TEK UMUT (+18)

37. 'Kelebek'

İrem Alacahan.

"Siz Sude Ergün Hanımefendi. Kerem Soylu Beyefendiyi hastalıkta sağlıkta fakirlikte zenginlikte bir ömür boyu kocalığa kabul ediyormusunuz?"

Sorulan soruyla tüm gözler Sude üzerine çevrildi. İçimdeki lav kaynadıkça kalbim ağladı.

Sude'min bu halini görmek bedenimi sarsıyordu.

Hayır demesini istedim. Hayır deyip burayı terk etmesini istedim.

Ama beklediğim oldu, titreyen dudaklarından hayatını değiştirecek tek kelime döküldü.

"E-evet."

Derin bir hüzünle verdi cevabını.

"Peki sizler de bu nikaha şahitlik ediyormusunuz?"

Demirle aynı anda "Evet." dedik imzalar atıldığında Kerem Sude'nin alnını usulca öptü.

"Ayağına bas!" diye bağıran Gizem'e döndü bakışlarım. Sude fırsat kollar gibi ezdi Keremin ayağını. Garip olan Keremin aşkla Sudenin korkuyla bakmasıydı. Çalan şarkıyla Sude gözlerime baktı burukça gülümsedi.
Boğazım düğümlenirken Sude gözünden süzülen yaşlarla ilk dansına kalktı.

Halbuki bu şarkıya aşık olduğu adamla kalkmalıydı.

Belime sarılan kolun sahibi hafifçe fısıldadı.

"Hadi gel.."

Elimden tutup Sudelerin yanına çekti, kollarımı boynuna doladığımda aynı şekilde oda belime doladı kollarını.

Dans ederken Sude'ye baktım gözlerini yere mıhlamış asla kaldırmıyordu.

Gözlerimle yavaşça konuklara çevirdim herkez halinden memnun mutludu. Gözlerim bu kez Nefes üzerinde durunca gülümsedim. Selim yanında parmaklarıyla oynuyordu, bir süre daha izledim onları. Daha sonra Selim Nefes'e dönüp birşeyler söyledi Nefes gülümseyip elini uzattığında Selim'in suratındaki mutluluk içimi kıpırdattı.

Nefes'te mutluydu aslında, dansa başladıklarında Selim'in çekingen tavırlarına inat kollarını boynuna doladığında güldüm.

Tüm gece gerektiği gibi devam etti ve sonunda konuklar yavaş yavaş gitmeye başladı.

Sude bana son kez sarıldığında kulağına eğildim.
"Emin ol sana dokunmayacak."

Minnetle gülümsedi son kez alnından öptüm. Kerem geldiğinde kollarımı açtım hızla sarıldı.

Sıkıca kavrayıp fısıldadım kulağına. "Sudenin bir saç teline dahi dokunmayacaksın."

Yüzünü omzuma sürttü.
"Söz veriyorum Yenge o istemeden kılına dahi dokunmam." geri çekildiğinde yanağını okşayıp gülümsedim.

Ve yeni evli çiftimiz yanımızdan ayrıldı. Gitmek üzere hareketlendiğimizde Nefesin sesini duydum.
"Oha! Arabam yok çekmişler!" dediğinde Selim çekinerek yanına gitti.
"Sizi bırakabilirim." dedi Nefes derin bir oh çekti hemen arabaya oturdu Selimde pıtı pıtı gitti arkasından.

Bu ikili dikkatimi çekmeye başlamıştı bu aralar.

Sude.

Arabadan indiğimizde karşımdaki eve baktım. Eteklerimi tutup ilerlerken Kerem aniden bedenimi kucağına aldı. İrkilsemde ses çıkartamadım. Merdivenlere geldiğimizde indirmedi yavaş yavaş odamıza çıktı, girdiğimizde yavaşça indirdi.

"Sen burdaki duşa gir. Ben diğerine giderim rahat olabilirsin."

Çıkacağı sırada durdurdum.
"Şey.. Kerem." gözlerime baktığında yavaşça arkamı döndüm anlamış olacak ki gelinliğin fermuarını yavaşça açtı, kapının kapanma sesiyle gelinliğimi bıraktım. Ayaklarımın dibine düşerken duşa girdim soğuk suyu açtım gözyaşlarım şimdi daha sıcak geliyordu. Olduğum yere çöktüm soğuk su tüm vücudumdaki hissi keserken gözkapaklarım uykuya yenildi.