TEK UMUT (+18)

47. 'Döndü.'

Multimedia : Barlas.

Nefes.

"Artık oyun bitti adi sürtük, karnındaki piç ve sen öleceksiniz."

Ayaklarımın dibinde ağlayan Nisayı silkelediğimde inleyerek geriye savruldu.

"Özür dilerim! Acıyın bana!"

İnlemeleri odayı doldururken umursamadım. Silahımı çıkartıp tetiği çektim alnına dayadığımda "O yapmamı istedi!" diye çığlık attı.

Kaşlarımı kaldırdım.
"Kim?"

Ağlamaktan kanlanmış gözlerine baktım.

"Barlas!" dedi çığlıkları arasında.

Duyduğum isimle sertçe yutkundum.

Hayır.

O dönmemişti. Yıllar önce gitmiş ve bir daha dönmemişti o.

"Karnımdaki bebek Barlasın! Sakın dokuma yoksa herkezi yakar."

Çığlıkları üzerine koltuğa yavaşça oturdum.

Barlas.

Hayır. Olamazdı!

Barlas Dinçer geri dönemezdi!

Nisa var gücüyle açıklama yapıyordu.
"Onun tek istediği İrem Alacahan. Onu almadan rahat etmeyecek! Herkezi yakıp kavuracak!"

Ağlaması şiddetlenirken şeytan korku tohumlarını serpti yüreğime.
Yüzümü ellerimle sıvazladım. Nisayı yerden kaldırıp koltuğa oturttum.

Bana herşeyi anlatması lazımdı.

Güven verircesine fısıldadım.

"Baştan anlat herşeyi."

Sakin konuşmam onu biraz olsun rahatlattı.
Gözlerini silip konuştu.

"Barlas işlerini yurt dışında sürdürüyordu. Yıllar önce İrem onu istememiş. O yüzden gittiğini söyledi fazlasını bilmiyorum ama intikam alacağını herkezi ateşinde yakacağını söyledi."

Sustuğunda kaşlarım çatıldı.
"Bırak beni.." yalvaran kadına döndüm. "Beni Barlas'a götür."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı başını dehşetle iki yana salladığında bir süre düşündüm. İnanması için ortaya birşey sürmem lazımdı.

"Demiri sana veririm." dediğimde gözleri heyecanla parladı "Tamam!" dedi hızla.
Telefonumu çıkartıp Bernayı aradım.

"Alo."

"Yenge Barlas dönmüş!"

"Ne demek dönmüş? Eminmisin?"

"Bilmiyorum ama intikam planlarına başlamış."

"Neredesin geliyorum."

"Ben gelirim."

"Bekliyorum."

Kapattım. Nisa bana baktı "Ben ne olacağım." dedi endişeyle.

Çenemi kaşıdım "Barlas'a gidelim seni bırakırım."
Mutlulukla başını salladı.

Ama İrem'in emri katiydi. Nisa öldürülecekti.

Nisa'yı Hasan Abinin eline emanet edip arabama bindim hızla holdinge sürdüm. İndiğimde Berna'nın odasına çıktım.
İçeri girdiğimde Berna adamlara talimat veriyordu.

"Nefes."

Dolu gözlerle ona sarıldım adamlar dışarı çıkarken yüzümü elleri arasına aldı.