♣️ 7. Bölüm - BEN Mİ? ♣️

35.1K 1.4K 723
                                    

Sellam güzel ailem, nasılsınız? Nasıl gidiyor hayatınız?

Söylediğim üzeri sınavım güzel sonuçlandı, beklemediğim kadar..

Her neyse sizi çok özledim.

Keyifli okumalar dilerim🤍

Bazen karşınızda gelen sesleri, ses tellerimiz ile engelliyor beyine gitmemesi için çabalıyorduk. Belki de o sesleri idrak edemiyoruzdur. Ya da etmek istemiyoruzdur..

Karşımda kaşları havalanmış bana bakan adama duyguları karıştırmış bakışlarımı uzatmıştım. Son söylediği cümleyi bir türlü beynimde idrak edememiş, binlerce kez tekrarlanmasına mahrum kalmıştım.

Ciddi miydi bu çocuk? Az önce karım,gelin mi demişti yoksa ben mi delirmiştim?

Bir süre kendime gelememiş bakışlarıma izin vermiştim. Uzun bir süre gözlerimden ayrılmamış, beni şaşırtmıştı. Birden bire bakışları dikleşmiş, üzerimden uzaklaşmıştı. Hızla ellerimi saçımın arasından geçirerek gülmeye başladığımda tekrardan bakışları beni bulmuştu.

Sinirden gülmemi durduramıyor, kahkahaya geçiş yapıyordum.

"Ben mi senin karın olacağım?"

Diyerek yüzümde ki gülümsemeyi genişleterek ses çıkmasına izin verdim. Bir süre gülmüş tekrardan bu sefer "ben mi oranın gelini olacağım?" dedim. Kahkahama engel olamıyor, daha derinden gülüyordum. Bevan'ın 'ne yapıyorsun' bakışlarına aldırmadan gülmeye devam ettim.

"Sen gülmeye devam et, Urfa'da gelinlik giyeceğin gün görüşeceğiz."

deyip arkasına dönüp ilerlerken yüzüm eski haline geri döndü.

"Çok mu etki bıraktım, böyle hayaller kuruyorsun?"

diye bağırınca bir an durmuş sonra tekrar ilerlemişti. Her cevap vermediğinde sinirim daha çok bedenimi ele geçiriyor, kibirli olmamı sağlıyordu. Bu adam kadar hayatım boyunca ukala, kendini beğenmiş bir insan görmemiştim.

Yavaş yürüyen adama bakmayı kesip hızla arkamı dönerek eve ilerledim. Söylediği sözler yol boyu beynimi kemirmiş, sebepsizce korkmamı sağlamıştı. Neden korktuğuma da anlam veremiyor olmak beni oldukça deliye çeviriyordu.

Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtığımda Beril ile karşılaştım. Yüzünde hala pişmanlık hissi vardı. Bakışlarımı üzerinden çekip hızlı adımlar ile odama ilerlerken arkamdan "bu gece seninle uyuyabilir miyim?" gelen ses ile durmak zorunda kalmıştım. Beril ne zaman üzgün ya da korktuğu zamanlar benimle uyur, onu rahatlattığımı dile getirirdi fakat bugün ne korktuğu bir şey vardı ne de üzüldüğü. Neden benimle yatmak istediğini anlamamıştım.

Yanıma geldiğini hissettiğimde yüzüme tebessüm yerleştirdim. Ona ne kadar kırgın olsamda bana ihtiyacı olduğunu hissediyordum. Elimi omzuna atıp sararak kendime çektim. Kafalarımız birbirine değe değe odaya ilerlerken onunla uğraşmak istediğimden "rüyanda dinazor mu gördün kız?" diye sordum. Yüzüne tebessüm yerleştirmiş "yaa Mayıs" demişti.

Yorgun vücudumu yatağa atmak üzereydim ki üstümdekileri çıkarmam gerektiğini anladım. Dolabıma yönelip siyah tişörtüm ile takımı olan şortumu çıkardım. Üzerime geçirmek üzere banyoya ilerlerken Beril'in üzgün duruşu moralimi bozmuştu. Hızla üzerimdekileri çıkarıp pijama takımımı geçirdim. Bileğimde ki toka ile saçlarımı topuz yapıp banyodan çıktım. Eşyalarımı dolaba yerleştirip yatağa uzanmış, tavanı izleyen Beril'e ilerledim. Ne kadar dalmış olacaktı ki beni farketmemişti. Yanında kalan boşluğa oturup açık saçının örtüğü yanağında elimi gezdirdim. Elimin sıcaklığı onu rahatlatmış olacaktı ki gözleri usulca kapanmıştı. Tebessüm ederek devam ederken "özür dilerim" dedi. Elim bir kaç saniye durmuş, tekrardan yanağını turlamıştı.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin