4. Hata

14K 452 15
                                    

Selam canım okurlarım.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

İyi okumalar

...

Avludada ki büyük oturma grubuna doğru ilerledim. Az önce konuşan, büyük ihtimalle Bervan Ağa olan adama ilerledim. Önüne gelince elini uzattı. Uzattığı elini avcuma alarak önce öptüm sonra da alnıma koydum. Sırayla anneleri öpmüş, abiler ile tokalaşmıs, yengeler ile sarılmıştık. En sonunda oturduğumuzda Bervan Ağa konuşmaya başladı.

"Gelinim sensin dimi." dedi bana bakarak. Ona kafa salladım. "Neden Adar ile evlenmeyi ve berdel'i kabul ettin."

"Bervan Ağa dimi." dedim bende onun gibi. O da bana gülüp baş salladı. "Bervan Ağa. Bildiğimiz üzere bu evlilik olmayacak olsaydı abim ve kızınızın canına kıyılacaktı. Sizin için hiç mi önemi yoktur kızınızın. Bildiğime göre de tek kızınız."

Dediklerimi biraz düşündü ve yine konuşmaya başladı.

"Benim üç kızım vardır. Gelinlerimi kızımdan ayırmam ama tabii ki bir kızım da etmezler. Benim için Asmin gözbebeğim. Biricik kızım. Asla göz yummazdım ölmesine."

Dediklerine güldüm.

"Siz nasıl kızınızın ölmesine izin vermezseniz, bende abimin ölmesine izin vermedim. Konu bu kadar net."

Kafa sallamakla yetindi. Ortamda gergin bir hava olduğunu anlayan Asmin'in Serhad abim diye tanıttığı adam söze girdi.

"Neyse boşverin onu bunu. Tanışalım biz. Ben Serhad. Eşim Gülperi ve oğlum Rizgar." deyip yanındaki kadını ve kadının kucağındaki oğlunu gösterdi. İkisine de sevgiyle bakıyordu.

"Ben de Koçer. Bu üç sıpanın abisiyim. Eşim Helin. Birde çocuğum var ama şu anda odasında uyuyor Serdal." Kolunu yanındaki eşi olarak tanıttığı kadının omzuna attı ve kadını kendine biraz daha çekti.

"Beni zaten öğrendin hanımağa. Eşlerim Arjin ve Azade." dedi Bervan Ağa. Yanında oturan kadının Arjin, karşısında oturan kadının ise Azade olduğunu öğrendim.

Burada biraz daha oturmuş, sohbet etmiştik. En sonunda anneleri ve Bervan Ağa kalkmış gitmişti. Şimdi ise koltuklarda abiler ve yenge takımı kalmıştı. Rizgarda uykusu gelince odasına çıkmıştı.

"Elfesya senin mesleğin neydi." diye sordu Helin.

"Doktorum."

"Ne doktorusun." Bu sefer soru Gülperiden geldi.

"Tıbbi Biyokimya Doktoru."

"Nerede iş görürsün."

"Burada. Antep'te."

"Zor değil mi."

"Herşeyin zorluğu var. Ama ben istediğim mesleği, işi yapıyorum. Zorluk benim için sıkıntı değil."

"Ama-" Helin tam birşey diyecekti ki sözünü yanımda oturan geldiğinden beri konuşmayan Yaren kesti.

"Hanımlar. Biraz sakin mi olsanız. Bunları konuşmak yerine yarın Asmin'in düğünü var onun için mi konuşsanız. Sadece bir öneri." diyip arkasına yaslandı.

Helin ve Gülperi, Yaren'in ikazı ile konuyu değiştirmiş ve Asmin ile konuşmaya başlamışlardı. Çantamda çalan telefonum ile gözler bana döndü. Onlara bakmadan çantadan telefonu çıkardım.

Başhekim Ferit Şahin arıyor

Yerimden kalkıp oturma grubundan uzak bir yere geçtim. Çalan telefonu açtığımda başhekimin sesi duyuldu hemen.

ElfesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin