Yalanların içinde büyüyen bir beyin ile hayatını ailesine adayan bir ruh, evlilik yaparsa ne olur?
Farklı kültürlerde yetişmiş iki kişilik, evliliğini hangi duygular üzerinde yaşatabilecekti?
Kurtarılamayan bir bebek, nefreti ya aşka dönüştürürse...
Merhaba arkadaşlar, nasılsınız? Hayatınız nasıl gidiyor?
Bu hafta tatil, tatilde ne yapılır?? Tabikii bölüm yazılır... O zaman sloganımız neydi?
Kötü günler bitti şimdi daha da kötülerinde..
Keyifli okumalar dilerim 🤍
Hayatında gerçekleştirdiğin bazı adımlar olur. Bazıları seni en baş köşeye koyarken bazıları biteceğin noktayı öğretir, öldürürcesine.
Hiç bir zaman istemediğiniz olayların yaşanmasını istemezsiniz değil mi? Ya peki o olaya sürüklenirseniz, işte o zaman da istememe lüksünüz olur muydu?
Sessizce kabullenirdiniz
Elinizden gelen bütün olanakları gösterir sonrasında tekrar ve tekrar teslim olurdunuz.
Peki evlilik..
Bunda da kabullenmek zorunda kalır mıydınız? Hiç tanımadığınız adam ile her gün aynı yatağı paylaşmayı ister miydiniz? Elbette istemezdiniz. Aynı şekil bende istemiyordum fakat elimden gelen tek şey, adımımı hayatımı tekrardan yazacak konağa atmaktı..
Kendini kaybetmiş bakışlarım bir kez daha sarmaşık ile sarılı olan taşlarda tur attı. Yavaşça göz kapaklarımı birbirine kilitleyerek küçük çaplı derin bir nefes aldım. Şöhretli kapı açıldığında bir çok insanın ayakta olduğunu gördüm. Bakışlarım anlamsızlaşırken Bevan'ın "Hadi" değişi ile adımımı içeri uzattım. İçeri girdiğimde bir kadının anlam veremediğim çığlığa benzer bir ses çıkarınca yüzümü buruşturdum. Gözlerim etrafımızda olan bir çok insanda turlarken arka tarafta oturan erkekler dikkatimi çekti. Bevan yavaş adımlar ile ilerlerken peşinden gittim. Kadınlar aralarında Kürtçe dili ile bir şeyler konuşuyor, üzerime doğru hafifçe tükürüyorlardı. Her ne kadar rahatsız olsam da tebessüm etmek zorunda kaldım.
Dışarıdan her ne kadar küçük duran konak içeriden hiç de normal denilecek bir büyüklükte değildi. Zemin kat olsun bir üst kat olsun bir sürü odası ve aynı zamanda avlunun ortasında şelalesi bile vardı. O kadar naif desenler ile süslü yapılar vardı ki insanın baktıkça bakası geliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şelalenin etrafını aynı taştan saksılar yaparak içine çiçek ekilmişti. Hemen arka çaprazında olan portakal ağacını görünce şaşırdım. 'Evin içinde ağacın ne işi olur' diye düşünmeden edemedim. Çiçekler oldukça çok olup konağı güzelleştirmişti. Konağı incelemeye devam ediyordum ki yukarı da korkuluklara elini koymuş bizi izleyen adam dikkatimi çekti. Ona baktığımı gördüğünde nazikçe tebessüm etmişti, ayıp olmasın diye aynı şekilde karşılık verdim. Gözlerimi üzerinden ayırarak tekrardan karşımda ki insanlara uzattığımda çoğunun kötü bakışları ile karşılaştım.
Uzun bir süre bakamayıp gözlerimi kaçırdığımda yukarı da gördüğüm adamın sesi kulağımı doldurdu.
