Gözlerimi açtığımda Eddie yanımda mışıl mışıl uyuyordu. Elimi kalbinin üzerindeki yaraya götürüp koydum.
1 Yıl Önce
"Gerçekten o çocukla çıkacak mısın Ophelia?" Nancy göz deviriyordu.
Robin: "Bence mükemmel bir çift olacaklar..."
Beni yine utandırıyorlardı. Nancy'ler bana gelmişti ve evimde beni bugün Eddie ile çıkacağım ilk randevuma hazırlıyorlardı.
Robin: "Saçların gerçekten mükemmel oldu!"
Ophelia: "Robin artık mükemmel demeyi kesecek misin?"
Robin: "Ama bu mükemmel!"
Nancy: "Ah peki seni nereye götüreceğini söyledi mi? Umarım lüks bir yere götürür. Sakın kırmızı şarap içme! Tercih edersen beyaz tercih et kırmızı dökülünce lekesi çıkmıyor."
Ophelia: "Gerçekten bu elbiseyi giymek zorunda mıyım? Gelinin kız kardeşine benziyorum."
Robin: "Giymek zorunda olmasan da artık gitmek zorundasın çünkü vakit geldi hadi hadi hadi!"
Odamdan çıkıp kapının girişine astığım boy aynasında kendime baktım. Jackson içerideki koltukta ayaklarını uzatıp TV izliyor ve cips yiyordu.
Jackson: Tanrı aşkına Ophelia! Lütfen yollardan uzak dur birisi seni araba farı sanabilir!
Göz devirdim. Ne zaman biriyle çıksam mutlaka homurdanırdı. Hayatıma biri girince onu boşlayacağımı düşünüyordu.
Kapı çalınca kapıyı açtım. Eddie, oldukça şık bir şekilde giyinmişti ve bu beklenmeyecek bir şeydi. Onu zaten okuldan ve arkadaş çevremizden oldukça iyi tanıyordum ama son zamanlarda o benim için farklı bir Eddie'ydi. Davetkar bir şekilde kolunu bana uzattı. Koluna girdikten sonra kapının önünde dikilen Nancy ve Robin'e "İyi geceler hanımlar." diyerek veda etti.
Evden uzaklaşmıştık. "Ah Tanrım çok şükür artık şu rahatsız şeylerden kurtulabilirim!" deyip üzerindeki takım ceketini çıkardığında ve içindeki Hellfire Clubün t-shirtini gördüğümde kahkahayı patlatmıştım.
Ceketi sallayıp yola fırlattı. "Ee ne yemek istersin? Pizza? Ya da... Tavuk kanat?"
Ben de eğilip ayağımdaki rahatsız ayakkabıları çıkarıp fırlattım. "Kesinlikle pizza iyi olur."
Ve aynı anda konuştuk. "Ekstra peynirli."
O anda onun gerçekten beni tamamladığını anlamıştım. Pizzayı paket yaptırıp herkesin geceleri yürüyüş veya piknik yaptığı göl kenarına oturduk. Her şey hakkında konuştuk. Yani demek istediğim, gerçekten her şey.
Eddie: "Hayır hayır! Sen yanlış biliyorsun! Hamam böcekleri suyun içinde de yaşayabilir."
Ophelia: "Ah şaka yapıyorsun!"
O kadar sesli konuşup gülüyorduk ki herkes bize bakıyordu.
Eddie birkaç kez konuşurken ve gülerken kalbini tutuyordu ama çok dikkat etmedim. Gülmekten benim de bazen ağrırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Partner in Crime (Eddie Munson)
Fanfiction"Bütün hayatınızı bir saniyeliğine düşünün. Girdiğiniz basit bir iddia hayatınızı ne kadar değiştirebilir? Ne kadar karmaşık bir hâle getirebilir? Bu iddia, ölüme kadar götürebilir mi? Peki bu durumdan kurtulmak için en fazla neleri feda edebilirsi...
