L koltuğa yayılmış kitap okuyorum. Kucağımda uzanan Roya ise uyuyordu. Zilin birden çalınması ile ayağa fırlayan Royaya göz devirip kapıya ilerledim. Hissediyordu herhalde babasının geldiğini. Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi Uraz gelmişti.
"Geç kaldın?"
"Öyle oldu biraz. Roya nerede?"
Roya diye içeri seslenmemle koşarak yanımıza geldi ama Uraz'a hiç pas vermesi ve benim ayaklarıma dolandı. Onun bu haline güldüğüm sırada Uraz'ın arkasında gördüğüm kişi ile gülüşüm soldu. Uraz da arkasına baktığında gördüğü kişiden dolayı Royayı alarak hızlıca merdivenlerde gözden kayboldu.
"Müsait misin?"
"Kapım herkese açık ama size değil Bervan Ağa. Ben benim hayatım ile oynayan birini evimde barındırmam." diyerek kapıyı yüzüne kapadım.
Salona ilerleyip koltuğa geri kuruldum. Az önce bıraktığım kitabı elime geri aldım ve okumaya devam ettim.
Tekrar kapının çalınması ile ayağa kalkıp kapıya gittim. Kapıyı açtığımda ise bu sefer karşımda Adar vardı.
"Bi bitmediniz. Yine ne var Adar?" diye sordum sitemle. Sitemine kaşları çatılsa da birşey demeden içeri girdi. Ve bu sefer kaşları çatılan taraf bendim. Kapıyı kapatıp arkasından gittim.
Oturduğu koltuğun karşısındaki yuvarlak koltuğa oturdum.
"Neden buradasın?" diye sordum.
"Hastaneye girmemi neden istemiyorsun?" diye soruyla karşılık verdi.
"Sorunun bir cevabı yok çünkü bende bilmiyorum. Sadece bir süre sizden kimseyi görmek istemiyorum."
"Benim ne suçum var kızım. Ben ne yaptım sana." diyerek haklı sitemde bulundu.
"Bana bir Bengi olman yetiyor."
"Hatırlatırım ki sende bir Bengisin. Elfesya Bengi."
"Sorunun cevabını aldıysan git artık. Uyuyacağım."
Başını sallayarak ayağa kalktı. Kapıya ilerlemeye başladığı sırada bende yerimden kalkıp arkasından ilerledim. Kapıyı açarak dışarı çıktı ve ben ne olduğunu anlayamadan beni kendine çekerek kapıyı kapadı.
"Ne yaptığını zannediyorsun sen ya." diyerek bağırmama yüzünü buruşturdu.
"Bi susmadın kızım sende." diyerek zorla beni merdivenlerden indirmeye çalıştı.
Ne kadar dirensemde en sonunda bir çuval gibi sırtına atıp apartmandan zorla çıkardı. Bağrış seslerime apartmandan birkaç kişi çıkmıştı. Aralarında Yarende vardı ve bu halimize gülerek bakıyordu.
Arabaya bindirip kaçmayayım diye kapıyı kilitledi ve kendi de arabaya binip çalıştırdı.
Yol boyu başını şişirecek kadar çok konuşup bağırdım ki artık çenem ağrımıştı. En sonunda araba durduğunda dışarıya doğru baktım ve Bengi Konağı ile karşılaştım. Adar inerek arabanın önünden dolaştı ve benim tarafıma geldi. Kapımı açarak inmemi bekledi. Oflaya puflaya arabadan indim.
"Amacın ne? Hayır buraya gelmek istemediğimi de biliyorsun. Sebep ne onu anlamıyorum."
"Sen benim karımsın. Ben nerede yaşarsam orada yaşarsın."
Dediklerine göz devirerek konağa ilerledim. O da arkamdan gelerek içeri girdi. Avluda kimsecikler yoktu.
"Herkes nerede?" diye sordum.
"Dışarıda yemek yiyeceklermiş daha gelmemişler."
Kafa sallayıp yukarı doğru çıkmaya başladım. Odanın önüne gelince direk içeri girdim. Tabii ki beni ilk karşılayan çalışma odasıydı. Orayı geçerek yatak odası kısmına geçtim. Odadaki koltuğa oturarak başımı arkaya doğru verdim. Gözlerim açık tavan ile bakışırken birden kadrajıma elleri cebinde bana bakan Adar girdi. Başımı sallayarak kafamı öne doğru attım. Koltuğa uzanıp başımı kenarına yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elfesya
ChickLit"Ağam haber geldi. Kızınız Akdoğanlara kaçmış." Bervan Bengi çılgına dönmüştü resmen. "Sen ne dersin. Ne kaçması? Tez buraya getirin ikisininde." Avlunun ortasında bir o tarafa bir bu tarafa geziniyor, kimsenin duymadığı bir şekilde ağzında birşey...