25. Kutu

6.8K 220 1
                                    

Önce Yaren'i eve bırakmış ardından da konağa gelmiştik. Yasin herşeye benden önce koşuyor bana iş yaptırmıyordu.

En sonunda sinirlenerek Yasin'e döndüm. Sinirli halimi anlamış suçlu bir çocuk gibi duruyordu.

"Yardım ediyorsun eyvallah ama yeter Yasin. Elim ayağım Allah'a şükür tutuyor. Git ve kendi işini yap!" dedim son cümleme vurgu yaparak.

"Afedersin yenge. Abim yengenin peşinden ayrılma ona yardım et dedi de ben ondan şey ettim. Tekrar kusura bakma." diyerek hızlı adımlarla uzaklaştı.

Avluda öylece durmamak için odaya çıktım. Aklıma bir an yatağın üstüne bıraktığım kutu geldi ve yatağa yönelip kenarına oturdum. Kutuyu kucağıma çektim ve kapağını açtım. Bir not ve küçük bir kutu daha vardı. Notu kutudan çıkardım ve okumaya koyuldum.

Elfesya,

Birşeyleri kurcalıyorsun. Bunun farkındayım. Bunu yapmak sana birşey kazandırmayacak, bu yüzden uğraşma.

O kutuda bir yüzük var. Annemin yüzüğü, sana göndermemi özellikle istedi. O yüzüğü tak ve hiçbir zaman parmağından çıkarma. Son dilek...

Son dilek?

Neydi bu şimdi? Neden Adar'ın ailesi hakkında birşeyler öğrenmemi istemiyordu. Neden annemin yüzüğünü bana gönderiyordu. Ve neden son dilek diyordu.

Bir sürü soru vardı. Ama herşeyi bir kenara bırakıp küçük kutuyu elime aldım. Kapağını açtığımda annemin yıllardır parmağından ne olursa olsun çıkarmadığı yüzüğü vardı.

Yüzüğü kutunun içinden çıkardım ve parmağıma taktım

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Yüzüğü kutunun içinden çıkardım ve parmağıma taktım.

Kutuları ve notu kaldırıp giyinme odasında dolabın içine yerleştirdim. Giyim odasından çıktığım sırada odanın kapısı açıldı ve içeri Adar girdi.

"Sevgilim." diyerek hızla yanıma geldi ve beni kolları arasına aldı. Bende kollarımı kaldırıp ona sardım.

"İyi misin?" diye sordum kafamı kaldırıp.

"Şimdi çok daha iyiyim." dedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

Bu güzel anımızı bölen çalan kapı oldu. Kapı önce iki kere tıklatıldı ardından kapı arkasından konak görevlisi olan bir kızın sesi duyuldu.

"Hanım ağam yemek hazırdır." dediğinde belli ki Adar'ın odada olduğunu bilmiyordu. Yoksa öncelikli olarak Adar'a hitap ederdi.

Bende bozmadım ve "Geliyorum." diye seslendim.

Adar sanki bu durumdan hiç memnun değilmiş gibi yüzünü asmıştı.

"Tam vaktini buldular." dedi beni daha çok kendine çekip.

Zar zor Adardan ayrıldım ve onu öylece bırakıp aşağı, yemeğe indim. Neredeyse herkes oturmuştu. Bir tek babaanne ve Bervan Ağa yoktu.

Yerime geçip oturduğum sırada hemen yanımdaki sandalyede çekildi ve Adar da yanımda yerini aldı.

ElfesyaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang