♣️ 26. Bölüm - SARMAK ♣️

33K 1.8K 1.1K
                                    

Sellam güzel ailem, nasılsınız, Nasıl başladı tatill??

Dün istediğim yorum sayısının gelmemesi ile birlikte kendime de vakit ayırdığımdan dolayı bölüm yazamadım bu yüzden bugüne sarktı..

Evett, bana 750 yorum çok derken en son ki bölümde 1k devirdinizzz, ayıp size! Bir de diyorsunuz ki çok çok! Banane demek ki yapabiliyorsunuz, şaka yaptımm. Hepinizin yaptığı bütün yorumlar için teşekkür ederim.

Sizi seviyorum 🖤

O halde bu bölüm 575 yorum + 500 oy gelirse Çarşamba bölüm geliyorr

Kitap hakkında bazılarınızın aklında soru işaretleri bulunuyor, bunlar nelerdir? Benimle de paylaşın..

Son olarakta şunu söylemek istiyorum.

Arkadaşlar evet çok güzel devam ediyor fakat tamamen kurguya giriş yapamadım bu yüzden dolayı da -aylar, günler, saatler- sonra yapmak zorundayım. Birbirlerine daha adım atamazken çocuk konusu gündeme gelmesi çok mantıksız.

Ben bölüm içinde 'böyle oldu, şunu yaptık' diyerek geçen zamanlarda neler geçtiğini söylüyorum fakat dediğim gibi, kurgu gidişatı için hep aylar sonra filan göreceksiniz..

Evlilikleri yaklaşık 6 ay oldu...

Ve anlatım ile ilgili de bir şey diyeyim.

Bevan'ın kafasını merak ediyorsunuz, ne düşündüğünü merak ediyorsunuz ama bunlar ileride zaten açığa çıkacak merak etmeyin. Sadece lütfen kurgunun gidişatına biraz daha ayak uydurun.

Tek ricam budur..

Keyifli okumalar dilerim 🤍

Bevan Aksoy'dan

23 Eylül 2004

Sıcağın etkisinin arttırdığı akşamlardan birini yaşıyorduk. Kavrultucu sıcak aile ortamını da sarmış bir şekilde, şehir dışından gelecek olan babamı bekliyorduk. Herkes kendi arasında şakalaşıp, eğleniyordu. Ben ise yüzüme takındığım somurtu ile babamı bekliyordum. Ruhuma yerleşmiş bir umut ile korkuluklara kollarımı dayamış, büyük avlunun kapısını izliyordum. Bir süre öylece durup izlemiştim ki annemin beni çağırması ile arkamı döndüm.

"Bevan gel yemek ye!"

Son bir defa gelmiş mi diye kapıya döndüğümde ortada yoktu. İç çekerek arkamı dönüp beni çağıran anneme doğru adımlarımı attım. Dışarıda kurulmuş olan sofranın üzerine oturup ağzıma bir tane sarma attım. Gözlerim hala merdivenlerin üzerinde turlarken en büyük abim:

"Bavê min hat
'Babam geldi."

Deyip merdivenlerden aşağı indiğinde hızla ayağa kalkıp ben de arkasından koştum. Abilerim, ablalarım ve küçük kız kardeşim Zilan da benimle gelmişlerdi. Babam herkesi öperken sıra bana gelmişti ki beni yana itip Zilan'a sarıldı. İçimde bir anlığına beliren umut yok olmuş, heyecan yerini öfkeye bırakmıştı. Gözlerimden yaş gelmemesi için küçük parmaklarımı avucumun içine geçirdim. Babam bütün kardeşlerime sarılırken beni köşeye itmişti. Gururum, sevincim ayaklar altına serilmiş olması bir kez daha ruhumu yaralamıştı..

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin