F/ Elli Beş

952 288 1
                                    

İyi Bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

°Vara

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

---


Faith

Bu seferki yolculuğum oldukça güzeldi. Bir yığın yastığın üstünde, hayır, sanki pamukların üstündeydim. Çok rahattı ve ilgim bu rahatlığa fazlasıyla kapılıyordu. Karnımda kendine mesken edinmiş acıyı hissetmiyordum. Farkına bile varamadığım baş ağrım bile yoktu. Ama uyanırken benliğim, bunların geri geleceğini söylüyordu. Bu nedenle ışığı ve isteksizliği her zerremde derinlemesine hissettim. Uyanmak istemiyordum. Ama bir an Perses'i yendiğimizi ve kılıcı aldığımızı hatırlamak beni derinden sarsıp vücuduma panik pompaladı. Perses'in bağırışını ve karnımdaki acıyı tekrar algıladım. Acı her yerime ulaşmaya başlıyordu ve belleğim artık daha kötü kelimeler fısıldıyordu.

Savaş henüz bitmedi.

Odadakilerde gözümü dolaştırdım. Bard'ta takılmamaya özen gösterdim. Ortamda ölüm sessizliği vardı. Ben verilen suyu içerken gözlerim Gytha'ya gitti. Edişeli, yorgun ve yıpranmış ama yine de bana gurur dolu gözlerle bakıyordu. O, insanın içine işleyen bir gülümseme yolladı. Uyandığım ve Perses'in yenildiği için odadaki herkes gülümsüyordu. Olanları bilseydi gülümsemezlerdi. Kimse gülümsemezdi. Özellikle melekler bana kızgın bakabilirdi. En önemli bilgimizi ifşa etmiştim. Daha doğrusu ifşa edilmesine sebep olmuştum. Hiçbir şekilde durduramamıştım.

Dibine kadar bitiremediğim su bardağını kenara bırakırken "Sorunuz yok mu?" dedim. Bard omuz silkti. "Anlattım. Pek de soru gerektirmiyor." dedi. Masmavi gözlerine bakarken anlatmadığını hissediyordum. Sanki o gözler anlatmadığını ve bu konuda içimin rahat olmasını söylüyordu.

Yani bunu sır olarak saklamayı tercih etmişti. Kendi ırkına karşı... Ama neden? Benim için mi, kendisi için mi? Farly bu bilgiye bayılırdı. Şu an söylesek dansa başlardı ama...

Gözlerim Farly'e kaydı. Ardından tekrar Gytha'ya. Görüşüm yanlış mı çıkmıştı yoksa geleceği değiştiren bir şey mi yapmıştık? Gelecek değişir miydi? Ya da gördüklerimin zamanı geçmemiş miydi? Hâlâ geçerliliği var mıydı? Ah, keşke buradan cennete bir elektronik posta yollayabilseydim!

Cennet yardım etmemek için direniyordu. Aklıma gelen düşünceyi bir çırpıda kovdum ve kendime kızdım. Kılıç ve görüş yollamışlardı. Daha ne bekliyordum ki?

Derin bir nefes aldım ve Bard ile aramızdakinin ne kadar sır olarak kalacağını düşündüm. Belki de sadece kendi arkadaşlarına söylerdi. Belki de hiç söylemez, biri keşfedene kadar aramızda sır olarak kalırdı. Ya da Perses gelir ve ifşalardı. Perses... O gitmişti. Artık bir sorun teşkil etmiyordu.

Umarım.

Gytha elini çırptı ve oturduğu yerden kalktı. "Haydi! Faith yorgun, siz yorgunsunuz. Gidip güzelce dinlenin." dedi. Ufak mırıltılar oluştu ve bir anda revirin ne kadar boş olduğunu gördüm. Ölü yok muydu? Yaralı yok muydu? Belki de Gytha çoğunu iyileştirmişti.

Gytha herkes gitmesine rağmen yanımdan ayrılmadı ve sedyenin yanındaki tabureye oturdu. Bana yaslandı ve bir eline yanağını verdi. Yanağının görünen kısmı şişti ama gözleri bezginlikten çok meraklıydı. "Evet, anlat bakalım. Ne oldu?" Kaşlarımı çattım. Sanki bir partiden dönmüştüm ve bu hayatımdaki ilk sosyal etkinliğimdi.

Tepkime bakıp açıklama gereği hissediyormuş gibi "Gözlerinde hâlâ bir korku görüyorum, Faith. Dökül bakalım." dedi. Ağzımı açtım, kapadım. Bu bir adetmiş gibi tekrar tekrar yaptım ve hoşnutsuzluğumu ifade eden bir ses çıkarıp başımı arkaya yatırdım.

Elimde kız kardeşimin elini hissetmemle başımı kaldırmadan gözlerimi açtım. Hafifçe gülümsediğinde diğer elimi yüzüme kaldırdım. Bunu ona anlatamazdım ama hiçbir şey anlatmazsam da başımdan ayrılmazdı. "Her şeyi mahvettim." diye fısıldadım. Fısıldadım, çünkü nefesim ve gücüm buna yetmemişti. Hatta cümlemin sonunda pürüzleşen sesim revirde bir sinek vızıltısı gibi çıkmıştı. Tepki vermeseydi duymadığını düşünebilirdim.

Yüzünde bir neşeyle sırıtış geldi. Gözleri parlıyordu. Elini başına kaldırdı ve bir havai fişek etkisi gibi açtı. "Sen Perses'i yendin! Kılıcı aldın!" dedi. Başımı iki yana salladım. Bana baktı. Kolumu iki eliyle kavradı. "Faith. Bitti. Artık yok. Babam bile kaçtı, Faith! O kaçtı!"

Ona baktım. "Bu geri gelmeyeceği anlamına gelmiyor." dediğimde bana baktı. Yüzünü buruşturdu. "Sonuçta kılıç ve Cennet bizimle. O zamana kadar toparlar, güçleniriz. Herkes darbe yiyor ama sadece sonrasında tekrar kalkanlar güçleniyor."

Onun yüzündeki pırıltı, yorgunluğun arasından çıkan pırıltı, beni de kapsayınca elimde olmadan kıkırdadım. Başımı salladım ve tekrar kız kardeşime baktığında yüzünde hınzırca bir gülümseme vardı. "Anlat bakalım, neden bara gitmiştiniz? Hem de Bard'la." dedi elfin adını fazlasıyla vurgulayarak. Ona bezmiş bakışlarımdan bir numaralı olanını yolladım. Gülümsemeye devam ediyordu.

Derin bir nefes aldım. "Sıkıldım ve yanımda o vardı. Ayrıca onun uçmasını sağladığım zaman yüzüne yerleşen ifade çok komikti." dedim tek kaşı kalkınca ona ciddi bir bakış attım. Küçük bir çocuğun hevesli gülümsemesini eline yerleştirdi. Elleri yanaklarını kapıyor ve bir kısmının parmaklarının üstünde şişmesini sağlıyordu. Gülümserken gözleri de parladı. "Barda ne oldu?" Ona baktım. Omuz silktim. "Elflerin sarhoş olamadığını ve benim bir bardak birayla sarhoş olabildiğimi öğrendim."

Gözleri irileşti. Öne geldi. "Hadi canım! Bunu gerçekten bilmiyor muydun?" Başımı sallarken güldüm. "Hayır, bilmiyordum ve ilginç geldi. Barın stoklarını bitirseler de olmuyorlar. Bu harika." Güldü ve tekrar yerine oturdu.

Kolunu sedye yanındaki minik komodine yasladı. "Başka neler oldu?" Omuz silktim ve başımı iki yana salladım. O günü düşünmemeye çalıştım. "Hiçbir şey. Sohbet ettik. Ben sarhoş olunca da geri dönemeyeceğimizi fark ettik. Zaten o sırada sizi aradı, Perses geldi vesaire." dediğimde elini salladı. "Ben bir şeyler hissediyorum ama," Ayağa kalkıp bana gülümsedi. "Seni yormayayım. Dinlen."

İnkâr etmeye çalışmadım. Başımla onayladım, o da alnımdan öptü ve giderken de ışığı kıstı. Derin bir uykuya dalmadan önce bir hemşire ağrı kesici verdi. İğneden vücuduma geçen ilaç beni anında etkilemeye başladı. Böylesi insancılken kendimi güçsüz hissettim. Ancak gelen hafiflik beni fazlasıyla mutlu etmişti. Uykuya dalmam çok da zor olmamıştı.

---

Eğer bu yazıyı Wattpad harici bir yerde okuyorsan kötü amaçlı yazılım saldırısı riskinde olabilirsin. Eğer hikayeyi orijinal halinde ve güvenli bir şekilde okumak istiyorsan Wattpad'de @varai_ isimli profilden ücretsiz okuyabilirsin. Teşekkür ederim.

---

Bölüme 10 üzerinden puan verebilseniz, kaç verirdiniz?

Yorumlarda buluşalım :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

faith -düzenlemede-Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ