Gelirken Yanımda Arkadaşta Getirebilir Miyim?

505 52 10
                                    

O yağmurlu günde Kibum'un kendisi için yaptıklarından sonra eğer Minho'nun içinde acaba onu gerçekten seviyor muyum gibi bir şüphe ya da ikimizde erkeğiz bu çok yanlış gibi bir pişmanlık vardıysa da kaybolmuştu. Başkalarının ne düşüneceğini umursamayacaktı ve artık sadece Kibum'un fotoğraflarını çekmekle yetinmeyecekti. Aynı şemsiyenin altında yürürken fark etti ki asıl istediği Kibum'la aynı çatı altında olmaktı, aynı battaniyenin altında ısınmak, aynı fotoğraf karesinde olmak. Her zaman istemek yeterli olmazdı o yüzden Minho'da istekleri için mücadele edecekti. Sevdiği olamasada arkadaşı olacaktı Kibum'un öyleya Kibum kendisini bir nevi borcunu ödemek için ıslanmaktan kurtarmış olabilirdi. Kahkaha atmasını sağlayamayacaktı belki ama gülümsemesini sağlıyacaktı, konuşmasını sağlayamayacaktı belki ama daha fazla not defteri almasını sağlayacaktı. Bundan sonraki her adımı bu planlar dahilinde olacaktı.

Öte yandan Kibum içindeki yaşama açılan tomorcukları buduyordu. Kendime hakim olmalıydım ıslanmasını umursamamalıydım diye düşünüyordu yok yok bu kadarına gönlü razı olmazdı en azından evine kadar değil durağa götürseydim diye geçiriyordu içinden. Fark ettiki Choi hayatına girdiğinden beri -daha ismini bile bilmiyordu- içinden çok şey geçirir olmuştu. 8 aydır kendi sesini duymuyordu ama o çocuk etrafındayken sanki her an ağzından kelimeler kaçıverecekmiş gibi hissediyordu. Kelimeler önemli değildi de asıl kalbi ağzından kaçıverecekmiş gibi hissediyordu. Bu hissettiği neydi bilmiyordu ama daha öncekilerden çok farklı bir his olduğuna adı gibi emindi. Belli ki ezik görüntüm yüzünden bana böyle iyi davranıyor daha fazlasını bekleyemem, bu çok yanlış bir kişiye daha tutunup hayatta kalmaya çalışmayacağım diye kendi kendine sözler veriyordu.

Birkaç gün sonra Minho tıpkı planladığı gibi Kibum'u görmek aynı zamanda konuşmak ümidiyle banka gitti. Oturup sabırla gelmesini bekliyordu ki Kibum'u gördü. Bu kez de aynı şeyi dememeye çalışarak 'Hoşgeldin' dedi ve kocaman gülümsedi. Kibum hiçbir şey yazmadı not kağıdına ufacık bir şekilde başını sallayıp bankta her zaman oturduğu tarafa geçip oturdu ama Choi'ninde diğer tarafa oturmasını beklemiyordu. Minho oturduktan sonra cebiden iki küçük süt şişesi çıkardı. Biri kendi diğeri Kibum için... Şişelerden birini Kibum'a uzattı almasını umut ediyordu. Kibum şişeyle kısaca bakışıp Choi'ye döndü. Gülümseyen suratını görünce bu çocuk çok fazla gülümsüyor diye düşünüp şişeye uzandı. Kesinlikle gülmesinden rahatsızlık duymuyordu ama çok fazlaydı işte böyle güzel gülümseyince Kibum yanlış bir şey yapmış gibi utanıyordu ve yanaklarının kızarması sincap gözün yanında olmasını istediği en son şeydi. Birden duymayı özlediğini fark ettiği o derin sesi duydu.

'Minho' Adını söylemişti ama Kibum'un bakışlarından ne demek istediğini anlamadığı belliydi. 'İsmim yani benim adım Minho.' diyerek ne demek istediğini açıkladı Minho ve tabiki yine gülümsüyordu. Kibum şişeyi yanına bırakıp not defterini çıkardı ve yazmaya başladı.

'Kim Kibum' diye güzel el yazısıyla yazdı adını Kibum ve Minho sanki ismini daha önceden bilmiyormuş gibi yeniden okuyup 'Güzel isim Kibum, tanıştığıma memnun oldum.' dedi ve Kibum yine sadece başını salladı bu sırada açtığı küçük şişeden sütünü içmeye başlamıştı. O öyle bir andı ki Minho için dışarıdan görenler insanların yiyip içtiğini ilk kez gördüğünü söyleyebilirdi ama Kibum'un sütü içişi tıpkı bir kedinin süt içişi gibi gelmişti ayrıca Kibum sütü yutkunurken yanağında oluşan gamzeyi görmüş olmak onu çok heyecanlandırmıştı çünkü Kibum'un yüzüyle ilgili bir ayrıntıyı keşfetmişti.  

Kamera LensiWhere stories live. Discover now