34. 'Buraya Gel.'

3.3K 206 21
                                    

Multimedia : Selim.

İrem.

Sude toz pembe mini elbise harika görünüyordu. Saçlarını elime alıp salaş bir örgü yaptım önünden birkaç tutam çıkartıp kıvırdım. Makyaj yapmak istemedi. Düşünün artık Sude istemedi..

Geri çekilip son gez gezdirdim gözlerimi üzerinde.

"Çok güzel oldun."

Ve bir anda kendimi Sudenin annesi gibi hissettim. Sevdiğiniz birini hemen sahiplenirdiniz ya, bende öyleydim belki. Sude ağlamaktan şiş gözleriyle bana döndü uzunca baktı bana. Gözlerinin ardında feryat figan çığlıkları vardı. Fakat dili lal kesilmişti.

Bekledim onu.

Tek bir sözünü bekledim.

Karşımda kıvranması son bulup tam birşey söyleyecekken zilin çalmasıyla dudaklarını kapadı.

"Selim kapıya bak!" dedim bağırarak.

Sudeye son kez baktım. Fakat o gözlerini kaçırdı benden.

Odadan çıkıp koridora ulaştığımda Selim konukları içeri davet etti.

Evet.

Sude'yi benle Selimden isteyeceklerdi. Sudenin anne babası zahmet edip gelemediği için bize düşmüştü bu görev.

Selim içeri girdiğinde arkasından Kerem ve ailesi girdi. Herkesle selamlaştık.

Herkez oturduğunda Selim yanıma geçti bana doğru eğilip fısıldadı.
"Ben anlamam bu işlerden lafa girdiklerinde verirsin sen."

Boğazımı temizleyip gülümsedim 'Ne boka yararsın sen?' bakışımı atıp önüme döndüm. Selim rahatsızca kıpırdandı.

Kerem gözlerini Sude üzerinde kilitlediği için pek konuşmuyordu. Selim elinden geldiğince sohbet ediyordu fakat ben bu azabın hemen bitmesini istiyordum.

İstediğim olacaktı.

Gözlerim Sudeyi bulduğunda boğazımı temizledim.

"Sude, hadi sen kahveleri hazırla." usulca kalkıp mutfağa gitti.

Ardından mutfağa gittiğimde Sude kahvelerle ilgilenirken ben raftan limon suyu tuz pulbiber allah ne verdiyse indirdim. Sude hayretle baktı bana "İrem bence yapma o manyak öldürür beni!" dedi korkuyla. Kaşlarımı çattım "Bir bok yapamaz saçmalama!" bağırdığımı fark edip kahveye döndüm.

Hepsini döküp karıştırdım Sudenin eline verdim "Bak sakın karıştırma tamam?" deyip içeri girdim.

Sude titreyen elleriyle kahveleri dağıtmaya başladı. İşini bitirip elinde tepsi bizim oturduğumuz koltuğun koluna oturdu.

Ama benim gözüm Keremde!

İlk yudumu aldı bu salağın gözler bi kanlandı, tıksırdı biraz sonra yavaş yavaş içmeye başladı. Bırakmak istediğinde gözlerimi kısıp ona baktım sertçe yutkundu. Ve tabii ki el mecbur hepsini içti.

Ben ufak çaplı intikamımın sevincini yaşarken Keremin babası söze girdi.

"Ee sadede geleyim madem, çocuklar birbirini görmüş beğenmiş."

TEK UMUT (+18)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang