32. Roja Hâlâ

5.1K 188 2
                                    

Laboratuvardan adeta kovularak odama geçmem söylenmişti. Çünkü kimyasallar içinde durmam bebeğe zarar verebilirmiş. Ki bunları bende biliyordum. Ama kimseye sözümü şu anda geçiremiyordum.

Abimin odasında oturmuş saat başı sisteme düşen testlerin sonuçlarına bakıyor, tanıları hakkında görüşlerimi bildiriyor ve diğer doktor arkadaşlarım ile iletişimde bulunuyordu. Ta ki odanın telefonu çalınana kadar. Telefona uzanıp açtım ve kulağıma götürdüm.

"Evet." dedim otoriter bir sesle.

"Hocam kapıda bir beyefendi var. Adının Yasin olduğunu ve sizi almaya geldiğini söyledi. Ne yapalım." dedi bir erkek ses. Büyük ihtimalle güvenlikti.

"Odamda beklesin geliyorum." dedim ve karşı tarafa söz hakkı tanımadan kapadım telefonu.

Dağıttığım dosya birliğini toplayıp bir kenara koydum. Bilgisayarı da kapadığımda sistemi kapamış oldum. Koltuğun kenarında duran deri ceketimi giyerek çantamı boynumdan geçirerek taktım. Dizdiğim dosya yığınını kucağıma alarak asansöre ilerledim ve binerek odamın olduğu kata indim. Asansörden indiğimde karşıma çıkan ve selam verenlere selam vererek otoriter adımlar ile odama ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Yasin de koltuklarda oturmuş öylece beni bekliyordu. Geldiğimi gördüğü gibi ayağa kalkmıştı ki ben oturmasını işaret ettim. Masanın arka tarafına geçerek dosyaları dolaba yerleştirmeye başladım.

"Hayırdır Yasin, ne işin var burada?" dedim merak dolu sesimle.

"Azade hanım yolladı yenge. Hanımağam geldi, seni görmek istiyor." dedi sakince.

"Kaçıyorum ya bir yere geleceğim her halde işim bitince." dedim sandalyemi çekip oturarak.

"Aman yenge beni karıştırma valla. Pek bir sevinçle geldi hanımağam ama seni göremeyince biraz sinir oldu."

"Gideriz birazdan ama önce son dosyayı da gireyim, öyle." dedim ve zaten açık ama şifreyi girmemi bekleyen laptop'a dönerek işlerimi halletmeye koyuldum.

Son dosyayı da girerek işimi bitirdiğim de laptop'u kapayarak ayağa kalktım.

"Artık gidebiliriz." dedim.

..

Konağa ayrı ayrı arabalarda gelerek aşağı indiğimde yavaş adımlar ile kapıya ilerlemeye başladım. Yasin de yanımdan bir an olsun ayrılmıyordu. Kapıya geldiğimde benim yerime kapıyı çalarak açılmasını bekledi. Kapıyı genç ve yeni gördüğüm bir kız açınca önce şaşırdım ama Yasin hafifçe bu kişinin Öykü olduğunu söyleyince gülümsedim.

"Hoşgeldiniz abi." dedi Yasin'e doğru.

"Hoşbulduk bacım. Nerededir hanımağamlar." diye sordu telaşla.

"Yukarıda salonda. Hatta şu anda camdan bizi izlediğine eminim." dediğinde bakışlarım avluya bakan salon camına döndü. Doğruydu bir kadın oturduğu yerden buraya bakıyordu. Ona gülümseyerek baş selamı verdim ve Öyküye 'merhaba' diyerek içeri girdim.

Yasin dışarıda kalırken Öykü de kapıyı kapatarak arkamdan bana yetişmeye çalıştı.

"Öykü ben tanışalım istersen yukarı çıkmadan." dedi. Tatlı birine benziyordu.

"Elfesya bende, ben hemen üstümü değiştirip gelsem sorun olur mu annene." dedim gülerek.

"Valla seni biraz daha görmezse sinirinden bize patlayabilir ama ben hallederim. Git soyun dökün sen." dedi ve adımlarını hızlandırarak merdivenleri hızla çıktı.

Bende zaman kaybetmeden hızla odama çıkarak giyinme odasına girdim. Boynumdaki çantayı ve içinden telefonu çıkartarak koltuğun üzerine yerleştirdim. Ceketi de çıkartarak askısıyla birlikte dolaba yerleştirdim. Hemen üstümdekiler kurtulup alt üst takımı olacak şekilde bir takım çıkardım. Bej bir crop ve etek. Üstüne de üşümemek adına hırkasını. Hemen dolaptan çıkardıklarımı giyerek çıkardıklarımı topladım. Ayağıma spor bir ayakkabı geçirerek saçlarımı saldım. Hızlıca yüzümdeki makyajdan kurtularak telefonumu da aldım ve odadan çıktım.

ElfesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin