BEŞİNCİ BÖLÜM 🖤

276 88 251
                                    


AHSEN


''Kadınların yanında her zaman bir şeytan vardır, yada şeytan kendileridir.''



Ha-ha-ha. Kabul ediyorum. Bu beklemediğim bir hamleydi.

Heyecanlandım ve aynı zamanda da öfkelendim. Pars Alphan'a odaklandığım için arkamdan bana doğru yaklaşan adamı fark etmemiştim. Bezin içinde ki keskin koku kısa bir an burnumu yaktı, ama bu tarz durumlarda kendimde en sevdiğim özelliğim sakinliğimi koruyor olmamdı.


Muhtemelen beyaz bezin üzerinde eter vardı. Nefes almayı bıraktım ve bu tarz durumlarda her normal inanın yapacağı şeyi yapıp, yüzümde ki bezi çekmeye çalışarak çırpınmaya başladım. Eter gibi şeylerle bayıltılma esnasında yapılması gereken basit kural var.


Nefesini tut, çırpın ve bir anda dur.


Hayat kurtarıcı bir kuraldır ve çoğunlukla nerede durman gerektiğini bilirsen işe yarar. Pars Alphan alev saçan gözleriyle beni izlerken. ''Benimle anlaşma yapabileceğini düşünmen büyük bir hataydı, Ahsen Ar.'' dedi. İçten içe ona tehlikeli bir şekilde gülümsedim ama onun gördüğü tek şey ümitsiz çırpınışlarımdı.



Eter bir yada iki dakika içerisin de bayıltırdı, ama insanlar direndikçe daha çok nefes almaya başlarlardı ve bu da daha çabuk bayılmalarına neden olurdu. Bu yüzden bir dakikanın sonunda hareketlerim yavaşlarken gözlerimi yavaşça kapattım ve başımı arkaya yaslayarak bayılmışım gibi yaptım. Gördüğüm son şey Pars Alphan'ın gözleriydi.



Bir an gerçekten direnerek arkamda ki adamdan kurtulmak ve Pars Alphan'ın gözleri oymak istedim. Ama anlaşma beni durdurdu. Çünkü henüz Pars Alphan'la işim bitmedi. Her şey daha yeni başlıyordu. Beni bayıltmaya çalışan adam bir kaç saniye daha bekledi ve bayıldığımdan emin olunca elini çekti.


Ardından salona doğru hızla gelen bir ayak sesi duydum. Ayak sesi kesildiğinde ise bir kaç dakika önce tanıştığım Ateş'in neşeli sesini tüm salonu kapladı. "Konuşma neden bu kadar uzun sürdü ?" Konuşmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü sorma şeklinden anladığım kadarıyla en başından beri beni bayıltmayı planlıyorlarmış. İçeriye ilk girdiğimde, yüzünde beliren o pis gülümsemeden anlamalıydım !.



Pars Alphan Ateş'in sorusuna cevap vermeden. "Murat üst katta ki bir odaya götür ve kilitle." dedi. Gözlerim kapalı olsa da, bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Sesinden de hala sinirli olduğu anlaşılıyordu. Şuanda duygularımız ortaktı çünkü bende çok sinirliydim.



Murat isminde ki adam bacağımdan ve belimden tutup, kolay bir şekilde beni kucağına alıp kaldırdı. Vücudumu kasmamaya dikkat ettim. Başım geriye doğru düşüp hafifçe sallandı ve beni taşıyan adam yürümeye başladı. Bu sırada Ateş'in sesini duydum. "Bence bodruma götürüp zincirleyelim." Bu adamı hiç sevmedim. Ahh yüzüne yumruk atmadığım için şuan çok pişmanım. "Kaçabileceğini sanmıyorum." diye cevap verdi Pars Alphan ve bu duyduğum son şey oldu.

ANLAŞMA 🖤Where stories live. Discover now