13. Bölüm

93 5 0
                                    


- Galvin'in dersi henüz bitmedi mi?

Büyük kulaklıklarını çıkarmasını ve çantasıyla ceketini masaya koymasını beklerken Joseph'e bakmayı sürdürdüm. Oldukça stresli görünüyordu ama bütün işini bitirip masada karşıma oturduğunda gülümseyerek bana baktı.

- Selam, dersi bitti ama alması gereken notları olduğunu söyledi. Birazdan gelir. Paula'nın sınavı bitti mi?

Saati kontrol edip başımı salladım.

- Hayır, henüz yirmi dakikası var. Biliyorsun ki son dakikasını bile kullanır. Senin sınavın nasıl geçti?

- Çok zordu. Sorulara cevap verirken bir şekilde bildiğim konulara cevaplarımı çekerek dersle ilgili bildiğim her şeyi kâğıda yazdım.

Burnumu kıvırıp Joseph'e baktım.

- Bu kulağa çok çaresizce geliyor.

Elleriyle gülümseyerek gözlerini kapattı. Başını sallarken oldukça sevimli görünüyordu. Galvin, Paula, Joseph ve ben o akşam beraber yemek yediğimiz andan itibaren dört kişi vakit geçirmeye başlamıştık. İyi bir arkadaş grubu olduğumuzu düşünüyordum ama her zaman Galvin ve ben biraz daha yakın olmuştuk. Galvin'in bana karşı hisleri olduğunu hepimiz biliyorduk. Öyle ki Joseph bana her zaman Galvin'in kız arkadaşıymışım gibi davranırdı. Bununla ilgili küçük mizahlar yapmasından rahatsız olmuyordum. Onlar, her yere alışmamı öylesine kolaylaştırmıştı ki bundan şikâyet edemezdim. Galvin ve Joseph kesinlikle ben ve Paula'dan çok daha fazla sosyaldi. Okulda birçok kişiyi tanıyorlardı ve onlar sayesinde neredeyse bütün fakülte ve bölümlerden arkadaşlarımız olmuştu. Onlar kadar kolay sohbet edebilen ya da iletişime geçen biri değildim ama onların yanında olmaya devam ettiğim sürede epey bir gelişme gösterdiğimi düşünüyordum. Aynı bölümde olduğum birkaç kişiyle sohbet edebilmiştim ve bazen notlara ihtiyacım olduğunda gidecek bir kişinin olması bana iyi hissettiriyordu. Onlarla birlikte geçtiğimiz üç ayda çok fazla konsere, okul etkinliklerine, spor kulübünün maçlarına gitmiştik. Neredeyse her gün kütüphaneye gidiyorduk ve birbirimize çok fazla şey öğretiyorduk. Galvin ve Joseph matematik konusunda çok iyiydi. Söz konusu bir makale yazmak olduğunda ya da ödev hazırlama olduğunda herkese ben yardım ediyordum ve bütün konularda neredeyse Paula'nın yardımı oluyordu. Birçok konuda bu kadar bilimsel bilgiyi ne zaman öğrendiği ve nasıl aklında tuttuğunu henüz hiçbirimiz çözememiştik.

Masada Joseph'in çaresizliğini sürdürerek kitaplardan soruların cevaplarına bakması ve her seferinde normalde bildiğini belli eden ama asla sınavda aklına gelmeyen doğrulara bakarken içten içe çok eğleniyordum. Bilgisayar programlarına çok fazla ilgisi vardı ama bütün ailesi matematik mezunu olduğu için, kendini bu geleneği sürdürmek zorunda hissetmişti. Aile konularında çok fazla yorum yapma hakkım olduğunu düşünmüyordum. Yine de muhtemelen ailemin istediği bir mesleği yapmayacağımdan emindim. Elbette bu ailenizle olan ilişkinizle de ilgili olan bir konuydu. Gururlandırmak istediğiniz bir kişi ya da hayatta en sevdiğiniz kişinin bir hayaliyse bu, işler biraz değişebilirdi. Mimarlığı hala kendim istediğim için mi yoksa Bay Stew'le ilgili bir kararımdan sonra mı okumaya karar verdiğimden hala emin değildim. Böyle şeyler olabiliyordu.

Çok geçmeden Galvin yanımıza geldi. Elinde neredeyse bir deste kâğıt vardı ve masaya bıraktığında çıkan sese bizim dışımızda çevremizdeki insanlarda bakmıştı. Birçok bölümün sınav dönemi aynı haftalarda oluyordu ama finans bölümleri bir hafta sonra başlayacaktı. Hepimiz sınav stresleriyle uğraşırken Galvin bizden çok daha rahattı.

- Çok fazla sınav konunuz yok sanırım.

Galvin gülümseyerek bana ve ardından masada duran kâğıt yığınına baktı.

Sevgili EmilyWhere stories live. Discover now