love story

35//Gece Yarısı Buluşması

Tünaydın👋🏻👋🏻

Aslında akşam paylaşacaktım ama heyecanlandım ve beklemek istemedim✌🏻

Sınır, 300 yorum

İyi okumalar dilerim~~~

..........

   Jeon Sarayı / Çatı

   Jeongguk kalbini içinde bulundukları durumdan bağımsız olarak hızlandıran adamın elini tutarken parmak ucunda tırmandığı merdivenlerden başını yukarıya doğru uzatmış, merdiven boşluğunda yalnızca gözleri gözükürken etrafı kolaçan etmişti. Duvara asılmış mumlarla aydınlanan en üst katta yakınlarda hiç nöbetçinin olmadığını gördüğünde hafifçe gülümsedi. 

"Jeongguk, bu yaptığımızın doğru bir şey olduğunu sanmıyorum." Elini sıkıca tuttuğu Taehyung o merdivenleri tamamen çıkmadan önce gerçekten tedirgin bir sesle konuştuğunda Jeongguk başını çevirip kendisinden iki basamak aşağıda olan bedene bakmış, ikisi de geceliklerinin içindeyken kaşlarını çatmıştı. 

"Biz nişanlıyız Taehyung." dedi ardından bu çok önemli detayı büyük olanın unuttuğuna inanamazken. Onun aklından çıkarttığı bir an bile yoktu zira. Taehyung kulaklarına ulaşan bu kısa ve yetersiz savunmayla birleşik parmaklarını sıktı ve, "Evet ve bu yüzden birilerine yakalanmak istemiyorum. Gece gece burada ne işiniz var derlerse ne diyeceğiz?" dedi. Yüzünde gerçekten ciddi bir ifade vardı Jeongguk'un rahat halinin aksine. 

Jeongguk onun bu kadar endişelenmesi karşısında ilk başta herhangi bir şey söylemeden dudaklarını birbirine bastırmış, gülüşünü engellemeye çalışmıştı. Biraz başarabildiğini hissettiğinde, "Taehyung yanlış bir şey yapmayacağız." diye fısıldadı ve elinden tuttuğu bedeni bir basamak daha tırmanmaya zorladı. Taehyung bakışlarını kaçırdığındaysa kıkırdadı. Neden bu kadar panik olmuştu alfa olan anlam veremiyordu. Biri onları görse bile bir şey diyemezdi. 

Taehyung'un pes edip yeniden yönlendirmesine girmesiyle Jeongguk geride kalan son merdivenleri de hızlıca tırmanmış, tepeye vardıklarında tuttuğu eli bırakıp içinde bulundukları dairesel kulenin çatıya açılan tahta kapılarına adımlamıştı. Sırayla ikisini de kapattı ve içeriye yalnızca kenardaki küçük pencereden giriş yolu kaldığında rahatlamış bir soluk alıp duvara yaslanmış tahta merdivene yöneldi.

Merdivenin başına geldiğinde ilk önce boyunun iki katı olan tahta yapıya bakmış, nasıl taşıyacağını bilemezken yanaklarını şişirmişti. Bir an sonra arkasında kendisinden daha yapılı bir beden hissettiğinde nefesini tuttu. Taehyung'un elleri iki yanından uzanmış, merdiveni kavramıştı. Jeongguk kolları arasında hapsolduğunu hissederken gözlerini kapatmadan edemedi. Tamam, buraya yanlış bir şey yapmaya gelmemişlerdi. Yalnızca kulenin tepesine çıkıp ayı ve yıldızları seyredeceklerdi ama geniş yakalı geceliği sağ olsun Taehyung'un başının yanında aldığı nefesler direkt tenine vururken bir anlığına ona hak vermemesi imkansızdı. 

Taehyung Jeongguk'un gözlerini kapatıp aralarındaki mesafeyi bilinçsizce kapatarak biraz geriye doğru yaslandığını fark ettiğinde, kirpikleri titrerken başını eğdi. Fakat kötü bir fikirdi bu. Çünkü gecenin bir yarısı odasının kapısında beliren ve ilk defa geceliğiyle gördüğü omeganın teni burnunun dibindeyken aldığı her nefes ona cehennemi yaşatıyordu. Manolya kokusu tüm bedenini işgal ediyordu. Üstelik, bedenleri temas ediyor bile değildi şu anda. 

Jeongguk'un kendi kendine zaman kapanı olarak adlandırdığı ve Taehyung'un varlığıyla mest olduğu o andan çıkması, kulağına ulaşan adım sesleriyle olmuştu. Kapalı gözleri aralanırken titrek bir nefes aldı ve, "Birisi geliyor." dedi mırıldanarak. Taehyung kulağının dibinde mırıldanmış ve ondan uzaklaşmıştı bu sözüyle.