10. Bölüm - 4 yıl sonra-

116 7 2
                                    


Elimdeki küçük valizimle dönüp son kez eve baktım. Son kez olacağını biliyordum çünkü hayatımdan çıkan herkes gibi bende bu eve gelmemek üzere gidiyordum.

Babam çoktan kalan birkaç eşyamı arabaya taşımıştı. Bay Stew, beni odama götürene kadar içinin rahat etmeyeceğini söylediği için bizimle beraberdi. Bu yolculukta olmasını hiç beklemesem de Brice'ta yanımızdaydı. Annem gelmiyordu ve büyük bir bahanesi olmasa da nedenini açıklamamıştı. Belki de gidiyor olmam onun için büyük bir olay değildi. Babam ve Brice'ında sadece kalacağım yeri görmek, yolu öğrenmek belki de beni sadece Bay Stew'le göndermenin aile kavramına uymayacağını düşündükleri için geldiklerini düşünüyordum. Yanımda sadece Bay Stew'in bunu bir görev olarak görmeden bulunduğunu biliyordum. Artık on sekiz yaşındaydım ve doğrularla yanlışları birbirinden daha net ayırabiliyordum.

Babamın ısrarlarına rağmen Brice arabayı kullanmak istememişti. Arabanın arkasında benimle otururken, babam ve Bay Stew ön koltuklara geçti. Yol boyunca Bay Stew üniversite ile ilgili yaşayacağım muhtemel olayları bana anlatırken, Brice ve babam sessizce oturmayı tercih etmişlerdi. Başımı omzuma yaslayıp akıp giden yolları ve ağaçları izledim. Bugün yeni hayatımın ilk günü gibi hissediyordum.

Farklı ve kimsenin beni tanımadığı şehirde her şeye baştan başlamak benim hayalimdi. Geçen yıllar boyunca insanlara kendimle ilgili olarak neler anlatacağımı, nasıl biri olarak tanıtacağımı düşünüp durmuştum. İnsanlar beni, benim anlattığım gibi tanıyacaklardı. Gerçekte kim olduğumu bilmelerini istemiyordum. Gerçek beni tanısalar, sevmezlerdi.

Her zaman çok duygusal biri olmuştum. Küçük takıntılarım vardı, belki de herkes gibi. Hemen her şeye dağılabiliyordum, çözümü beni imkânsızlığa sürükleyen şeyleri bile günlerce düşünebiliyordum. Sanırım çok fazla ağlıyordum, çok fazla susuyordum. Bazen de çok konuşuyordum. Hiçbir şey söylememem gereken yerlerde onlarca cümle çıkıyordu ağzımdan. Kendime çok kızıyordum, kendimle çok kavga ediyordum. İçimde her zaman iki kişi var gibiydi. Hangisi kazanıyorsa ona göre davranıyordum. Bazen davranışlarımın üzerinden henüz birkaç dakika geçmesine rağmen pişman oluyordum bazen de yıllar önce henüz çok küçükken yaptığım ufacık bir hata için bile yıllar sonra düşünüp utanabiliyordum. Bazı geceler küçük Emily'ye kızdığım anlarım oluyordu. Kavgalarımın bir çoğunun sebebi kendimdim. Belki de düşmanlığım dünyaya değildi, aileme ya da Brice'a değildi, beni sevmediği için Merlin'e de değildi. Benim düşmanlığım, kendimeydi.

Şimdi, hayatımda temiz bir sayfa açıyordum. Böyle biri değilmişim gibi davranabileceğim yepyeni bir hayatım olacaktı. Geçmişe dair ne varsa onlardan kaçacaktım. Gözlerimin önünde bana hatalarımı hatırlatacak hiçbir ipucu olmadığında her şey şüphesiz çok daha kolay olacaktı. Kendime bu kadar yüklenmekten çok yorulmuştum. Elbette, kolay olmayacağını biliyordum. Farklı biri gibi davranmak, kolay olmayacaktı. Yine de denemeye mecburdum.

Kulaklığımı çantamdan çıkarıp en sevdiğim şarkılardan bir tanesini açtım. Araba oldukça sessizdi. Gözlerimi kapattığımda en son bu anı yaşadığımda Merlin ve Brice'ın evden ayrıldığı anı hatırladım. O zamanlar bu gidişin gerçek bir veda olabileceğine inanmıyordum. Çok daha akıllı bir çocuk olmayı isterdim. En azından üzülmek yerine kabullenmek için harcardım o zamanlar vaktimi.

Jane'de dâhil olmak üzere herkesin ilk sevgilisi lise döneminde olmuştu. Ben biriyle birlikte olmak istememiştim çünkü Merlin'in her an beni gerçek anlamda görebileceğini düşünüyordum. Seni bekledim, diyebilmek için hiç kimseyi sevmemiştim. Her şeye rağmen ve her şeyin aksine kendime bu konuda kızmıyordum. Doğru olanı yaptığımdan emin olduğum için değildi kızmıyor olmamın sebebi. Aksine yine yapamayacağımı bildiğimdendi. Şuan olduğum kişi olsaydım, şuan olduğu gibi düşünseydim yine beklerdim. Bu cevabı verirken hissettiğim rahatlıktı sebebi. Kendimi biraz da olsa tanımaya başlamıştım. Belki de Merlin'e olan hislerimi yıllar geçse de bildiğim içindi.

Sevgili EmilyWhere stories live. Discover now