♣️ 42. Bölüm - TESLİMİYET ♣️

15.9K 800 179
                                    

Sellam güzel ailem, nasılsınız?

Bu sefer araya çok mesafe koymadan gelmeye çalıştım.

Öncelikle bir şeyler hakkında konuşmak istiyorum.

Aktiflik..

Bu konu ile ilgili bundan bir kaç gün önce duyuru paylaşmıştım ve büyük eleştiriler geldi, hem sosyal medya da hem de yanıt olarak.

Her neyse, neden öyle bir şey dediğim ile ilgili sadece bir açıklamada bulunacağım.

Biliyorsunuz deprem yaşadık ve okul hayatında 1.5 aylık bir zaman kaybımız var. Okulların kapanmasına iki hafta kaldı ve bir çoğunuz belki artık gitmiyorsunuz fakat bizim konularımızın bir çoğu daha yetişmedi ve ben de bir öğrenci olduğum için, derslerime zaman ayırmam gerekiyor.

Depremden sonra hiç kimse eski çalışma sistemine dönemedi çünkü bir çoğunu o boşluk arasında unutmuştuk. Derslerimi toparlamaya ve aynı zamanda hastalıklarla uğraşırken bölüm atmak için, bir çok uğraş verdim. Evet çok uzun bir zaman girdi araya fakat elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordum.

Bölüm yazmıyor değildim, yazıyordum fakat beğenmiyordum, çok saçma buluyordum ve sil baştan yazmaya başlıyordum. Bir süre yazmaya yazmaya paslandığım için ise yazamadım. Sinirlenip bir hafta kendime müsade ettim.

Sonra oturdum bilgisayarın önüne 'okuyucuların seni bekliyor, saçmalama da yaz dedim.'
Baş dönmem küçük bir sorun gibi dursa da aylarca beni bir çok şeyden mahrum bırakmak zorunda kaldı.

Yani demek istediğim bir çok sorunun arasında yazmaya çalışıp, yazdıktan sonra ~evet her zamanki kadar yüksek aktiflik gelmeyeceğinin farkındayım~ aktiflik alamamak beni üzdü.

Sanki hepinizi kaybetmişim gibi..

Bu yüzden dolayı da üzgünken bölüm yazmak istemediğim için, size açıklama yaptım fakat bir çok kişi çok farklı yerlere çekerek eleştiri de bulundu. Bir an kendi kendime 'ne oluyor be! Ne yazdın yanlışlıkla?' filan da dedim.

Her neyse.. yanımda olup, hiç sıkılmadan beni beklediğiniz için teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum 🤍

Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.

Bu arada bu bölüm aktiflik düştüğü için sınır yoktur. Özgürce destek olabilirsiniz..

Keyifli okumalar dilerim..

Bevan Aksoy'dan

Titreyen bacaklarımın üzerine baskı uygulayarak ayağa kalkmaya çalıştım. Kendimi toparlayıp, bir an önce Mayıs'ı hastaneye götürmem gerekiyordu. Yanağıma yayılmış olan yaşları hızla silerek, Mayıs'ın baygın bedenini kollarımın arasına aldım. Hızlı adımlar atmaya özen gösterip, dış kapıya ilerledim. Hızlılığımı koruyarak arabaya yürüdüğüm sıra içimde dolanan kötü hislere aldırış etmemeye çalışıyordum. Arka koltuğa Mayıs'ı uzatarak şoför koltuğuna geçip, arabayı çalıştırdım.

♣️♣️♣️

Telefondan konumu açmış, Mayıs'ı Özel Fatma Hatun Hastanesi'ne getirmiştim. Kucağımda yatan bedeni ile aklımda dolanan deja vu yaşama korkusu, sakin kalmama engel oluyor, düşüncelerimi birer birer ele geçiriyordu. Acilden içeri girerek titreyen sesimle "Doktor!!!" bağırdığım an bir çok hemşire sedye ile yanımıza gelmeye koyuldu. Elimdeki baygın bedeni, narince gelen sedyenin üzerine bırakarak geri çekilmiştim ki elimdeki kan, kalp atışlarımın korkuyla hızlanmasına sebep olmuştu. Kana bakmayı keserek harekete geçen hemşirelerin arkasından ilerlediğimde, içlerinden bir tanesi "Durumu nedir?" diye sorunca anlamsız bakışlarımı üzerine uzattım.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin