Partner in Crime (Eddie Munson)

four

(Yazar uyarısı: Kalın fonda yazılmış yerler yetişkin içerikli bölümdür. Rahatsız olanlar diğer bölümden edebilirler.)

Ophelia

Suyun küvete dolmasını beklerken soğuk mermere oturup elimi gezdirdim. Yeterince ılık olduğunu fark ettim. Düşüncelere dalmıştım.

Omzuma dokunan ellerle irkildim. Eddie arkamda ayakta dikiliyordu. Bir eli bir omzumu diğer eli diğer omzumu sıvazlıyordu. Sonra eğilip ensemi öptü. Oradan boynuma indi. Ellerini omuzlarımdan karnıma doğru indiriyordu. Üzerimdeki kazağı kavrayıp çıkardı.

Elimden tutup beni ayağı kaldırdığında dudaklarımız birleşti. Nemli ve şişkin dudaklarını emiyordum. Boynunu ellerimin arasına almıştım. Nane kokusu nefesimi kesiyordu. Alt dudağımı ısırıp çekti ve bıraktı. Sonrasında belimi kavrayıp kendisine aramızda hiç mesafe kalmayacak kadar yaklaştırdı. Bu ilk seferimiz değildi ama her seferinde ilk gibi hissetmeme neden oluyordu.

Ayakta öpüşmeye devam ederken kemerini çözmeye çalışıyordum. O da üzerini çıkarıp yere fırlattı. Boynumu emmeye başladığında onun kemerini çözmeme bir eliyle yardım etti. Sonrasında hızlıca düğme ve fermuarını açıp kendisini sıkmakta olan sertliğini serbest bıraktı. Rahatlamış görünüyordu.

Soğuk mermere oturup beni kucağına oturttu. Artık sertliğini hissediyordum. Hem de çok fazla. Ellerini belimde dans eder gibi dolaştırırken sütyenimin üzerinden göğüslerime öpücük bırakıyordu. Ellerini sırtımdan yukarı doğru çıkarıp sütyenin kopçasını açtı. Sonrasında çıkarmama yardım edip onu da bir yere fırlattı.

Açıkta kalan yerleri öpmeyi bırakıp dilini sürterek göğüslerimi yalamaya başladı. Ucunu ağzına alıp emdiğinde elleri iç çamaşırımın içinde kalçamı sıkıyordu.

Sonra kendisini geriye atarak suyun içine bıraktı. Ben de üstüne gelmeden önce üzerimdeki her şeyi çıkarmıştım. O hafif uzanırken ben de yeniden kucağındaydım. Kendimi onun sertliğine sürttüğümde gözle görülür bir şekilde inledi. Ellerini kalçama koyup hafifçe vuruyordu ve sürtünmeme yardım ediyordu.

Beni altına alıp üstüme çıktı. Ilık su vücudumda dans ediyordu. Bacaklarımı ayırıp kendisini yerleştirdi. Kulağıma eğilip seni seviyorum diye fısıldadı.

Sertliğinin ucunu birkaç kez sürttü. Bundan zevk aldığını biliyordum. Sonra birkaç kez ucunu sokup çıkardı. Dişlerimle dudaklarımı öyle sıkıyordum ki bundan deli gibi zevk aldığımı bildiği için yapmaya devam etti. Sonrasında tamamen içime girmişti.

Yavaş tempoda gelgitlerini yaparken bir yandan boynuma ve göğüslerime küçük öpücükler konduruyordu.

Sonrasında hızlandı. Ellerimle sırtını tırmalıyordum. Ve bağırmamaya çalışıyordum. Birkaç dakika sonra geleceğini anladığımda onu onaylarcasına dudaklarını öptüm.

Ağzımın içine karşı inlerken alt tarafımdaki patlamayı hissetmiştim. Eddie çok derinden ve kalın bir sesle nirvanaya ulaşmıştı. Ben de öyle.

Saçlarımı kurutup yatağa, Eddie'nin yanına uzandım. Üzerinde bir şey yoktu.

Geçen seneden kalma kalbinin üzerindeki ameliyat izi bariz bir şekilde duruyordu. Kalp nakli olmuştu. Hayat onun için ikinci kere başlamıştı. Ama buna da hayat denmezdi. Yapmaması gereken ve yememesi gereken milyonlarca şey vardı. Ama ona imreniyordum. Yaşadığı onca şeye rağmen hayat doluydu. Her gününü son günü gibi yaşardı. Onun gibi olmak istiyordum. Ona tapıyordum.

Biz mezun olalı iki sene olmuştu. Bu sene bana üniversiteden kabul mektubu geleceğine emindim ama Eddie başvuru yapmamıştı. Onun başka planları vardı. En azından sürekli bunu söyleyip duruyordu. Ben en azından benimle beraber geleceğini umut ediyordum.

Onsuz yaşayamazdım. Sorumlu olduğum bir kardeşim vardı. Annemin ölümü ve babamın bizi terk etmesinden sonra sadece uzaklarda yaşayan büyükanne ve büyükbabamız kalmıştı. Kardeşimin hem annesi hem de babası olmuştum. Bu kadar ağır sorumlulukların altında ezilirken benim yükümü hafifleten Eddie oluyordu.

O benim kahramanımdı. Kafamı boynuna iyice soktum ve kokusunu içime çektim. İçimden bir ses bunun son huzurlu günüm olacağını söylüyordu.

Ve benim hislerim beni asla yanıltmazdı.