F/ Kırk Üç

1K 303 0
                                    

Yorumlarda buluşalım :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

---

Güneşin ilk ışıklarıyla uyanmış olmak sinir bozucuydu. Dün gece o kadar geç yatmıştım ki hâlâ daha ağrılarla yatakta dönüyordum. Tek sorun uyuyamıyor olmamdı. Güneşin yeni ve sert ışıkları direkt odaya, benim üzerime geliyordu ve söylenerek kalkarken Daly'yi uyandırmamaya çalışıyordum. Odaya geldiğimde kendisi yoktu ve ben çabucak uykuya dalarken zihnim tamamen boştu. O kadar olana rağmen. Gytha'nın gücünü bir avuç kişi dışında bilen var mıydı? Farly erkenden gitmişti. Olay hakkında kesin bir bilgisi yoktu. Bard da bu yüzden pek bir şey biliyor olamazdı. Ancak Gytha'nın bu gücünün sadece üç kişi haberdar olması bana yanlış geliyordu.

İşte bildiklerimi güvendiğim iki kişiye anlatma amacıyla hemen hazırlandım ve uzun kıvırcık saçlarımı örüp siyah örgü kazağımı giydim. Altına da bol kot pantolon geçirdim. Spor ayakkabılarımı giyerken kapı hafifçe çalındı. Ayaklandım ve kendime son kez aynada bakıp kapıyı açtım. Farly meraklı gözle karşımdaydı ve yanında duvara yaslanmış, düşüncelerle öylece duvara bakan Bard duruyordu. Gülümsedim ve hızlıca odadan çıkıp kapıyı arkamdan kapadım. Biz birlikte koridordan geçerken Faith'in kapısına kısaca göz attım.

Sanki bunu fırsat bellemiş gibi Farly yaklaştı ve sessizce sordu. "Dün gece ne oldu?" Ona baktım ve susmasını işaret edip yürümeye devam ettim. Yemekhaneye inerken de tek kelime etmemiş olmam Farly'nin sabrını zorladığını anlayabiliyordum. Ancak yemekhaneye ulaşana kadar benden tek kelime bile alamazdı. Yanımızdan geçen onca kişi varken hele...

Hızlıca kahvaltı tabağımızı aldık ve her zamanki masamıza geçtik. Yemekhane kısmen boştu ve oturduğumuz masada kimse yoktu. Biz yerleşince Farly yemeğine başlamadan hemen atıldı ve bu hali yine beni güldürdü. Kısa atışmalardan ve eğlenceli bir iki dakikadan sonra içeri Gytha girdi. Onu görmemle tüylerim diken diken oldu ve bu ruh değişimimle karşımda oturan iki erkek direkt olarak Gytha'ya döndü. Tabii, altın kuralı bozdular. Böyle bir durumda sanki kurbağa prense dönmüş gibi bakılmamalıydı lakin bunu yapmışlardı. İyi durum, Gytha bunu fark etmemişti.

Farly ciddi bir pozisyona gelip bana baktı. "Tamam, neler oldu?" Ben dün geceyi kısaca anlatırken Farly tek kaşı havada dinledi. Gytha'nın yeni gücüne sararan bir yüzle tepki verdi. Ben de böyle tepki vermiştim büyük ihtimalle. Çünkü biri sizin gizlemeye çalıştığı duyguları apaçık bir şekilde algılayabildiğini bilmek çok ürkütücüydü.

Ardından gecenin en ilginç kısmı, Gytha'nın ablasına söylediği tuhaf bir sözü anlattım. Karşımda oturan iki erkeğin duruşu değişti. Meraklanmış ve biraz da tırsmışlardı. Bunu anlayabiliyordum. Sonra da anlatmayı bitirdim. Çünkü gece bitmişti ve olanlar bu kadardı.

Bard kolunu iki yana açtı. "Devamı?" Güldüm ve başımı iki yana salladım. "Kardeşler yoğun, anlamlı bir sessizliğe büründüğünde odadan ayrıldım." Farly elini başına koydu ve kudurduğunu anlatan bir ses çıkardı.

"Nasıl çıkarsın odadan?" dedi haşin sesle. Ona baktım ve yüzümü buruşturdum. "Çok tuhaf bir andı çünkü de ondan. Orada durmak Çernobil'de yaşamak gibi bir şey olurdu." dediğimde Bard güldü ama Farly keskin bir şekilde yemeklerini alan kardeşlere bakıyordu. Birbirleriyle konuşmuyorlardı. Hatta herhangi temasa bile girmiyorlardı. Zaten son ihtiyacımız olan şey, güçlü iki meleğin kavgalı olmasıydı!

İki melek olduğumuz masaya ilerlerken tabağıma döndüm ve çatallamaya başladım ancak Gytha yanıma, Faith çaprazıma oturunca görmezden gelme çabam devam edemedi. Sadece başımı kaldırdım ve ikisine baktım. Hafifçe gülümsedim ve geçiştirdim. Faith yorgunluğunu özensiz giysileri ve saç modeliyle belli ediyordu. Şaşırtıcıdır ki uyandığı andan katbekat daha iyiydi. Özensizce örülmüş saç, klasik bir kapüşonlu giymişti. Salaş haliyle daha da çökmüş görünüyordu. Giydiğinin içinde kayboluyordu sanki. Ama bu ona yakışmıştı. Ayrıca gri renkli saçlarının dibinde kardeşine benzeyen saçlar çıkmaya başlamıştı. Göze batmasa da belli oluyordu.

Kardeşinde ise durum biraz farklıydı. Hâlâ aynıydı, sadece yüzü sirke satıyordu. Bu herkeste hissettiği duygulardan mı kaynaklanıyordu yoksa ablasıyla arasının açılmasından mı, bilemiyordum. Lakin gözleri bana kalktığında içinde boşluk gördüm. Fazlasıyla boşluk. Uzansam dipsiz bir kuyuda yuvarlanacakmışım gibi hissettiren bir boşluk.

Konuşmaya yeltendim ama Bard direkt konuya girdiğinde ona keskin bakışlarımdan yolladım. "Gücün gerçekten ilginç..." Faith'in homurtu karışığı güldüğünü görünce ona baktım. Bakışları merakla kardeşine kalktı. Buna karşılık kardeşi de güldü ve oturduğu yerde yayılarak ablasına, sonra da Bard'a baktı. "Değil mi?" Yüzünde bir sırıtış vardı ve bu beni iliklerime kadar sızlatacak şekilde ürpertiyordu. Bunda yatan anlam neydi?

Bard'ın da kaşlarını çattığını gördüm ama Gytha sadece güldü ve omuz silkti. "Bu bir avantaj mı, dezavantaj mı bilemiyorum çünkü elimde olmadan insanların duygularına sızıyorum." Bakışları ablasına kalktı. "Kontrol altında tutabilsem hoş olurdu."

Ablası da onun gibi omuz silkip öne yaslandı. "Anlatsana, ne hissediyorlar?" dedi Faith bizi işaret edip. Hepimiz ani bir şekilde dönünce Gytha kahkaha attı. Sessiz yemekhanede oluşan kahkaha yankılandı ve bakışlar bize döndü. Gytha oturduğu yerden bize göz gezdirdi ve ürpertim kalbimde hızlanmaya sebep oldu.

Omuz silkti. "Sadece..." Yüzünü buruşturup tekrar göz gezdirdi. "Endişe ve korku..." Başını salladı ve Farly'e döndü. Kaşları kalkınca erkek arkadaşım sanki ortamı ışınlanarak terk etmek istiyormuş gibi göründü. "Fazlasıyla merak ve ilginç derecede ürperti..." Bakışları Bard'a döndüğünde güldü. Omuz silkti ve ablasına tekrar döndü. "Tıpkı arkadaşları gibi. Şuan pek farklı hisler sezmiyorum. Bazen biri artıyor biri azalıyor ya da arada minik bir başkalık hissediyorum. O kadar."

"Bende?" dedi Faith sanki onca konuşmayı dinlemiyormuş gibi. Ancak bu duruma Gytha sadece susarak cevap verdi.

Masa altından Farly'e kısa bir tekme yolladığımda erkek arkadaşım da hafifçe karşılık verdi. Bakışlarımız iki kardeş arasında gidip geliyordu. O aradaki mesafe sanki dünyanın iki ucu arasındaki mesafe gibi ancak bir o kadar da bir nanometre kadar falandı. Aralarında sözsüz diyalog geçiyordu ve bir an zihinden konuşup konuşmadıklarını merak ettim ama Gytha hafifçe gülümseyip gözlerini kaçırınca ortamda ufak bir gevşeme oldu. İşaret parmağını ablasına doğru salladı ama ona bakmıyordu. "Bu işte harikasın."

Soran gözlerim Faith'e kayınca onun yerine Bard cevapladı. "Duygularını gizledin?" İki kardeş de başıyla onayladığında Gytha gülümsemeye devam etti. "Bu güzel, çünkü uyandığın zamanki gibi duygular besleyeceksen, bunu algılamamak ikimiz için de harika." Çatalını yemeğe batırıp ağzına tıktı ve tekrar ablasına baktı. Melek ise sadece başını salladı.

İlginç bir diyalogdu ve biz üç elfin aklında sadece şu dönüyordu; uyandığında ne hissetmişti? Beynimdeki bütün bilgiler silinmiş ve her duvarına bu kazınmıştı sanki. Hatta bunu düşündüğüm zamanda tabağımı bitirmiş, yemekhane dolmuştu.

Belki de çok korkmuştu?

Tabağımı geri bırakıp odama yöneldim. Antrenman için hazırlanacaktım. Ancak hislerim böyle bir ağırlığa hazır değil gibiydi. Yeni iyileşmiştim ve antrenmana verdiğim bir aradan sonra yeniden başlamak bana zor geliyordu. Bütün kaslarım isteksizlikle kıvranıyordu sanki.

Belki de hiçbir şey hissetmemişti? Ama o zaman Gytha neden böyle derdi ki? Saçma bir düşüncede bulundum.

Odama girdim ve antrenman kıyafetlerimi çıkardım. Sonra da savaş kıyafetlerime baktım. Uzunca bir bakışmaydı çünkü karar verememiştim. Sonrasına taytımla askılı bir badiyi giydim.

Kardeşini korkutacak kadar ne hissetmişti? Aralarını açacak kadar...

Ah! Kafamda sürekli dönerken bir şeylere odaklanmam o kadar zor geliyordu ki. Bir kenara yatıp, battaniyeyi üstüme çekip derince düşünmek istiyordum. Ancak Cehennem böyle beklemiyordu.

---

Eğer bu yazıyı Wattpad harici bir yerde okuyorsan kötü amaçlı yazılım saldırısı riskinde olabilirsin. Eğer hikayeyi orijinal halinde ve güvenli bir şekilde okumak istiyorsan Wattpad'de @varai_ isimli profilden ücretsiz okuyabilirsin. Teşekkür ederim.

---

Bölüme 10 üzerinden puan verebilseniz, kaç verirdiniz?

Yorumlarda buluşalım :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now