Cennet Rüzgarı ريح الجنة

Bölüm 11

İngiltere | Cambridge - Aralık 2015

Gece boyu bilgisayar ekranına odaklı olmaları sebebiyle gözlerinin altına yerleşmiş lacivert halkaları umursamayı bırakalı çok olmuştu. Ama Ahmed Cambridge gibi saygın bir okulda böyle basit şeylerin önemli olduğunu düşünüyordu. Bu tipiyle her an onu uyuşturucu bağımlısı zannedip şikayet edebilirlerdi.

Böyle zamanlar için satın aldığı kapatıcıyla gözlerinden uykusuzluğun izlerini silmeye başlamıştı. Bu ürünlerin kızlar için olduğunu biliyordu ama eğer yeteneklerinden haberdar olunmasını istemiyorsa bunun gibi tedbirler almak zorundaydı.

Eskiden bahaneler uydurmayı seçerdi. Tüm gece ders çalıştım. Öyle bir romana başladım ki bitirmeden gözüme uyku girmedi. İki sezon dizi bitirdim. Uyku tutmadı. Fakat bunlardan hiçbiri kapatıcı kadar sorunsuz işlemiyordu. Pırasadan sonra en nefret ettiği şey insanların bitmek bilmeyen sorularını cevaplamak zorunda kalmaktı.

Sırt çantasını kaptığıyla dün akşam çıktısını aldığı kimlik bilgilerini içine tıkıştırması bir oldu. Acele etmezse Tasnim'den onları beklettiği için bir ton azar işitecek, Aişe'nin erkeklerin ne kadar bencil olduklarıyla ilgili homurdanmalarını dinleyecekti.

Üç gecedir uyumuyordu Ahmed. Odasının muhtelif yerlerinde bulunan boş Ritalin kutuları bunun en büyük göstergesiydi. Danny'i araştırmak için bilgisayarının başına oturduğu gece İngiltere'de beraber çalıştığı Hüsam'ın ona gönderdiği bir acil durum mesajı ile amacından sapmıştı. Danny hakkındaki bilgileri daha sonra incelemek için hızlıca kopyalamış, siteye sızdığına dair delilleri yok etmiş ve esas işinin başına geçmişti.

Cambridge'e gelmenin Ahmed için iki amacı vardı. İlki yazılım alanında kendini daha çok geliştirmek ve uzman bir mühendis olmaktı. İkincisi ise İslami Cihad'ın ona verdiği görevi uzaktan da olsa yerine getirmekti.

Çok zor bir işi yoktu aslında. Siyonistlerin devamlı olarak Gazze üzerinde uçurdukları insansız hava araçlarından birinin kodlarına ulaşarak görüntüleri kopyalıyordu. Bu da onların nereleri izlediklerini, dolayısıyla da saldırıları öngörebilmelerini sağlıyordu.

Ahmed'in tüm görüntüleri tek tek izleyecek vakti yoktu, aynı zamanda üniversiteye devam ediyordu. Bu yüzden İslami Cihad izleme görevini Gazzeli olup Londra'da yaşayan Hüsam'a vermişti. Ahmed düzenli olarak görüntüleri ele geçirip Hüsam'a gönderiyor, Hüsam da bir filmmiş gibi Gazze'nin her mahallesini, caddesini, sokağını izliyor ve insansız hava araçlarının gözlemlediği bölgeleri ilgili makama iletiyordu.

Çantasını tek omzuna asıp son kez baktı aynadan kendine. Uykusuzluğun tüm izleri silinmişti şimdi. Ayakkabılarını giyerek ayrıldı kolejden ve Newnham'a doğru sürdü kiraladığı bisikletini. Kolejlerin birbirlerine olan uzaklıkları devamlı bisiklet kullanmasını gerektiriyordu ve el-Halil'in yokuşlarında paslanan Ahmed için bu alışması zor bir şeydi.

Newnham kolejinin kapısına ulaştığında Tasnim ve Aişe'yi onu beklerken bulmuştu. Onları da yanında götürmesinin asıl sebebi Tasnim'in onu arayıp önemli bir şey konuşmak istemesiydi. Bir şeylerden dolayı endişelendiğini farketmişti ama nedenini soramayacak kadar yorgundu.

Kiraladığı bisikletini Newnham'ın yakınlarındaki bir panele bırakıp Tasnim ve Aişe ile birlikte Cam Nehri'ne doğru ilerlemeye başladı. Danny ile Newnham'da buluşmak için sözleşmişlerdi fakat Danny kendisinin doğrudan Grandchester çayırlarına gideceğini, oradaki kafelerden birinde yer ayırtacağını söylemişti.

Yol boyu Tasnim devamlı olarak Ahmed'e acilen konuşmaları gerektiğini hatırlatıp durmuş fakat Ahmed bunu Grandchester'da rahatça yapabileceklerini söyleyerek ablasını başından savmıştı. Tasnim ve Ahmed'in genellikle birbirleri ile olan ilişkileri bu seviyedeydi. Tasnim sürekli kardeşini bir şeyler konusunda uyarır, kontrol etmeye çalışır, Ahmed de onun bu özelliğinden nefret ederdi. İçinde hala bastıramadığı asi bir yanı olduğunu hissediyordu.