♣️ 37. Bölüm - HALSİZ DUYGULAR ♣️

30.8K 1.4K 440
                                        

Sellam güzel ailem, uzun zamandır görüşmüyoruz nasılsınız?

O kadar çok alıştım ki her gün sizinle olmaya, bir kaç gündür yazasım gelmedi ne yazık ki..

Biliyorsunuz ki depremden sonra hepimiz diken üstündeyiz. Bir çok uzman da Mart ayına dikkat etmemiz gerektiğini söyleyince, hepimiz daha da korktuk. Kitapta da göstermiş olduğum bağ evimizde kalıyoruz. Evet kutu gibi olsada bir ev gibi olmuyor ne yazık ki..

Okulum da başlar başlamaz yoğun bir şekilde ilerleyince bölüm yazamadım, istemedim. İlham gelmedi stresten dolayı.

Bu bölümü de işkence çekerek yazdım neredeyse 🥺

Son bölümde hepiniz çok mutluydunuz, 'sonunda' diye haykıran ailem muahh

Üzülerek bunu söyleyeyim eskiden yorumlar çok fazlaydı (benim için) ve ben okumakta zorlanıyordum, fakat hepsini tek tek okumaya çalışıyordum..

Şimdi ise yorumlar çok az gelmeye başladı, öncekilere göre öyle

Bölüm için sınır koyuyordum sizde elinizden geldiğince yapıyordunuz fakat koymayınca kimsede tık yok ya 🥺

Arkadaşlar bölüm için sınır koymama gerek yok, sizin aktifliğinizi ve düşüncelerinizi gördüğüm an hemen bölüm yolluyorum..

Umarım anlamışsınızdır..

Keyifli okumalar dilerim 🤍

Mayıs Aksoy'dan

Tenime değen sıcak hava ile gözlerimi kırpıştırdım. Rahatsız olarak kafamı yana çektiğimde aynı hava tekrardan yüzüme çarpmıştı. Bu sefer yüzümü buruşturarak gözlerimi araladım. Görüş açıma ilk duvar girerken sol tarafımda mırıltı duyunca, başımı sese doğru döndürdüm. Bevan sol elini yastığa dayamış, başını da üstüne koyarak beni izliyordu. Uykulu bir şekilde tebessüm ederken gözlerimi kapattım. Gözlerimi aralayıp ona baktığımda beni süzüyordu. Yüzüne yayılmış olan sertlik gün geçtikçe daha da hoşuma gidiyordu. Gülümsemesi ne kadar güzel dursa da, yüzüne sertliğin tonu daha yakışıyordu.

Sol elimin tersiyle, uzamış olan sakallarını okşayarak "günaydın." diye fısıldadım. Yaptığım hareket onu huylandırarak gülümsetmeyi başarmıştı.

"Günaydın."

diye karşılık verip saçımın arasına küçük bir buse kondurdu. Gözlerinin altındaki inmemiş şişkinlik dikkatimi çekince "uyumadın mı?" diye sordum. Bevan gözlerimi seyretmeye devam ederken başını olumsuz anlamda salladı.

"Seni izledim."

sözlü olarak cevap verince, utanarak gülümsedim. Dudağımı büzüp, ısırdığımda bakışları kaymıştı. Gülümsemesi dudağını kaplarken gözlerini dudaklarımdan ayırmadı. Utanmam hoşuna gidiyordu beyefendinin!

Ağırlaşmış olan bedenimi doğrultmaya kalktığım sıra Bevan izin vermemişti. Yana dönük olan bedenini yatağa sererek, belini yatağın başlığına dayadı. Omzumdan tutarak kendisine çekince, başım sert gövdesine çarptı. Üstelemeden elimi de koydum. Kolumu okşarken aynı zamanda kokumu da içine çekiyordu. Aklımda olan soruyu sormak için kafamı hafiften kaldırdığımda alnım çenesine değmişti. Rahatsız olduğunu belirterek kafasını eğmişti ki derin bir nefes aldım.

"Bana aşık mı oldun?"

tereddütlü bir ses tonuyla sorumu sorunca başını kaldırıp, başlığa dayamıştı. Bu sorunun cevabını gerçekten merak ediyordum. Onca şey yaşamıştık ve hepsi o sözleri kullandığım için yarım kalmıştı, bırakmıştı..

Elemkârâne Where stories live. Discover now