F/ Yedi

1.2K 405 135
                                    

Duyuru ve tanıtımlar için takip etmeyi unutmayın :)

IG: archiivara

Yorumlarda buluşalım, kitap üzerinden sohbet edelim :)

🎶MOZART HEROES - Symphony No. 40 - Metallica

İyi bölümler.

°Vara

°Vara

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

---

Karanlığın çökmeye yüz tuttuğu havada, dağlara düzen gün batımının o sarı ışığının vücudumda gezinlesine izin vererek uzun uzun turlar atıyordum. Rüzgâr kanadımı ve saçlarımı güzelce yalayıp geçiyor, doğasına tekrar kavuşuyordu. Ardında bıraktığı his ferah ve tazeydi. Yerden çok uzakta değildim ama çatıyı geçiyor, soğuk rüzgârın iliklerime kadar işlemesine izin veriyordum. Kısa saçlarım sürekli yüzüme çarpsa da bu his gerçekten de hoşuma gidiyordu. Ayrıca yakındaki ormanın kokusunu doluca içime çekebiliyordum. Ciğerlerim bu güzellikle şenlik veriyor ve bana teşekkür ediyordu.

Yorulan kanatlarımı dinlendirmek için yere konmak yerine iri bir ağacın dalına yerleştim. Aslında, bu ağaç, bahçede bulunan tek ağaçtı. Gövdesi, bu üsten daha uzun süredir buraya ait olduğunu gösteriyordu ve yükselen kollarındaki yapraklar, sonbahara yenik düşmeye başlamıştı bile. Kışın çıplak kalan dalların bu üsün ortasındaki görüntüsünü, sözümde canlandırabilmiştim.

Oturabileceğim güce sahip dala iyice yerleşip gözlerimi yumarak bir süre dinlendim. Kanatlarım ağaçla çok rahat uyum sağlamıştı. Bizler doğayla birlikte büyümüş ve onunla harmanlanmıştık. Beşerî unsurlara uyum sağlamak için doğa kadar kusursuz olması gerekiyordu. Eh, insan eli maalesef bu kadar kusursuz olmuyordu.

Elflere karşı soğuk davranmayı seçmiş olsam da son yaşananlar beni tamame yalnızlığın içinde esir almıştı. Babamla yaşadıklarım beni sarsmıştı ve çok yormuştu. Yine de bilincimdeki Faith, bunun henüz bir başlangıç olduğunu biliyordu.

"Uyumak için daha rahat bir yer seçmen gerek!" diyen tanıdık bir sesle başımı kaldırdım. Aşağı baktığımda Bard'ı gördüm. Elinde bir tablet vardı ve yüzündeki yorgunluğu, gülümsese ve alaya vursa da rahatlıkla görebiliyordum. "İçerideki sandalyelerden daha rahat. Ayrıca uyumaya ihtiyacım yok. " dedim gözlerine bakarak. O da gülüp başını eğdi ve gözlerini kaşıdı.

Çatık kaşlarla tekrar baktı. "Uyku çok güzel bir şeydir, bundan mahrum kalmanız çok yazık." dedi. Gülümsedim ve başımı dala yaslayıp gökyüzüne baktım. Yıldızlar parıldıyordu artık. Ay ise kendisini apaçık belli edercesine yıldızları geçmeye çalışıyordu. Ayı kapamaya tenezzül eden tek bir bulut dahi yoktu. Hava hiç olmadığı kadar açıktı.

"Bazen bizlerde uyuruz. Ama geceden sıkılıp, yapacak bir şeyimiz olmadığında... Sanırım ben de bu gece tam olarak bunu yapacağım." Elimi saçıma götürdüm ve rüzgârla dağılmış saçlarımı düzeltti. "Uzun bir gündü."

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now