42//Mühür

9.1K 865 203
                                    

İyi akşamlar👋🏻👋🏻

İyi okumalar dilerim~~~

........

Kim Krallığı / Saray

Gün boyunca başkent meydanında süren kutlamalar sırasında havanın kararma yoluna gittiği her saat başında yaşanacak geceye olan heyecanı artan Jeongguk düğün kutlamaları süresince kendisine tahsis edilmiş olan misafir odasındaydı. Odadaki büyük makyaj masasının önündeki taburede oturuyordu ve gözlerini kapatmıştı.

Üzerinde düğün kıyafeti yoktu şu anda. Sık sık giydiği ipek geceliklerden biri vardı ve kucağına koyduğu ellerinin altında ipeğin pürüzsüzlüğünü hissedebiliyordu. Aynadaki yansımasına bakıyor olsaydı şu anda, geceliğin klasik geceliklerinden ayrılan farkını görürdü. Bu fark, şu anda ön kısmındaki kuşağı bağlı olmasına rağmen giydiği ipek geceliğin göğüs çizgisini açıkta bırakıyor olmasıydı.

O istediği için açılan pencerelerden içeri sızan rüzgar geceliğin açık yakasından içeri sızarak arada ürpermesine sebep olmuyor değildi fakat Jeongguk o anda buna takılmıyordu. Yalnızca kulağına ulaşan hala devam eden kutlamaların gürültüsünü dinliyor, arkasında bulunan annesinin saçlarını tokalardan arındırırken yarattığı rahatlık hissini duyumsuyordu.

Taburenin üzerinde otururken zemine değen çıplak ayaklarını soğuk zemine sürttü ve sessiz bir nefesi derince içine çekti. Oda sessizdi. İçeride annesi ve ondan başka kimse yoktu. Hizmetçiler gelenekler gereği sarayın bu kanadını çoktan terk etmişti. Annesi de onu Taehyung'un odasına bıraktıktan sonra saraydan ayrılacak ve kutlamalara dönecekti. Kim Kraliçesi de büyük ihtimalle şu anda Taehyung'un yanındaydı.

"Nasıl hissediyorsun?" Sessiz sürüp giden dakikaların ardından annesinin sesi kulaklarına ulaştığında, Jeongguk uzun zamandır kapalı tuttuğu gözlerini araladı ve yakılı olan mumlar sayesinde epey aydınlık olan odada aynadan annesinin gözlerine baktı. Annesi saçlarına takılmış tokaları çıkartmış, elindeki tarakla kendisine bakmazken saçını taramakla meşguldü.

"Bilmiyorum." mırıldandı Jeongguk. Gerçekten de bilmiyordu. Heyecanlı mı olsaydı, panik dolu mu olsaydı ya da korksa mıydı? Hiçbir fikri yoktu. Zaten şu anda hepsini yaşıyordu. Aynadan seyrettiği annesinin dudaklarında oluşan gülümsemeyi gördüğünde kendisi de hafifçe gülümsedi. Sebepsiz bir gülümsemeydi. Yine de makyajdan arındırılmış yüzünü aydınlatmıştı.

"Umarım bu bilmiyorum cevabının altında kötü duygular yoktur." Gülüşünün ardından samimi bir tavırla annesi konuştuğunda Jeongguk küçük bir iç çekip, "Sanırım yok." diye onaylamıştı onu. Böylece annesi memnun olmuş bir tavırla başını salladı ve taradığı bir kısım uzun saçı omuzlarından göğsüne doğru ayırdı. Ardından yeniden işine dönerken yine ona bakmadan konuşmaya başladı.

"Kötü hissetmemelisin. Gergin olabilirsin, bu oldukça normal. Fakat korku ve panik, bunlar her şeyi zorlaştırır." Jeongguk son zamanlarda sık sık yaşanan öğüt verme seanslarından birine daha girdiklerinin farkında olarak onaylayan bir mırıltı çıkardı. Rahatsız değildi bu durumdan. Tam aksine, annesi ona tavsiyeler verdiği için iyi hissediyordu. Eğer hiçbir şey söylemeden onu odaya bıraksa berbat hissederdi.

"Babanla ilk evlendiğimizde, ondan tam iki hafta boyunca kaçmıştım." Verilen kısa bir esin ardından annesi daha önce hiç dile getirmediği şeyleri söylediğinde Jeongguk gözlerini kırpıştırdı. "Öyle mi?" diye sordu ardından gerçekten meraklı çıkan sesiyle. Yerinde hafifçe dikleşmişti ve dikkat kesilmişti. Bu annesini konuşmaya devam etmeden önce güldürdü. Belki de gülmesinin sebebi o günleri hatırlamasıydı.

love story Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin