F/ Altmış Beş

908 269 4
                                    

Final bölümler! Ay ben çok heyecanladım ama! Umarım aynı heyecan sizde de vardır.

Bu bölüm bizim için çok önemli. Büyük bir aksiyona giriş yapacağız, finalde son 3 bölümümüz kaldı ve ben barajları yükselttiğimden bölümler biraz geç gelecek ancak, finale yakışır bir dönüt istiyorum. Sizler de bunun karşılığını çok iyi veriyorsunuz. İçten teşekkürlerimi sunar, yorumlarda görüşmek üzere sizi bölümlere uğurlarım.

İyi Bölümler Dilerim :)

İnstagram; varaicin / varaninkaleminden

°Vara

°Vara

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

---

Morris bir iki gün sonra Faith'i çağırmıştı ve kız tek başına gelmişti. Üsse geldiği gibi de profesörlerle toplantı yapmaya geçmişti. O kadar uzun süredir toplantı odasındaydılar ki beklemek ölüm gibiydi ve aklıma sürekli Faith'in neden tek başına geldiğini düşünüyordum. Muhakkak kardeşi ya da başkası da gelir diye düşünmüştüm. Farly bu durumu değişik değerlendirmişti. Ama ona katılmıyordum. Bence Faith üsten uzak kalmaya kararlıydı. Morris'in onu ve arkadaşlarını kızın en kötü anlarında yollaması işi zorlaştırmıştı. Evet, yardım etmiştik ama... Bu durum Faith'i sinirlendirmiş olmalıydı. Bu yüzden yalnız gelmişti. Hoş, Cehennem'deki bir hükümdara karşı tek kozumuz oyken neden tek başına dolaşamasın ki?

Faith kimseyle sohbete girmeden Morris'in odasına oradan da toplantı salonuna geçmişti. Bir süre kapıda dikilmiştim. Sonra yere çöktüm, dirseklerimi bacaklarıma dayadım öylece oturdum. Farly gitmemiz gerektiğini söyleyince ortak salona geçmiş ve biraz da orada oflayıp poflamıştım. Farly ve Bard ise bana göre oldukça normaldi. Hatta bir ara atıştırmalık aldıklarında boğazımdan bir lokmanın dahi geçemeyeceğini fark etmiş ve buna sinirlenmiştim. Bu kadar gerilmemeliydim. Perses'in dünyada olmadığı dönem sadece dört aylık bir dönem olabilirdi.

Bak, seksen beş yaşındayım ve hayat hiçbir zaman yoluna girmedi. Hep hatalar, sorunlar, korkular ve hüzünler vardı. Zaten hayat denen döngü bu.

Ne kadar kendimi telkin etmeye çalışsam da beni korkutuyordu bu durum. Perses'in hâlâ dünyada olduğunu bilmek beni çok korkutuyordu. Bard ve Faith'e olanlardan sonra; yaralanan, kaybettiğimiz onca kişiden sonra; kendi ırkımla savaştıktan sonra bir daha bunları yaşama korkusu beni çok ama çok korkutuyordu. Hatta bu lanet his yüzünden arada tüylerim diken kesiliyor ve cildimi acıtıyordu. İçimde soğuk bir his oluşturuyor ve tir tir titretiyordu. Yanımdakilere göre benim bu kadar korkmam normal değildi.

"Laurita!" Aniden gelen sesle sıçradım ve bana seslenen arkadaşıma döndüm. İkisi de kaşlarını çatmış bana bakarken ağzım açık, gözlerim iri bir ona bir diğerine baktım. Farly elini elimin üstüne koyup "İyi misin?"

Bu soru üstüne bir süre öylece durdum. En sonunda elimi yüzümle örtünce birbirine dönük olan iki arkadaş şimdi bana dönük oturuyordu. Başımı kaldırdığımda bana pürdikkat bakıyorlardı. "Perses'in dönmüş olması beni biraz endişelendiriyor." dediğimde Farly'nin bakışları yumuşadı. Elini omzuma koyduğunda gülümsedi. "Onu bir kez yendik. Bir daha..."

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now