Bölüm 1

21.3K 977 190
                                    

                                                                                        بسم ربّ القدس  

Kudüs İntifadası'nın kahraman mücahidlerine ve kalbinde Kudüs sevgisi filizlenen herkese. 🍂

İngiltere | Cambridge - Ekim 2015

Soluk mavi renkte duvarlar, hiçbir zaman kullanılmamak için masaya konulmuş envai çeşit kalem, kayıtların bilgisayar üzerinde alınmasına rağmen her yere yayılmış farklı boyutlardaki kağıtlar, koyu gri kasvetli perdelerden içeri sızan cılız güneş ve bir fincan kahve.

"Bugün fazla yorucu olmaya başladı" diye söylendi Bayan Lawrence ve oturduğu sandalyede doğrularak omurgasını rahatlattı. Odada kimse kalmamıştı ve o hala dosyaları düzenliyordu. Uzun süredir aynı pozisyonda durmanın sebep olduğu sırt ağrısıyla karşı karşıyaydı.

Aslında bu kadar titiz olmasa biraz kestirmek için vakit bulabilirdi fakat iş arkadaşı John'ın her seferinde dağıttığı dosyalar onu çileden çıkarıyordu.

"İstifamı verip ömrümün kalanını Akdeniz sahillerinde geçireceğim. Belki düzgün bir adam bulup evlenirim de." dedi kendi kendine kıkırdayarak. Hayallerindeki portakal çiçeği kokusu burnuna gelmiş gibiydi.

"Günaydın Bayan Lawrence."

Sıska kadın başını dosyalardan kaldırdı. Kapıdan başını uzatan kişiyi gördüğünde "Ah, günaydın. Bu ne güzel sürpriz!" dedi kendinden hiç beklemediği kadar neşeli bir sesle. Yüzünde istemsiz bir gülümseme filizlenmişti.

İçeri yirmili yaşlarda uzun boylu bir genç girdi. Esmer teniyle hoş bir tezat oluşturan beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamış, elinde birkaç parça kağıt tutuyordu. Koyu kahverengi gözleri o kadar samimi bir ışıltıyla parlıyordu ki bakan insanı ister istemez gülümsetiyordu.

Hafif uzamış siyah sakallarını kaşıyarak "Yoğunsunuz sanırım. Benim işim acil değil, sonra da gelebilirim." dedi mahcup bir sesle.

"Hayır, hayır. Bilirsin beni,'' ve gözlerini devirdi. ''Sadece John'ın arkasını temizliyorum.''

Elindeki dosyayı masaya bıraktı ve gence döndü. "Sana nasıl yardımcı olabilirim Danny?"

Yüzünün aldığı şekilden içinde bulunduğu durumdan sıkıldığı anlaşılan genç, kadından izin almaksızın masanın bitişiğindeki koltuğa oturdu. Diğer öğrenciler için bu yaptığı Bayan Lawrence tarafından affedilecek bir şey değildi fakat Danny okula ilk geldiği günden itibaren herkese kendini o kadar sevdirmişti ki, bunun gibi davranışlarını seve seve görmezden geliyorlardı.

Genç, avuçlarını ıslatan terden dolayı kenarları dalga dalga kıvrılmış olan evrakları Bayan Lawrence'ın masasına bırakarak "Sadece bir imza" dedi ve her zamanki gibi gülümsedi.

Bayan Lawrence masadaki tonlarca kalemin sonunda işe yarayacağını düşünerek birini seçti ve ne olduğuna bakmadan imzaladı. Algoritma dersi için istenilen onay kağıdı olduğunu tahmin edebiliyordu.

"Bu sene daha dikkatli ol Danny. Biliyorsun, geçen seneden kalan bir dersin var ve Cambridge böyle şeyleri affetmez." diyerek göz kırptı.

Danny ayağa kalktı ve elleriyle koyu renkli pantolonunun dizlerini kavrayıp düzeltti.

"Teşekkür ederim. Maalesef öyle bir hata yaptım. Bu sene telafi edeceğimden emin olabilirsiniz.'' deyip kadının masasındaki kağıtları hızlıca aldı.

Bayan Lawrence'ı küçük bir baş hareketiyle selamlayıp dudaklarında bir şarkı mırıltısıyla odaya girdiği kapıdan geri çıktı.

Danny'nin arkasından birkaç saniye daha baktı kadın. Çok sevdiği bu öğrencinin okuldan gitmesi kadar üzücü bir şey olamazdı. Ne yazık ki algoritma dersinden bu sene de geçemezse atılacaktı, Cambridge'in kuralları bilindiği üzere fazlasıyla katıydı.

Cennet Rüzgarı ريح الجنةNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ