6. Düğün

14.7K 413 18
                                    

Yolculuk bitmişti ve biz varmamız gereken yere varmıştık. Bengi Konağı. Daha arabadan çıkmadan konaktan gelen yüksek çalgı seslerini duyabiliyorduk.

"Hazırsan inelim artık. Bizi bekliyorlar." dedi Adar. Ona kafa sallayıp arabadan indim. Adar da inip koşar adım yanıma geldi. Arabanın geldiğini görenler konağın önüne çıkmıştı. Bengilerin çoğu buradaydı. Daha tanımadığım insanlarda vardı. Adar elini belime atarak yürümeye başlayınca bende yürüme başladım. Konak kapısından içeri girdik. Avlu fazla süse gerek duymadan hazırlanmıştı. Bir köşede imam nikahı kıyılması için hazırlanmış yer vardı yavaş adımlar ile oraya ilerledik. İmam zaten oturmuş bizi bekliyordu.

Kıyılan imam nikahı sonrası geriye resmi nikah kalıyordu. İmamın gidişi ile davul ve zurnanın sesi tekrar duyuldu. Nikah memuru daha gelmediği için bekleyecektik. Adar önce kendi oturduğu yerden kalkıp sonra beni kaldırdı. Onun yardımıyla kalkıp nikahın kıyılacağı masaya doğru ilerledik. Biz oturmuş memuru beklerken. Bengi aşiretine ait olduğunu düşündüğüm insanlar avlunun ortasında oynuyordular.

Biz öylece otururken Yaren yanıma uğramıştı sonra Rüzgar onu çağırınca onun yanına geri dönmüştü. Ve evet canım kardeşim Ester'i de alıp gelmiş ve beni bugün yalnız bırakmamıştı. İki kardeşim de burada benimleydi.

Konak kapısından giren nikah memuru ile bir koruma çalgıcılara işaret vererek onları susturdu. Davul ve zurna'nın susması ile oynayanlar dağıldı ortadan. Memur gelerek masadaki yerine geçti. Şahit olarak benim şahidim Yaren, Adar'ın ise ismini bilmediğim bir adamıydı.

"Öncelikle nikaha hepiniz hoşgeldiniz. Burada iki gencimizin hayatını birleştirmesi için bulunmaktayız. Dilerseniz daha fazla vakit kaybetmeyelim."

Konuklara olan konuşması bitince bize döndü memur.

"Siz Elfesya Akdoğan. Kendi hür iradenizle Adar Bengiyi eş olarak kabul ediyor musunuz."

"Evet."

Dilimden belki olumlu bir cevap dökülse de aklımdan tam tersi dökülüyordu. İçten içe hayır diye bağırıyordu beynim.

"Siz Adar Bengi. Kendi hür iradenizle Elfesya Akdoğan'ı eş olarak kabul ediyor musunuz."

"Evet."

Onun dilinden ve aklından aynı cevap dökülüyordu. Bu açıkça belliydi. Ama neden benimle evlenmek istiyordu. Daha hiç tanımıyordu.

"Sizlerde bu evliliğe şahit misiniz."

"Evet."
"Evet."

"Bende o zaman Gaziantep Belediyesi'nin bana verdiği yetkiyle sizi karı koca ilan ediyorum."

Önümüze ittirdiği defter ve kalem ile imzalarımız attık. Defteri geri memura verdiğimiz zaman o da evlilik cüzdanını bana doğru uzattı. Cüzdanı alıp memurla tokalaştık ve onu yolcu ettik. Memurun gidişi ile Bervan Bengi çalgıcılara işaret etti ve sesler yine avluyu doldurdu.

Her kadının hayalinde biraz evlilik olur. Benimde hayalim işimi elime aldıktan sonra düzgün birini bulup evlenmekti. Ama ne yazık ki işimi elime alsam da düzgün biri ile evlenememiştim. Beni ondan iten neydi bilmiyordum. Belki de hakkında araştırdığım ve duyduklarımdı. Ne olursa olsun ona kolay kolay ısınabileceğimi zannetmiyordum.

Yaren'in yanıma gelişi ile daldığım düsüncelerden çıktım.

"Kalkıp oynamayacak mısın."

"Tabii ki de hayır Yaren."

"Herkes sizin berdelle evlendiğinizi bilse de bir yandan da birbirinizi sevdiğinizi ve bu düğünün istenen düğün olduğu biliyormuş."

Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

ElfesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin