Adar hâlâ uyuyordu ancak ben Muhsin denen kişi hakkında bir sürü bilgiye ulaşmıştım. Numara'nın konumuna da öyle. Uygar bu zaman diliminde hayran bakışlar ile bakıyordu ama ben sevdiğim insanları kaybetmek istemiyordum. Özellikle daha yeni bulduğum birini.
Oturduğum sandalyeden kalkarak yatak odasına giriş yaptım. Önce Adar'ın durumunu kontrol ettim ve bu sırada arkamdan odaya gelen Uygar'a döndüm.
"Adar'ın başında dur. Uyanıp beni sorarsa da hastanede olacağımı söyle. İki üç saate haber alamazsan benden de Akdoğan konağına haber et. Onlar nerede olacağımı bilirler." dedim ve komodinin üstünden arabanın anahtarını aldım.
Uygar'ın birşey demesine fırsat vermeden hızlı adımlar ile odadan çıktım merdiven başına geldiğimde seri adımlar ile aşağı inmeye başlamıştım ki bir kat indiğim anda Koçer abiyi gördüm.
"Nereye bu saatte gelin. Daha çok erkendir, hayırdır." dedi.
"Hastaneden haber geldi abi. Bir hastanın acil bir teste ihtiyacı varmış onun için hastaneye gidiyordum. Sen bu saate nereye?" dedim laf olsun diye.
"Bende hastaneye gideceğim gel bırakayım seni." dedi sevecenlikle.
"Yok sağol abi, ben Yaren'i de alacağım sen git. Hem geç kalmayayım." dedim ve hızla oradan uzaklaşıp avluya ulaştım oradan da kendimi dışarı attığım da bu sefer Yasin soru sormaya başladı.
"Nereye gidiyorsun yenge. Ben bırakayım."
"Hastaneye gidiyorum Yasin. Kimsenin bırakmasını istemiyorum Yasin. Sakın da peşime takılma Yasin." dedim ve kapının önündeki arabama atlayarak Yarenle kaldığımız apartmana sürmeye başladım.
Kısa sürede vardığımda hemen arabayı park edip indim ve sessiz ama hızlıca yukarı evime çıktım. Kapıyı açarak içeri girdim ve odama ilerledim önce gardıroptan siyah bir takım çıkardım ve üstüme geçirdim. Ayağıma siyah topuklu çizmelerimi de giydiğimde kombini oluşturmuştum.
Bazalı yatağıma ilerleyerek bazayı açtım ve gözümün önünde bana göz kırpan silahlarımla karşılaştım. İki silah çıkartıp kemerine taktım. Bıçakların olduğu kutuyu açarak birkaç tane aldım ve belirli bir şekilde vücudumda yerlerini aldılar onlarda.
Odadan çıkmadan önce makyaj masanın üzerinden bir toka alıp saçlarımı önüme gelmemesi için topladım.
Apartmandan sessizce ayrılıp hızlıca arabaya ulaştım. Arabayı çalıştırıp ilk önce Muhsin denilen adamın yaşadığı eve doğru sürmeye başladım. Adamın telefon konumundan onun nerede olduğunu bulmuştum ve istikametim de oradaydı...
Eve yaklaşmadım ancak belirli bir mesafede bıraktım. Arabadan inmeden önce torpido gözünden kırmızı rujumu çıkardım ve onun da dudaklarımdaki yerini almasını sağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elfesya
ChickLit"Ağam haber geldi. Kızınız Akdoğanlara kaçmış." Bervan Bengi çılgına dönmüştü resmen. "Sen ne dersin. Ne kaçması? Tez buraya getirin ikisininde." Avlunun ortasında bir o tarafa bir bu tarafa geziniyor, kimsenin duymadığı bir şekilde ağzında birşey...