F/ Üç

1.4K 437 275
                                    

Umarım bölümü beğenir ve keyif alırsınız.

Bölüm sonundaki soruları cevaplamayı unutmayınız :)

IG: archiivara

İyi bölümler :)

°Vara

---

Laurita

Bard ile koşmaya tekrar başladıktan sonra hızlanmasını bekledim lakin öyle olmadı ve beni bir ağaçtan sonra sertçe çekti. Ben ona bakakalırken kulaklığını çıkarıp işaret parmağını dudağına götürdü. Kısa bir şşt sesinden sonra ağacın gövdesinden biraz çıkıp arkaya baktığında durdum. Ben de onun yaptığını yaptım. O üç kişi duruyor ve gittiğimiz yöne bakıyordu. En nihayetinde kız tek kelime etmeden havaya uçtu. Arkasından da diğerleri birbirlerine bakıp onu takip etti. Gözlerim iri iri olurken kanat görmeyi bekledim ama... Ama yoktu. Şaşırmamıştım.

Bard bana baktı ve kaşlarını çatıp elini çenesine yasladı. "Orada ne oldu anlamadım ama bu şey hoşuma gitmedi. Aralarında bir sorun vardı." dedi. Ben ona bakıp kaşlarımı çattım. Omuz silktim ve derin bir nefes aldım. "Belki de parçalanıyorlardır." dedi.

Bana sen dalga mı geçiyorsun, bakışı attı ve ağaçtan uzaklaştık. "Bizde de kavgalar oluyor ama parçalanmıyoruz. Bu farklı." dedi. Güldüm ve arkamı döndüm. Kolumu esnemek için çekmeye başlarken belimden çıtırtılı bir ses geldi. Ardından saatim titredi. Gelen mesaj yine Morris'tendi.

Ona döndüm ve işaret parmağımı ona yönelttim. "Nasıl fark ettin bunu?" dedim. Omuz silkip güldü. "Kızın kıyafeti sırtından yırtıktı ve bu düzgün bir yırtıktı. Ayrıca, ormanın içindeyiz. Bizim geldiğimiz yön dışında da uçuruma açılıyor. Dedikleri yerde yürüyerek gelebilmek için fazla uzakta." dedi. Kaşlarım havaya kalkarken güldü.

"Savaşçıyım. Unuttun mu?" Havadaki kaşlarım tekrar inip çatık hale geldi. Bunu hakaret olarak algılıyorum çünkü ben de savaşçıyım. Bana tekrar gülüp bir iki adımı olduğu yerde atıp hızlıca koşmaya başladı. Yetişme çabasıyla peşinden gittim. Ciğerime dolan doğa kokusunu derin derin içime çekiyordum. İşte bu yüzden liderlik için Bard'ın seçilmesi gerektiğini düşünüyordum; ne diye Bard elenmiş ve ben kalmıştım ki zaten! Bu dikkati için beni eğitmesini isteyebilirdim.

Aşağılık hissiyatıyla yaklaşık bir saat daha böyle koşup açıklığa ulaştım. Büyük ağacın olduğu yere gelip ağaca ulaştıktan sonra tekrar dinlendik. Ben termosumdan yıllardır içmiyormuş gibi su içerken Bard'ın ilgisi başka yerdeydi. Sessiz ve doğayla iç içe geçen birkaç dakikadan sonra tekrar koşmaya başladık.

İleride duran arabamıza ulaşmamız yarım saat sürdü. Koşu ise iki saat sürmüştü. Şimdi ben arkadan giyinirken Bard iyilik yapıp sırtını cama yaslamıştı.

Hazırlığımız bitip de ben şoför koltuğuna geçip kontağı çevirdiğim esnada gerinip yolcu koltuğuna geçen Bard, ayaklarını öne doğru uzattı. Ardından da pencereyi neredeyse ardına kadar açıp kasım havasını içeri almaya başladı. Pencereyi açınca içerideki ter kokusu kısa sürede çıktı. En azından rahatça nefes alabilir hale geldi. Hatta havanın hafif soğukluğu öyle iyi gelmişti ki çok güzel ayıldığımı hissettim.

Bugün olanları tekrar düşününce, gözümden kaçırdıklarımla kendime kızıyordum. Bir kanat iridir ve kıyafetteki kesikte iridir. Bunu nasıl fark edememiştim? İtayla'da büyümüştüm ve buraları biliyordum, yine de Bard'ın fark ettiğini fark etmemiştim.

Üsse vardığımızda Morris bahçeden diğer öğrencilerle konuşuyordu. Arabayı görünce el hareketiyle dağılmalarını işaret etti ve bize doğru geldi. Yüzünden kızgın olmadığını fark ettim ki kızgın olsa bunu göstermekte asla çekinmiyordu.

faith -düzenlemede-Donde viven las historias. Descúbrelo ahora