Senin Cümlelerin

183 21 36
                                    

Projeleri için arazi çekimlerini tamamlamış sıra fotoğrafları ayıklamaya ve sonraki aşamalara gelmişti Minho ve Areum için. Gün boyunca acıkan ikili fotoğrafları ayıklamak ve birşeyler atıştırmak için Minho'nun nazik teklifi ve Areum'un hevesli kabul etmesi üzerine kendilerini Minho'nun evinde buldular.

" İçerisinin dağınıklığı için şimdiden kusura bakma" diye baştan söyledi Minho kapıdan girerken.

" Yok canım ne kusuru, ben yabancı mıyım? " diye karşılık verdi Areum eve girerken.

Doğruca oturma odasına geçtiler Areum'a rahat hissetmesini söylerken mutfağa yönelip dolaptaki hazır ramenlerden ısıtmaya başladı Minho. Birkaç saniye içinde geri dönüp bilgisayarını açtı çünkü bir an evvel işlerini bitirmek istiyordu. Areum'un gün boyu farklı gelen samimi davranışları ve son olarak da eve girerken yabancı mıyım gibi laflar etmesi hoşuna gitmemişti. Elbette yabancıydı proje mevzuğu olana kadar konuşmuşlukları bile yoktu. Belki de Kibum ile olan son konuşmaları yüzünden böyle hissediyordu ve Areum'un davranışlarında bir gariplik yoktu.

Hafıza kartını bilgisayarına takıp görmesi için Areum'un yanına oturdu. Ekranı görmek için birbirlerine oldukça yaklaşmışlardı.

" Sence bu nasıl? " diye gösterirken başını Areum'a doğru çevirmişti Minho ancak Areum ekranla ilgilenmiyordu. Başka bir mana ile bakıyordu gözleri Minho'ya ve bu bakışların manasını biliyordu Minho. Areum'un gözlerinin dudaklarına kaydığını ve yavaşça kendisine yaklaştığını görünce hemen geri çekildi birşey olmasına fırsat vermeden ve Areum'dan geri çekildiği an kapının girişinde gölgesini bile ezbere bildiği birini gördü: Kibum'u...

" Kibum?! " dedi panikle ve Areum da kapıya doğru baktı.

" Ops, ev arkadaşına basıldık sanırım. " dedi Areum dudaklarını ısırarak sanki az önce reddedilmemiş gibi. Kullandığı kelimeler can sıkıcı olduğu için hızla Areum'a dönüp konuşmaya başladı.

" Kibum benim- " diyebildi sadece çünkü cümlesini tamamlamasına fırsat olmadı.

" Sevgilisinin kuzeniyim" dedi Kibum Minho'nun gözlerinin içine bakarak ve bakışlarını Areum'a yönlendirdi.
Yapma der gibi bakmıştı Minho ne olur öyle söyleme Kibum der gibi bakmıştı ama Areum daha farklı bakıyordu, Kibum'un bakışları altında eziliyormuş gibi bakıyordu. Başını yere eğip kuruyan boğazını temizledi.

" Ben, ben bir sevgilin olduğunu bilmiyordum hiç bahsi geçmemişti. Birlikte geçirdiğimiz onca zaman sonra sandım ki... " diye kendini açıklamaya çalıştı Minho'nun yüzüne bakmadan.

" Kibum bak göründüğü gibi değil açıklayabilirim herşeyi " diye konuştu Minho Areum'u duymuyormuş gibi.

"Açıklama yapman gereken kişi ben değilim Minho olayların gördüğüm gibi olduğunu biliyorum suçlu olmadığını bilecek kadar gördüm" dedi Kibum soğuk bir ifadeyle. " Git burdan" dedi tam otoriteyle Kibum Areum'a. " Sana hesabını sormak bana düşmez, benim işim onunla" dedi Minho'yu kastederek " Ama emin ol yerimde olsaydı 'oldukça güzel' yüzüne yaptığını unutturmayacak bir iz bırakırdı" dedi tehtid eder gibi Kibum ve gözleri de öyleydi, hazır ve vahşi.

Başka birşeyin söylenmesini beklemeden kendine denileni yaptı Areum ve yanından geçerken Özür dilerim diye fısıldadı Kibum'a kuzenine iletmesini ister gibi, muhatabının tam karşında olduğunu bilmeden. Kapının kapandığını duyunca Minho hızla Kibum'un yanına gidip boynuna sarıldı.

" Sen haklıymışsın Kibum, rahatsız hissetmekte haklıymışsın. Özür dilerim" dedi boynuna doğru sarılışını sıkılaştırırken. Minho'nun sarılışına karşılık vermemiş ancak onu itmemişti Kibum. Karşılık alamadığını görünce geri çekildi Minho.

Kamera LensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin