F/ Elli Dört

954 288 1
                                    

İyi Bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

°Vara

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

---

Arandıktan kısa bir süre sonra uçağımızın olduğu yere geldim. Savaştan sonra Faith'le yolladıklarımızla ilk görüşmemizdi. Bu yüzden birazcık karışıktı. Elfler uçaklara yerleşiyordu. Kayıplarımızın bedenleri kaldırılıyordu. Onları gördüğümde kalbimde büyük bir acı yer edindi. İster istemez üssü düşündüm. Bahçesinde yatan onca bedeni düşündüm. Her biri özel götürülmesi için uçağa bindirilmişti. İyileşmiş, iyileşecek olan elfler de yerleştiriliyordu. Böylesi bir kalabalığı İtalya'ya geri götürmek oldukça zahmetli olacaktı. Hoş, getirmek de oldukça zahmetliydi. Üç uçak vardı ve biri diğerlerine göre daha küçüktü. Orada profesörlerin uçacaktım ve Faith de oradaydı. Zack bana doğru gelip diğerlerini uçağa kadar eşlik etti. Yorgun bir şekilde uçağa binerken içeride bir sedyenin, üstünde de Faith'in bulunduğunu gördüm.

Sedyeye ilerledim. Kızın üstünü beyaz bir pikeyle örtmüşlerdi. Düz bir şekilde yatıyordu ve gözleri kapalıydı. Vücuduna uzanan serumu gördüğümde yüzümü buruşturdum. Nasıl acı çektiğini biliyordum. Ben de deneyimlemiştim ama onunki farklı olmalıydı. Bu alıştığının dışında bir durumdu. Vücudu böyle bir yarada iyileşirdi ama iyileşemiyordu. Acıyı daha önce hissetmediği derecede hissediyordu. Bir de buna Perses'e karşı verdiği mücadele eklenince bünyesi çok zorlanmıştı. Belki tamamen anlayamayabilirdim ama tahmin etmesi zor değildi.

Farly kolunun omzuma doladı ve sıvazladı. Ona baktığımda bana hafifçe gülümsedi. "Morfin verildi. Yarası yüzeysel kapatıldı ama bir an önce İtalya'ya dönersek daha iyi olacak." Başımla onayladım. Farly elini çekince kendinden taraf olmayan koluma iri gözlerle baktı. Uzun, omzumdan başlayan yarığı Gytha yardımıyla oldukça iyileştirmiştik ama sargı bütün kolumu kaplıyordu. Ona kısaca neden ve nasıl olduğunu anlattım. Endişeli gözleri hafifçe yumuşarken bakmakta ısrar etti. Onu onayladım ve Farly'nin yanına, cam kenarındaki yerime oturdum. Farly kolumu nazikçe açıp baktı. Yarık çok şiddetli değildi, şimdi ince bir çizgi vardı. İyileşecek ama izi kalacaktı.

Farly tekrar kolumu sararken ben de pencereden diğer uçakları ve kalkışlarını izledim. Biz de en arkada onlara katıldık. Uçağın yükselişiyle biraz gerilimim artmıştı. Ancak Farly elinde buharı tüten meyve çayıyla geldiğinde mutluluk ve keyifle içtim. Isısı vücudumu esir alırken bütün kaslarım gevşedi, vücudum rahatlığa erdi. Bulutlara bakarken, kulaklığımda hafif bir melodi çalarken az önce bir savaştan değil de bir Maimi tatilinden geliyormuş gibi bir his oluştu. Yüzümü buruşturdum. Haksızlık olurdu. Hakaret olurdu. Kayıplarımız arasında böyle düşünmek... Düşüncemle beraber birkaç yaş yanağımdan süzüldü. Farly sıcak bir battaniyeyi üstümüze örttüğünde hâlâ daha ağlıyordum. En son ne ara sızdım bilmiyorum ama rüyasız, anlamsız bir uykuya kendimi teslim ettim. Hissizliğe ve düşüncesizliğe... En son algıladığım şey Farly'nin kokusu ve mırıldamasıydı.

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now