Sellam güzel okuyucularım, nasılsınız?
Sizi çok beklettim bu yüzden affedersiniz, gerçekten yazacak zamanım olmadı..
Her neyse
Bu bölüm düğün olacak ve şunu öncelikle söyleyeyim. Düğünün bir çok parçası Urfa yöresine ait şarkılar artı oyunlardır.
Düğünlerde çok davul zurna ek olarak halay çeşitleri oynanır, çok uzamaması amacıyla yüzeysel anlatım yapacağım.
Ama şunu bilmenizi isterim; halaylar çok çekilir, çok oynanılır ve gerekirse üç gün bile düğün yapılır. Fakat ben artık olaylara geçmek istediğim için tek düğünde ibaret yakışır bir düğün yapacağım.
Ve son olarak da şunu söylemek istiyorum. Eğer bütün o günü anlatırsam gerçekten çok uzun bir bölüm olacak ama ben bu kadar uzatmayı mantıklı bulmuyorum. O yüzden dolayı da bölümün içinde olan olay akışı her zamankinden farklı belki de betimleme çok fazla olmadığı için anlatım tarzı da değişik durabilir fakat dediğim gibi uzun bölüm olacak zaten daha da uzun olmasın..
Bu kadar bilgilendirme yeterli.
Keyifli okumalar dilerim 🤍
Bevan Aksoy'dan
Hayatta yanlış kararlar verdiğiniz oldu mu? Ya da o kararı verirken gelecek sorumluluklardan da bihaber miydiniz? Arkanızda bıraktığınız biri oldu mu? Her şeyi ona lütfetmişken, hiç olmamış gibi biri ile evlendiniz mi? Hayallerini bir çırpıda yıkıp, yerine koca bir boşluk yerleştirdiniz mi? Siz, hiç kendinizi çıkmaza sürüklediniz mi? Asıl sorum bu, hayat sizi çıkmazı olmayan yollara götürüp, yolunuzu kaybetmenizi sağladı mı? Eğer sağlamış ise ne demek istediğimi anlarsınız.
Gözlerimi çekmeden odaklandığım duvarda düşüncelere dalmıştım ki daireden çıkan tanıdık yüz ile kendime geldim. Derin bir nefes alıp elimi kapı koluna götürdüğüm sıra sağlayamadığım cesaretim geri durdurdu. Rojbin arabasına bindiğinde elimi direksiyona sertçe vurup başlatma düğmesine bastım. Motorun devreye girmesi ile araba çalışınca durduğum park yerinden hızla sağa kırarak gaza yüklendim. Ne yaptığımı, ne yapacağımı bilmiyor, kestiremiyordum. Her şey bir anda düşüncelerime yüklenerek kendilerini gerçekleştirmişlerdi.
Bütün sinir sistemim bedenimi esir alırken gaza daha da yükleniyordum. Yaptığım şeyin ne kadar ama ne kadar pis bir şey olduğunu biliyordum fakat bildiğim halde hiç bir şey yapamamıştım. Çaresizliğin simgesini şuan sahiplenmiş olabilirdim. Bir insanı arkamda yüz üstü bırakacak olmayı kendime yediremiyordum. O kızın, duyguları ile oynamışım gibi hissetmesini istemiyordum.
Sahi ben neyi istiyordum???
Daha düşüncelerimin beni neye götürdüğünü bilmezken koca bir yükün altına kendimi feda etmiştim..
♣️♣️♣️
Koca konağın kapısını çalıp açılmasını beklerken içeriden gelen seslerin, düğün için olduğunu anlamıştım. Derin bir nefes alıp açılmış olan kapıdan içeri girdim. Bakışlarımı hazırlık yapan yardımcılara uzatıp sonrasında yukarı terasa kaldırdım. Korkulukların önünde nefret barındıran bakışları ile karşılaştığımda içimde bir yerde pişmanlık duygusu belirdi. Her ne olursa olsun onu bu çıkmaza atmamam gerekirdi.
Bir süre birbirimize bakmıştık ki gözünü devirip uzaklaştı. Kaşlarım çatılırken hızlı adımlar ile merdiveni tırmandım. Ailem ve Mayıs'ın ailesi beraber avluda oturmuş, konuşuyorlardı. Mayıs'ın teyzesi ile göz göze gelince içinde olan korkuyu anlamıştım fakat yaptığı yanlışların önüne geçecek bir korku olmadığının da farkındaydım.

YOU ARE READING
Elemkârâne
General FictionYalanlarla yoğrulmuş bir zihin.. Hayatını başkalarına adamış bir ruh.. Ve onların hikâyesini başlatan bir evlilik. Farklı dünyalarda yetişmiş iki insan, aynı çatının altında hangi duygulara tutunabilir? Önyargılarla başlayan bu yolculuk, aşka m...