♣️ 33. Bölüm - KAYBETMEK ♣️

32.3K 1.5K 770
                                    

Merhaba yaralı kuşlarım..

Hepinizin çok yorgun, bitkin, üzgün olduğunu biliyorum.. aynı şekilde ben de öyleyim.

Deprem yaşanan illerden -Şanlıurfa- birindeyim ve size tarif edemeyeceğim bir deprem yaşadık..

En az etkilenen 10 il içinde biz ve Diyarbakır varız ama piskolojimiz yeterince altüst oldu..

Anlatamayacak kadar korku, hissedilemeyecek kadar acı yaşandı.

Doğu yok oldu..

Ben şuanda güvende bir yerde ve iyiyim. Beni hatırlayan ve soran herkese çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız 🤍

Bölüm yazmak istedim çünkü sabahtan akşama kadar sadece haber izliyorum ve moralim oldukça düşüyor.. artık başka bir şey yapmak istedim ve kendimi burada buldum.

Şuan bunu yazmam ne kadar doğru bilmiyorum ama lütfen kafamı dağıtmak için yazdığımı bilin ve ona göre okuyun, yanlışlar yaptıysam affedin..

Son olarakta

Depremde etkilenen bütün insanlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, canlarını veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum..

Hepimize geçmiş olsun 🤍

Arkadaşlar çok kötü durumdalar, illerimiz tek tek yok oluyor ve daha bir şey yapılmadı. Lütfen siz 71 il, yardımlarınızı esirgemeyin, lütfen..

Keyifli okumalar dilerim 🤍

Bölüme sınır koymuyorum fakat arkadaşlar kafamı dağıtmam için lütfen gerçekçi yorumlar yapalım. Sadece ricam budur. Hepsini tek tek okuyacağımı bilin.. 🙏

Mayıs Aksoy'dan

Gözlerim karın ağrımla birlikte aralanırken bakışlarım etrafı süzdü. Elimi karnıma yerleştirdiğimde tiz bir acı dolanıyordu. Yüzümü buruşturup doğruldum. Saçımı kulağımın arkasına yerleştirerek elimi tekrardan karnıma koydum. Ağrı gitgide çoğalıyordu ki boğazımın kuruduğunu fark ettim. Yavaş hareketlerle yataktan kalkıp etrafa baktığımda hala karanlıktı ki çok uyumadığımı anladım. Önümde bulunan kapıya doğru ilerleyip açtım. Koridorun ışıkları da kapalı olduğu için adımlarıma dikkat etmeye çalıştım. Elim karnımda mutfağa doğru ilerliyordum ki oturma odasında birinin oturduğunu fark edince dikkatli bir şekilde baktım. Tekli koltuk, yere kadar uzanan cama çevrilmişti. Gözlerimi kısarak kim olduğuna baktığımda çıkaramamıştım. Karnımdaki ağrı artıyordu ki tekrardan yüzümü buruşturdum.

Mutfağın ışığını açıp dolaplara ilerledim. İçinden büyük bir bardak çıkararak içimi ferahlatması amacıyla soğuk su doldurdum. Küçük bir yudum alarak mutfaktan çıkmak için hareketlendim. Işığı kapatarak koridora ilerleyecektim ki yönümü tekrardan oturma odasına çevirdim. Adımlarımı yavaşça ilerleterek içeriye girdim. Kat yüksek olduğu için manzarası oldukça güzel duruyordu. Bakışlarımı koltuğa geri çevirdiğimde önüne gelmiştim. Bevan'ı, kafası yana düşmüş bir şekilde uyurken görünce yutkundum. İçimdeki korkuyu bir kenara atamıyor, gün geçtikçe fazlalaşmasını izliyordum. Bir kaç saniye endişe ile kapanmış gözlerine baktığımda mimikleri hareketliydi.

Ona kızgındım, aynı zamanda kırgın da ama içimdeki sevgi ona kıyamıyordu. Ne yaparsa yapsın ona kalbimi emanet etmişti. Elim karnımı sararken, bardak olan elim titriyordu. Göz kapaklarım hızla kapanıp açılırken yutkundum. Bir süre ondan uzak durmak ikimize de iyi gelecekti.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin