F/ Otuz Üç

1K 317 3
                                    

İyi Bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

---

Gece boyunca, daha doğrusu onlar bir dosya üzerine yoğunlaşmadan önce odamın penceresinden dışarıya bakıyordum ki ne göreyim! Koskoca, gece çökmüş bahçede birlikteydiler. Bard ile Faith ve gülüp eğleniyorlardı. Hatta Bard, Faith'in söylediğine kahkaha attı. O uzaktan gelen varlığını anladığın içten kahkahası buraya kadar geldi ve benim ilk ilgimi çeken de bu oldu.

Harika!

Ne yapacağımı bilemeyerek bir oraya bir buraya gittim ve acaba bu durumu gerçekten abartmasan mı, diye düşünmeye başladım. Kendi kendime bunu böyle yorumlama demeye gayret ediyordum ama olmuyordu. Elimden gelmiyordu.

Tamam, tamam... Aralarında ne geçti bilmiyorum çünkü bir süre sonra süper ciddi boyuta geçip dosya incelediler ve Faith'in anlık dikkati ilgimi çekti. Bu kızın belli olmayan tepkilere bürünmesi azıcık da olsa sinirimi bozmuyor değildi. Lakin genelinde iyi olduğuna inandığım biriydi ve onunla azıcık da olsa yakınlaşmasından dolayı heyecandan hızlıca giyindim. Belki yolda Bard ile karşılaşırım diye aşağı indim çünkü en küçük detayını bile öğrenmek istiyordum. Bugün ve bazı zamanlarda onları sıkça yan yana, gülüp eğlenir ve o kadar da ciddi şekilde görmüştüm. Tamam, buna hüküm giydirmek istemem ama benim gördüğümün bir açıklaması olmalıydı ki birileri böyle durumda en yakın arkadaşına olanları anlatırdı, değil mi?

Merdivenlerden inerken ayağım bir ya da iki kez tökezlediyse de tırabzana tutunup kendimi düzeltmiştim. Beyaz karolarda ayaklarım birbirlerine dolanıyordu ve spor ayakkabımın minik çığlıkları koridorda yankılanıyordu. Koridoru aydınlatan ışıkları kısmış oldukları için sabahki gibi parlamıyorlardı ve bütün üs sessizlikle harmanlanmıştı. Onlarsa insanlardan uzak bir şekilde gülüp eğleniyordu.

Koşturmalarım arasında bir şekilde Bard ile karşılaşmayı başardım. Faith'in sesi geldikten sonra bir esinti Bard'ın saçlarını havalandırdı ve Bard, arkasından baktı. Yüzünde bir gülümsemeyle... Uzun zamandır yüzünde olmayan samimi bir gülümseme ile...

Kısa bir çığlıkla Bard'ın omuzuna atıldım, ona sarıldım. Dengesi bozulan arkadaşım elindeki dosyayı düşürdü. Bense onu bırakıp kollarından sıktım. "Gördüğümü he-men açıkla!" dedim vurgu yaparak. Kaşlarını çattı ve ağzı aralandı. O haliyle kafası karışan arkadaşıma bakıyordum. Yüzümde bir sırıtış, açıklamasını beklediğim bir olay ve soğuk havayı yok saymamız... Kasımın kışa merhaba deyişi tüylerimi diken diken ediyordu ama böyle bir heyecanla üstüme fazladan bir hırka almayı unutmuştum. Öyle ki pijamamla bile çıkabilirdim. Bu tuhaf olurdu.

Güldüm ve hızlıca düşen dosyayı toparladım, kolunun altına sıkıştırıp diğer kolundan tuttum ve yatakhanelere doğru ilerlemeye başladım. "Neyi?" demeye fırsatı olunca durdu ve karışık dosyayı düzenledi. Elleri sürekli dolanıyor ve yere düşenleri topluyordu.

Elimle onu ve arkasını işaret ettim, işaret parmaklarımı dikleştirip birbirilerine yaklaştırdım. Sonra da ona gülümsedim. Bir birlikteliği ifade etmeye çalışma şeklim tuhaftı ama o bunu anlayınca "Ne!" dedi ve benden bir adım uzaklaştı. Eliyle yüzünü kapatıp kısa bir iç çekti. Omzumla omzunu dürtüp tekrar karşısına geçtim. "Anlatmazsan Farly'e söylerim." İşaret parmağımı -tekrar- tembihlercesine kaldırdım. "Biliyorsun, acayip takar."

İçimden bir ses; o söylese bile anlatacaksın, dedi. Haklıydı. Ona kesinlikle anlatacak ve hemcinsine açıklamakta daha az sorun yaşayacağını düşündüğümden Bard'a yönlendirecektim. Sonuçta Farly peşinde dolanır ve bir şekilde olayı öğrenirdi. Eğer bugün öğrenemezsem... Tabii, aklıma yatan bir açıklama olursa, ki bu zor, bırakırdım.

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now