♣️ 35. Bölüm - CANIM YANIYOR ♣️

31.8K 1.5K 633
                                    

Multimedya: Suffle - Pus

Sellam güzel ailem, nasılsınız?

Türkiye tek yürek olarak zorlu zamanları, mucizelerimiz ile birlikte atlatmaya başladık..

Umarım daha güzel yıllarımız artık olur ve rahat bir nefes alırız.

Gelelim kurguya, sizinle yine üzülerek bir şey konuşmak istiyorum.

Arkadaşlar size bir tavsiyem.

Bu saatten sonra Bevan'a güvenmeyecekseniz ya da inanmayacaksınız kitabı bırakın..

Neden mi??

Son attığım bölümde de görmüş olduğum gibi siz çok fazlasıyla yargılıyorsunuz, yani nasıl desem karakterin duygularını hiçe sayıyorsunuz ve yalanlıyorsunuz. Biz karakterlerin ağzından yazıyoruz ki onların da duygularını hissedin. Siz çok kırgın olduğunuz için 'artık ne yaparsan yap, inanmıyoruz' gibisinden cümleler kuruyorsunuz.

Biraz kendi üzerime de alınıyorum neden mi?

Kurguyu yazan benim, bir yerlerde yanlışlık mı yapıyorum diye her dakika düşünüyorum.

Gerçekten ben o kadar kısıtlı saatlerde bölüm yazmakla uğraşırken bu yorumlar beni oldukça yazmaktan uzaklaştırıyor. Yani yazasım gitgide kaçıyor.

Aktiflik ve destek çok düştüğü için artık her hafta Cumartesi yollayacağım. 2 günde bir atarak zamanımı fazlasıyla harcamama gerek kalmadığını anladım.

Her neyse keyifli okumalar dilerim 🤍


Mayıs Aksoy'dan

1 Ay Sonra..

Oğlumu kaybettiğimden beri bu yana bir ay geçmişti. Günler acı dolu hissiyatlar ile geçerken, Bevan ile aramız ne iyi ne kötüydü. O günden sonra ona eskisi gibi olamamıştım. Gözlerinin içine baktığım her saniye, hamile olduğumu söylediğim gün geliyordu. O da bunun farkında olduğu için bana bir şey diyemiyordu.

20. Haftayı dolduruyorurken karnım eskisine itibaren büyümüştü. Hamile olduğum rahatlıkla anlaşılıyordu ki konakta bana oldukça yoğun bir ilgi vardı. Canımdan birisini kaybettiğim için, Bevan'ın amcalarına kadar herkes üzülmüştü. Erkek olması aşireti daha da etkilerken Bevan bunu umursamıyordu. Sağlıklı olmasını istiyor, erkek sevdasına anlam veremiyordu. Her toplumda olduğu gibi burada da erkek, soyun devamını getirdiği için daha önemliydi.

Kendal Dede de bu zaman diliminde bana daha nazik davranmış, ölen çocuğumuz için çok üzülmüştü. Çok iyi geçtiği söylenmeyen bir ay geçirmiştik ki kendimi toparlamam için herkes seferber oluyordu. Beril ve Zilan her gün değişiklik olsun diye bir yerlere çıkarmak isterken, keyfim olmadığı için konakta kalmayı tercih ediyordum.

Bevan ile aramız bozuk kalmaya devam ediyorken çabaladığını görüyor, bu duruma seviniyordum. Ona eskisi gibi olamayacağımı biliyordu fakat kızımız için bir adım atmaya her geçen gün devam ediyordu. Bu kadar ısrarla aramızı düzeltmeye çalışması hoşuma gitmiyor değildi. Bana yaptıklarını ona yaşatmak için kendime söz vermiştim. Bu kin değildi sadece yaşadıklarımın ağırlığını görüp, tekrarlamamasını istiyordum. Onun çocuğunu taşırken hep kötü kalamazdık fakat ona karşılık verene kadar kesin olmak istiyordum.

Aylarca canımı yakmış, kalbimi kırmıştı. Ben güçlü bir kişilik oluşturabilmiştim fakat o çocukluğundan kalan travmalar ile kendini iyileştirmeyi başaramamıştı. Yaralı olduğu için üstüne fazla gidemezken canının yandığını hissediyordum. Bazen çok abarttığımı düşünüyordum ki aklıma gelen fikir ile kararlılığımı sürdürüyordum. O canımı yakarken bana aşık oluyordu. Bu da gururunu incitiyor, kaçmasını sağlıyordu. Ben ise onun gururunu aşk için yıkmaya çalışırken, kaçmayı değilde üstüne gitmeyi tercih ediyordum. Her ne kadar üzerinde etki bırakırsam, bize daha çok sarılacaktı ve kırmaktan korkacak duruma gelecekti. Ben de o zaman kalbimi rahatlıkla tekrardan emanet edecektim.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin