17. İyi Ki Doğdun

7.9K 261 11
                                    

Bahçeyi süsler ile donatmış bir sürü yiyecek ve içecek hazırlamıştık. Adar'ın üniversiteden arkadaşı olduğunu öğrendiğim bir kaç kişi daha gelmişti. Gelirken de pastayı unutmamışlardı.

Akşam çoktan olmuş hava kararmıştı. Saat 22.34 idi. Adar hâlâ ortalıkta yoktu. Herkes oturmuş gelmesini bekliyordu. En sonunda Elif sıkılmış olmalı ki bana döndü.

"Bi ara istersen. Gecikti."

Ona kafa sallayıp masanın üzerindeki telefonumu aldım. Hemen rehbere girerek numarasının üstüne bastım.

"Efendim Elfesya."

"Müsait misin?"

"Seni dinliyorum."

"Ya ben senden beni çiftlikten alır mısın diyecektim. Malum arabam Antep'te kaldı."

"Alırım almasına da oraya gelmem uzun sürer haberin olsun."

"Tamam sorun değil. Bekliyorum o zaman."

"Tamam." diyerek telefonun kapanmasıyla masaya koydum.

Bana merakla bakan diğerlerine bir iki saate burada olacağını söyledim.

..

Saat on ikiye iki dakika kalmıştı ki çiftlikte bir araba motoru sesi yankılandı. Bundan da Adar'ın geldiğini anlamış olduk. Hepimiz yavaşça ayağa kalkıp Adar'ın buraya gelmesini bekledik.

Sabah yaptığımız gibi o da evi es geçip kenardan arkaya bahçeye doğru girdiğinde arkadaşları birden üstüne doğru aldıkları konfetileri patlattılar. Daha ne olduğunu anlayamadan karşısında pasta ile ona bakan beni görünce bakışlarında olan şaşkınlık arttı.

Herkes bir ağızdan "İyi ki doğdun." derken bende elimdeki pasta ile ona ilerledim. Tam önünde durarak "İyi ki doğdun Adar Ağa." diye fısıldadım.

Çok kısa bir an yüzünde oluşan gülümseme içimi rahatlatmıştı.

Pastaya doğru eğilerek hızlıca mumlara doğru üfleyerek sönmelerine izin verdi. Mumların sönmesiyle etrafta alkış sesleri artarken beraber masanın başına geçtik.
Elif hemen masasının bir köşesinde olan bıçağı bize uzattı. Adar bıçağı alarak yavaşça pastayı kesti.

Adar yavaşça arkadaşlarına döndüğünde hepsinden teker teker tebrikleri aldı.

Pastayı kesip herkesin tabağına pay ettikten sonra yerime oturdum. Adar da artık alacağı tebrik kalmamış gibi yanıma oturdu ve masanın ortasındaki içki şişesini alarak bardağına koydu.

"Valla kardeşim iyi oldu böyle bir araya geldiğimiz. Eskisi gibi olmayı özledik." diye konuşan Fırat adında bir arkadaşıydı.

Fazla kişi yoktu. Fırat eşiyle gelmişti. Yusuf ve Züleyha adında ki arkadaşları tekti. Bir de Elif ve nişanlısı vardı. Yani sekiz kişiydik.

"Öyle ya. Hiç gelmiyon da buraya." diye konuşan Züleyhaydı.

Hepsi iyiydi ama Züleyhaya bir türlü ısınmıyordum. Bunun nedeni neydi bilmiyordum.

"Bildiğiniz gibi işte. Antep'teki şirket hepsinden daha büyük. Orayla ilgilenmem en iyisi oluyor."

"Onu hepimiz biliyoruz kardeşim ama arada böyle kaçamaklar yap yani. Özlüyoruz sonra."

Yusuf'un bu dediğine gülerek kafa sallamakla yetindi.

"Seninle de pek tanışamadık tatlım. Sen ne iş yapıyorsun." diye konuşan Züleyhaya döndüm.

"Biyokimya alanında uzmanlık eğitimi alıyorum. Bir yandan da laboratuvarla ilgileniyorum."

"Doktorsun yani." derken sesinde sezdiğim küçümsemeyle dikkatle ona baktım.

ElfesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin