"Bütün hayatınızı bir saniyeliğine düşünün.
Girdiğiniz basit bir iddia hayatınızı ne kadar değiştirebilir? Ne kadar karmaşık bir hâle getirebilir? Bu iddia, ölüme kadar götürebilir mi?
Peki bu durumdan kurtulmak için en fazla neleri feda edebilirsi...
Bir süredir psikolojik danışmanlardan destek alıyordum. Jackson ilk başta reddetse de onu da zorla başlatmıştım. İkimizin de buna ihtiyacı vardı. Psikolojik hastalıklar da aynı biyolojik hastalıklar gibidir. Tedavi edilmesi gerekir. Zamanla içinde daha çok büyüyen stres ve düşünce eğer önüne geçilmezse seni kansere kadar götürür. Bunun bilincindeydim. Ve bendeki stres artık çoktan yeşerip orman kurmuştu bile.
Çevremdeki insanlar eskisi gibi değildi. Özellikle çocukluktan beri çok iyi anlaşan Steve Jonathan Eddie üçlüsü bir iki ay önceki yaşanan olayda birbirilerini suçladıktan beri mesafelilerdi. Büyükannem de Chuck ve Jason gibi uluslararası arananlar listesinde başa çıkmıştı. Hopper en başından beri onlardan para alan kişilerin listesini araya sora ulaşmıştı ve herkes adına koruma başlatmayı başarmıştı. Kasabanın her tarafına güvenlik kameraları ve güvenlik önlemleri yerleştirildi.
Birkaç kişi gözaltına alındı birkaç kişi ise tutuklandı. Büyükannemin tabutunun boş çıkmasından sonra evine düzenlenen baskında evde hiçbir şey bulunamadı. Yani tam anlamıyla hiçbir şey. Çünkü ev tamamen boşaltılmış şekilde bulundu. Sırra kadem basmışlardı. Aylardır stres içinde uykumdan kabuslarla uyanıyordum. Eddie'min beni kollarıyla sarıp güzel şeylerden bahsederek kaç kere geri uyutmaya çalıştığını hatırlamıyorum. Uzun süredir antidepresan da kullanıyordum. Hem stresimi alıyor hem de uyumama yardım ediyordu.
Birkaç haftadır Eddie'nin zamanında çok fazla emek harcayıp tek başına yaptığı ama gerizekalı herifler yüzünden talan edilen düğün yerini onarmaya çalışıyorduk. Her şeye sıfırdan başlamıştık.
Psikolog David: Seansımız bitti Ophelia. Kendi düğününe geç kalmak istemezsin.
Gülümseyip teşekkür ederek çıktım. Eddie bekleme salonunda beni bekliyordu. Her zaman olduğu gibi. Buraya her gelişimde ne kadar uzun sürerse sürsün orada beni bekliyordu. Çıkınca elini omzuma attı ve beraber yürümeye başladık.
Eddie: Heyecanlı mısın?
Gerçekten heyecanlıydım. Bugün evleniyorduk. Evet anlamında başımı salladım. "Peki ya sen?"
Durduğu yerde birkaç kere küçük zıpladı. Yerine duramıyordu. "Heyecandan ölmek üzereyim Ophelia! Tanrım. Bugün benim karım oluyorsun."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
32 diş gülümserken az kalsın ağzı yırtılacak diye düşündüm. Gülümsemeyi durduramıyordu. Ben de farksız sayılmazdım. Beni evin önüne bıraktığında kapıda Robin Fiona ve Nancy beni bekliyordu.
Nancy ile eskisi gibi değildik ama en azından böyle önemli günlerde konuşuyorduk. Yaptığı her şeyden pişmanlık duyduğu bariz belliydi ama onu yine de içimde bir yerlerde affetmemiştim.
Eddie kulağıma eğilip çenemin köşesini öptü. "Orada görüşürüz, karıcığım."
Söylediği karşısında kıkırdadım ve dudağına bir öpücük kondurdum. Sonra da koşarak kızların yanına gittim. Tanrım, beni bugün resmen baştan yaratacaklardı. Tüm düşündüğüm ise Eddie'nin ne giyeceğiydi. O da Jackson, Partick, Steve ve Jonathan'ların yanına gitmişti. İkimiz de düğünde nasıl olacağımızı bilmiyorduk. Tamamen kendimizi arkadaşlarımızın ellerine bırakmıştık.