forty-two - YENİ BÖLÜM 2

137 28 126
                                    

''Final oyununa hoş geldiniz. Odanın içinde bulunan alet edevatlardan istediğinizi seçebilirsiniz. Bu odadaki herkes kurtulabilir. Tabi kurallara uyarsanız. Kendinizi ve ailenizi düşünüyorsanız, hayatta kalmak istiyorsanız oyunu kurallarına göre oynamalısınız. Ve tek kural var: Ophelia veya Eddie arasında bir seçim yapacaksınız.''

''Aranızda oylama yapacaksınız. En çok oyu alan kişiyi öldüreceksiniz. Bu odadan hep birlikte çıkmak istiyorsanız tek şartımız budur. Ve daha sonrasında özgür kalacaksınız. Bir daha oyun olmayacak. Sizi serbest bırakacağız. Seçtiğiniz kişiyi nasıl öldüreceğinize siz karar vereceksiniz. Acılı veya acısız olması size kalmış.'' 

 ''Tam üç saatiniz var. Üç saat sonunda odanın içine doğru salınan gaz sizi zehirleyecek ve öldürecek. Seçiminizi yapın.''

Eddie

''Peki... Şimdi ne yapacağız?'' dedi Robin titreyen sesiyle. Odanın ortasında çember oluşturarak oturmuş birbirimize bakıyorduk. 

Steve kolundaki saate baktı. ''Sizce ne zamandır içerdeyiz? Bir saat olmuş mudur?'' 

Nancy de kendi kolundaki saate baktı: Sizin dışarı çıkmadığınızı fark ettiğimizde saat beş buçuk gibiydi. Sonrasında içeri girdik ve gözlerimizi burada açtık. Sanırım saat şu an altı buçuk civarı bir şey olmalı.

''Yani...'' dedi yanımda oturan ve koluma sıkıca girmiş olan Ophelia, benim Ophelia'm.

Ophelia: Saat sekiz buçuk, dokuz gibi zehirlenerek ölmüş olacağız. Öyle mi?

Jackson sessizdi. Ama stres dolu olduğunu sürekli ayağını ritim tutar gibi sallamasından anlayabiliyorduk. Gözünü dikmiş kenarda baygın yatan babasına bakıyordu. Onun neden burada olduğunu henüz çözememiştik. Belki bir çıkış yolu biliyordu. Ama uyanmasını beklemekten başka çaremiz yoktu.

Billy, buraya girdiğimiz dar koridordan yalpalayarak çıktı. Geldiğimiz yolu kontrol etmeye gitmişti. Belki bir çıkış yolu bulabiliriz umuduyla, başını olumsuz anlamda sallayınca dudaklarımı ısırdım. Bir şey bulamayacağını biliyordum ama umut beni şu an ayakta tutan şeydi.

Jonathan: Eddie veya Ophelia arasında bir oylama yapamayız. Bu asla olmaz. Başka bir yolu olmalı.

Billy de çembere katılıp yere oturmuştu. ''Şimdi böyle diyorsun Byers. Bir saat sonra belki de eline aldığın bıçakla ikisini de doğrayacaksın.''

Jonathan sinirli bir şekilde doğrulmaya çalıştığında Nancy onu tuttu.

Nancy: Ne diyorsun sen be?

Billy: Notu görmediniz mi? Alenen sizi ailelerinizle tehdit ediyor. Byers'ın kardeşi veya senin kardeşlerin onların elinde olabilir. Buradan çıkmadığınız sürece onlara neler yapabilirler ben biliyorum. Bir karar vermeniz gerekecek.

Robin: Böyle bir şeyi asla yapmayız. Asla.

Steve: Sizce... Gerçekten ailelerimize ulaşmış olabilirler mi?

Jackson: Benim babamın burada olması sorunu cevaplıyor sanırım. Ona bile ulaştılarsa sizinkiler şu an elleri ayakları bağlı yardım için ağlıyor olabilir.

Ophelia: Peki ya bir seçim yapmak zorunda kalırsak... O zaman ne olacak?

Ophelia'nın bu sorusu herkesi sessizliğe itmişti. Kimsenin bunu yapmak istemediğini biliyordum, onlara inanıyordum. Ama onların da düşünmeleri gereken kişi aileleriydi elbette. Birini seçecek olurlarsa bu kişinin ben olması gerekiyordu.

Başını omzuma koymuş Ophelia'nın saçlarına bir öpücük kondurdum.

Eddie: Sen bunu dert etme bebeğim, bunları düşünme. Buradan beraber çıkacağız.

Partner in Crime (Eddie Munson)Where stories live. Discover now