"Ağam haber geldi. Kızınız Akdoğanlara kaçmış."
Bervan Bengi çılgına dönmüştü resmen.
"Sen ne dersin. Ne kaçması? Tez buraya getirin ikisininde."
Avlunun ortasında bir o tarafa bir bu tarafa geziniyor, kimsenin duymadığı bir şekilde ağzında birşey...
Dün akşamın yorgunluğu hala üstümdeydi. Balo mükemmel geçmişti ve yeterli miktarın fazlasını bile toplamıştık. Bugün öğleden sonra ameliyata alınacaktı Helin. O yüzden hemen ayılıp hazırlanmam gerekiyordu.
Adar'ın kolları arasından çıkıp banyoya ilerledim. Banyodaki işlerimi halledip dün buraya gelirken giydiğim kot ve t-shirtü giydim. Saçlarımı gelişi güzel topladım. Bu sırada yanından kalktığım gibi uyanan Adar da yataktan ayrılmış ve banyoya gidip duşa girmişti.
Adar'ın duştan çıkıp üstünü gitmesiyle otelden ayrılmıştık. Arabaya binip konağın yolunu aldığımız sırada benim telefonum çalmaya başladı.
"Efendim Melek?" Melek yeni asistanımdı. Yaren'in gitmesiyle onun yerine almıştık.
"Hocam direk konuya giriyorum. Helin'in ameliyatı bir saat öne çekildi. Durumu biraz kötüymüş."
Helin, bağışı ona toplamıştık. Hasta bir minik.
"Tamam sen programı düzenle o zaman bana at. Bende bir saate gelirim."
"Tamam hocam iyi günler."
Telefonu kapadığımda Adar'ın meraklı bakışları ile karşılaşmıştım.
"Helin'in durumu kötüleşmiş. Ameliyat bir saat erken olacak. Yetiştirebilir misin beni o zamana kadar."
"Üstünü değiş çıkalım o zaman. Yemeği ben halledirim."
Araba konağın önünde durdu. Ben önce inip direk içeri girdiğimde Adar da arkamdan geliyordu. Konak boştu çünkü herkes işindeydi. Odama çıkıp direk banyoya girdim. Kısa bir duş alıp çıktığımda giyinme odasına geçtim. Üstüme ne giysem diye kararsız kaldığımda gözüme bir takım takıldı.
Bordo bir elbise, siyah bir çizme ve kırmızı bir çanta. Çanta ile uyumlu kalp şeklinde birer küpe. Altın bir saat takıp zamanını ayarladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam giyinme odasından çıkmıştım ki birden midenin bulunmasıyla kendimi banyoya attım. Klozetin başına eğildiğim gibi kusmaya başladım. Çok sürmedi bir iki dakika sonra çöktüğüm yerden kalktığımda birden başım da dönmüştü. Lavabonun kenarına tutundum.
Başımı kaldırıp aynaya baktığımda dağılmış bir görünüm vardı. Odada yaptığım at kuyruğunu düzeltip üstüme çeki düzen verdim. Yüzümü yıkayıp banyodan ayrıldım.
Banyoya koşarken yere düşürdüğüm çantamı aldım ve odadan çıktım. Merdivenleri aşarak aşağı avluya indiğimde karşıma Adar'ın annesi çıktı.
"Nereye böyle acele acele kızım?"
"Geçenlerde bahsetmiştim ya bir çocuk var ve ameliyat olması gerekiyor. Onun için dün akşam bir bağış gecesi düzenledik. Yeterli miktarı ve de fazlasını topladık herkes sayesinde. Bugün ameliyat var ve ona yetişmem lazım. İznizle."
