♣️ 39. Bölüm - KIZIMIZ ♣️

31.3K 1.3K 1.1K
                                    

Multimedya: Conan Gray - Memories

Sellammm, nasılsınız bakalım??

Mübarek günlerimize girmiş bulunmaktayız.. valla benim yüzüme nur iniyor bu ayda ve ben beyazlaşıyorummm

Şaka maka bir tarafa da hepinizin ramazanı su gibi geçmesi, oruçlarınızın kabul olması dileğiyle 🤍

Arkadaşlar bölümü bu kadar geç atmamın sebebi depremden sonra zor bir adaptasyon sürecinden geçtik . Onun haricinde ailevi sorunlarım ve ramazan ayındaki zorluklar yüzünden bölümü yazamadım. Çok geç oldu farkındayım fakat sizin de beni anlamanızı istiyorum. Benim de bir hayatım var ve bazı olaylar bölüm yazmama kadar etkiliyor..

Affedersiniz

+

Hepiniz hem kitap hem de kendim için bir sürü güzel şeyler ve geçmiş olsun dileklerinizi ilettiniz.. bir çoğunuza cevap vermeye çalıştım fakat aradan kaçan varsa buradan onlara da çok teşekkür ediyorumm

O halde bölüme geçelimm

1000 yorum + 750 oy: Erken bölüm..

Yorumlarınızı bekliyorum..

Keyifli okumalar dilerim 🤍

Mayıs Aksoy'dan

1 Gün Sonra..

Gözlerim, çıkan hafif tonlu fısıldayış sesleriyle açılırken görüş açıma bir adet uykulu Bevan girmişti. Elini yastığa dayamış, kafasını da yumruk yaptığı eline koymuştu. Yan durarak yine beni izliyordu. Bakışlarımız buluşurken hafiften gülümsedi.

"Günaydın."

diye fısıldayınca iç çekerek "yine mi beni izledin?" diye sordum. Bevan cevap vermeden önce dudağını emmiş sonrasında gözlerini, kuruyan dudaklarıma indirmişti.

"Uyurken gülümsüyorsun."

ses tonunda anlamadığım bir duygu dolanmıştı ki kızarmama sebebiyet oluşturmuştu. Utanışımı gizlemeye çalışırken kaçan bakışlarıma engel olamadım.

"Öyle mi?"

zor da olsa konuştuğumda Bevan sert olan yüz ifadesiyle kıkırdamıştı. Bevan, gözlerini dudaklarımdan ayırmadan "ne görüyordun rüyanda?" aynı ses tonunu kullanarak başka bir şey sorunca kızarıklığım, gitgide arttı. Sabah sabah bu kadar çekici olmayı nasıl başarıyordu öküzcük (!?)

Rüyamda ne gördüğümü hatırlamıyor, niçin gülümsediğimi de bilmiyordum. Ne diyeceğimi bilmediğim halde bir şeyler uydurmak içimi kaplamıştı. En iyisinin hiç bir şey demeden kaçmak olduğunu anlayınca doğrulmaya çalıştım. Belimi kaldırdığım gibi Bevan, elinin yardımıyla tekrardan uzatmıştı. Yüzüne baktığım sıra sinsice sırıtıyordu.

"Aaa bırak Bevan, ne yapıyorsun!?"

sesim titremişti ki Bevan bir kez daha dudağını emdi.

"Soruma cevap alamadım Sarı Ufaklık!?"

deyince yutkunmak zorunda kalmıştım. Yutkunma sesim Bevan'a gidince, bakışları gırtlağıma indi. Parmak uçları ile açıkta olan göğüs boşluğuma dokunduğu sıra gelen ani soğuklukla titremiştim.

"Bevan yapma!"

dişimi sıkarak konuşurken aynı zamanda kıvranmaya çalışıyordum. Bevan üzerime çıktığında kalp atışlarım hızlanırken gözlerim büyüdü. Sabah sabah amacının ne olduğuna anlam veremedim.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin