpkı onun üzerinde olduğu gibi atının üzerinde de kış soğuğundan korunmasını sağlayacak bir örtü vardı ve Taehyung bugün ona eyer takmayı reddetmişti. Aslında at binmemesi gereken bir günde ata bindiği yetmezmiş gibi bir de onu rahatsız hissettirmeyi istemiyordu. Bu yüzden yalnızca atın kafasını saran dizginler ve üşümemesi için serilen örtü vardı şu anda hayvanın üzerinde. 

Taehyung yavaş ve temkinli adımlarla ilerlediği patikada etrafına bakınmayı ihmal etmezken normalden daha sıcak olan bu kış gününün sefasını sürmekteydi. Soğuk genzini yakmasına rağmen derin bir nefes almış, birkaç gün önce geçirdiği kısa soğuk algınlığının etkisini hala hissederken yüzünü buruşturmuştu. Boğazı acıyordu. Dışarı çıkması bile doğru değildi fakat o dikkate almamıştı annesi ve saray hekiminin uyarılarını. Pek sevgili nişanlısının umurunda değilken bir başkasının onu umursuyor olması ona acı vermekten başka bir şeye yaramıyordu. 

İlerlediği patika sayılabilecek, ağaçlar tarafından önü kesilmemiş yolun sonu kar tabakasının epey bir yoğun olduğu bir açıklığa çıktığında, Taehyung dizginlerini çekerek atının durmasını sağladı ve eğilip onun yelesini kısaca okşadıktan sonra bindiği hayvanın üzerinden indi. Yere ayak bastığı anda kalın botlarının tamamını içine alacak bir kar tabakasıyla karşılaşmış fakat bu onu korkutmamıştı. Yularından tuttuğu atı kenardaki yapraklarını dökmüş kalın ağaçlardan birine doğru ilerletti ve ağacın dallarından birine yuları sıkıca bağladı. Bu sırada atın sıcak nefesini açıkta kalan yanağında hissediyordu. 

Güvene aldığı atının yanından ayrılmadan önce son bir kez daha onun boynunu okşamış ve ardından adımlarını açıklığın ortasına doğru ilerletmişti. Çok geniş değildi burası. Ayrıca, saraya da pek uzak sayılmazdı. Başını çevirdiğinde kulelerden birinin tepesini görebilmişti. Küçük bir iç geçirdi ve pürüzsüz kar zeminine kısa bir bakış attıktan sonra yere, pelerinini altına alarak oturdu. Ardından bedenini geriye yatırıp uzandı ve yeryüzü gibi bembeyaz bulutlarla kaplanmış gökyüzünü seyretmeye başladı. 

"Burası da olmaz." diye mırıldandı kısa bir süre sonra. Konuştuğu anda dudaklarının arasından çıkan buhar gökyüzüne doğru yol almaya başlamıştı ve Taehyung buharın kaybolmasını seyrederken ellerini karnının üzerine birleştirmişti. Ayaklarını kıpırdattığı her seferinde karın o iç gıcıklayan sesi kulağına ulaşıyordu. Hoşuna gittiği için bir süre ayaklarını uzandığı yerde iki yana doğru salladı. 

Kış aylarının sonundalardı artık. Kar yağışları durmuş, güneş her gün biraz daha fazla kendisini göstermeye başlamıştı. Geceleri hala dondurucu soğuklar yaşanmıyor değildi ancak onlar da yakında son bulacaklardı. Ve Taehyung mevsimin değişmesinin bir haftaya kalmadan hissedileceği bu kış gününde her gün bir umutla mektup beklediği, bir ay gibi kısa bir süre sonra hayatını birleştireceği nişanlısından bir aydır herhangi bir haber alamamasını kutluyordu. 

Aslında, haber alamıyor falan değildi. Henüz bir hafta önce Jeon Kraliçesinden annesine bir mektup gelmiş ve Kraliçe annesini Jeon sarayına davet etmişti. Taehyung Jeongguk'un evlenmekten vazgeçmediğini bile bu mektubun gelişiyle öğrenmişti. Ona sonrasında yolladığı üç mektuba da herhangi bir cevap gelmemişken açıkçası nişanın Jeongguk tarafından bozulduğunu düşünmeye başlamıştı. Haksız da değildi kendince. 

love story Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin