♣️ 20. Bölüm - PARÇALANIRSIN ♣️

35.9K 1.3K 769
                                    

Sellammm nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Yeni yılın yeni ayı sizin için nasıl gidiyor, ne değişiklikler oldu hayatınızda??

Evet önceki bölüm nasıldı? Bence son sahne bir adıma örnekti, ama bu adım tek taraflı kalmaz umarım..

Son olarak uzatmadan tekrar belirtiyorum.

Lütfen yorum yaparak okuyun, sizden tek ricam budur..

Keyifli okumalar dilerim 🤍


Bevan Aksoy'dan

Eksiklik..

İnsanları asıl paramparça eden şey buydu, mahrum bırakılmış eksiklikler..

Bazı sözler vardır 'kıymetini kaybettikten sonra anlarsın derler' bazı yaralar vardır kıymet verecek olayın bile olmamasıdır.

Benim eksikliğimde sevgiydi, dedemden başkasında görmediğim tek duygu...

Mayıs bir kaç dakika saçlarımın arasına parmaklarını yerleştirdiğinde anlamıştım bunu. Parmağı derime değdiği an titremiştim, geri çekilmek istemiştim fakat o dokunuşa ihtiyaç duymuştum. Birinin beni sevmesine ihtiyaç duymuştum, tıpkı bir kedi gibi..

Kafasını yaklaşık on dakikadır omzuma yerleştirmişti, ne yapacağımı bilmeyerek tepki vermemiştim. Neden bunu yaptığını bilmezken onun da sevgiye ihtiyaç duyduğunu hissetmek zor olmamıştı. Birbirimizin yaraları benziyordu.

Kafamı yavaşça yere doğru eğerken göz uçlarım saçlarına takıldı. Sapsarı olan saçları sakallarıma değiyordu. Derin bir nefes alarak mırıldandım.

"Mayıs."

ses gelmeyince tekrarlamak zorunda kaldım. "Mayıs." tekrardan ne ses ne de hareket belirmişti. Ne yapacağımı bilmeyerek bir süre düşündüm. 'Eğer böyle yatarsa boynu tutulacaktı, kaldırsam da ya tekrardan uyuyamazsa?' düşüncem tek bir kapıya çıkınca yeniden derin bir nefes aldım. Avuç içimle bedenini kendimden uzaklaştırıp önünde diz çöker bir vaziyet aldım. Boynu uykunun verdiği hareketsizlikle birlikte sola düşerken elimle destek oldum. Birbirine kilitlenmiş dik duran bacaklarının arasından elimi geçirip yavaşça ayağa kalktım.

Mayıs'ın kokusu burnumu doldururken alnı ve burnu boynuma değiyordu. Huylanarak gözlerimi hafifçe kapadım.

Bir parfüm kokusunun bu kadar etkileyeceğini hiç düşünmemiştim.

Mayıs kucağımda bir şekilde yatağa doğru eğilip yorganı baş tarafa doğru çektim. Yavaşça yatağın dibine girerek Mayıs'ı yatağa uzattım. Kolu boynumdan sıyrılıp boşluğa düşerken başı sağ tarafa dönmüştü. Dönmesi sonucu yüzünü saçları kaplarken istemsizce parmak uçlarım saçlarına uzandı. Hissetmeyeceği şekilde yüzünde ki saçları sıyırdım. Masumluğu simgeleyen beyaz teni ortaya çıkarken açık olan boynundaki ben dikkatimi çekti. Sanki bembeyaz bir sayfanın ortasında ki o siyah nokta o olabilirdi.

Bembeyaz verilen hayatını siyahlaştıran eksikliği; baba sevgisi..

Okuma hevesimin kaybetmeme yol açtığı eksiklik; baba sevgisi..

Acılarımız bile aynıyken kişiliğimizin farklılığı işte bizim birleşme sebebimizdi.

Yüzünü bir süredir seyrediyor ara sıra sebepsizce tebessüm ediyordum ve bu hareketim hiç hoşuma gitmiyordu. Hızla doğrularak açık olan yoganı üzerine çektim. Ani gelen sıcaklık ile kafasını bir kaç kez çevirmiş, tekrardan rüyalarına dönmüştü. Yorganı omuzlarını sonuna kadar çekerek bedenini tamamen örtmüştüm. Hızla dolabıma ilerleyip lacivert bir tişört altına da siyah bir eşofman çıkarıp banyoya ilerledim. Hızla üzerimdekilerden kurtulup rahat olan takımı üzerime geçirerek odadan çıktım. Gözüm ilk onu bulurken bir kaç saniye izledim sonrasında hızla koltuğun üzerinde ki siyah hırkamı alarak odadan çıktım.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin