Tek Özel Bölüm

3.9K 114 11
                                    

Baştan belirteyim sadece sizi daha çok üzmemek için yazıyorum bu bölümü.

Keyifli okumalar dilerim. 🌿

...

Sabahın ilk ışıklarıyla kalkmış ve evden çıkarak koşuya başlamıştı. Bu şehrin en sevdiği yanı denizi olmasıydı ve deniz kenarında sabahları koşarken o temiz havayı solumasıydı. Antalya.

Kendisini tanıtması gerekiyor ise o Mert Bengi. O feci kazadan sağ bir şekilde çıkan teknik kişi. Ancak babasını da kaybetti. Büyüdükçe de anladı ki ölmek ne kadar kolay olursa olsun arkanda bıraktıkların için çok zor.

Doğduğu an annesini kaybetmiş ardından da birkaç sene sonda aynı günde babasını.

Kulaklığa birden şarkının sözleri yerine telefonunun sesi dolunca aramayı açtı.

"Mert neredesin sen?" diye hiddetli bir sesle karşılaşmıştım. Ve evet bu Yaren teyzesiydi.

"Koşu yapıyorum teyze bir sorun mu var?" dedi yavaşlayarak. En sonunda bir banka oturdu.

"Niye haber vermeden çıkıyorsun evden. Meraktan öldüm resmen." diyince yüzünü buruşturdu.

"Sorun yok. İyiyim."

Babasını da kaybettikten sonra bir dakika dahi onu yalnız bırakmamıştı. Rüzgar dayısı ile olan bağlıkları her geçen gün artmış ve ve ailelerine birini daha katmışlardı. Mevsim Akdoğan. Küçük kızları. Gerçi artık pek küçük sayılmazdı. On yaşına girmişti.

"Denizi alıp eve gel. Eminim ki daha kahvaltı bile yapmadın." dediğinde açlığını daha yeni hatırladı.

"Kursta mı?" diye sordu Mert.

"Evet."

Konuşma bu kadar sürdü. Deniz, Yaren ile Rüzgarın ilk çocuğuydu. Şu anda on sekizindeydi ve sıkı çalışma ile üniversiteye hazırlanıyordu.

Mert ayaklandı ve tekrar koşmaya başladı. Kurs yeri koşu yaptığı alanın yakınında kalıyordu. Bu yüzden bir süre koştu. Ardından hedefine yaklaşınca yavaşladı ve yürümeye başladı.

Kurs binasının önüne geldiğinde kapının önünde Deniz'in arabasını gördü. Bu demek oluyordu ki daha çıkmamıştı. Arabanın yanına ilerledi ve kalçasını kaputa yaslayarak beklemeye başladı.

Çok değil birkaç dakika sonra öğrenciler çıkmaya başladı. Aralarından hemen Deniz'i bulduğunda onunda bakışları Mert'i bulmuştu. Arkadaşlarına veda sözcüklerini sıraladıktan sonra abisi gibi gördüğü adama ilerledi.

"Abi günaydın." dediğinde Deniz karşısına geçmişti.

"Günaydın koçum."

Arabaya binerek yola çıktıklarında yolcu koltuğunda oturuyordu Mert. Kafasını koltuğun baş kısmına yaslayarak gözlerini kapadı.

"Lana aradı sabah." diye söze başlayan Deniz ile Mert onu dinlemeye başladı. "Yengem fenalaşmış yine. Sabah sabah hastanelik olduk dedi." diye konuştu Deniz.

Yengesi Asmin Akdoğandı. Mert'in halası.  Asmin abisini kaybettiği gün kendini kaybetmişti. Canından canı gitmişti.

"Geçmiş olsun." dedi Mert duygusuzca.

Hiçbir şey hissetmemişti bunu duyduğunda. Çünkü Asmin tek kaybı kendisi yaşıyormuş gibi davranmış ve herkesi yok saymıştı. Oysaki Mert doğduğu gün annesini bundan beş sonra da aynı gün babasını kaybetmişti. Ve o daha çocuktu.

Araba yolun üzerinde gittikçe gitti ve en sonunda sitenin girişinde durdu. Güvenlik geçmeleri için kapıyı açtıklarında biraz daha ilerleyip villa tarzı evlerinin bahçesine girdi araba.

ElfesyaWhere stories live. Discover now