46. 'İhanet.'

3.3K 200 24
                                    


Bölüm şarkısı Sezen Aksu - Ben öyle birini sevdim ki..

İrem.

Güneşin dolduğu gözlerimi yavaşça açtığımda Demir ve muhteşem kahveleriyle buluştu gözlerim.

Burnunu burnuma sürtüp
"Günaydın karıcım." dediğinde gülümsedim yavaşça gerinip
"Günaydın kocacım." dedim.

Gülerek dudaklarımı öptü. Ardından bedenimi kucağına aldığında kaşlarımı kaldırdım.
"Nereye?" diye sordum tedirgince
Sırıttı "Duşa." dedi.

Evet.

Duşa dedi.

Duşa dedi!

"Olmaz Demir bırak!" diye cırladığımda dilini şıklattı debelensemde daha sıkı tuttu banyoya girdiğimizde beni indirip hızla kapıyı kilitledi.
Ona dehşetle bakarken gülümsedi belimden tutup kendine yasladı.

Güldü, beyaz dişlerinin pembe dudaklarının oluşturduğu muhteşem görüntü soluğumu keserken elini geceliğimin askılarına getirdiğinde gözlerimi kapattım. Dokunduğu her yer alev almaya başlamıştı sanki.

Hızlanan nefesim göğsümü zorlarken çenemden tuttu.
"Utanma benden.." dedi fısıltı halinde.

Ses tonu kasıklarımı karıncalandırırken gözlerine baktığımda şehvetten koyulaşmıştı. Ve bu beni delirtiyordu.

Dudaklarıma baktığında mesafeyi kapatan ben oldum. Aniden öptüğüm dudaklarını zevkle hareket ettirmeye başladı. Ardından belimdeki kollarını sıkılaştırıp alt dudağımı emdiğinde elimi ensesine bastırdım. Nefessiz kaldığımızda boynuma yöneldi tişörtünü çıkartıp dudaklarını tekrar öptüm.
"Seni seviyorum." dedi alt dudağımı ısırıp.
"Bende sevg-" diyemeden banyo kapının çalmasıyla hayretle birbirimize baktık.

Kim olabilirdi ki?

Demir sinirle gözlerini yumdu ve ağır bir küfür savurup kapıyı hafifçe araladı.

"Enişte!"
Duyduğum sesle gözlerimi kapattım. Sude!

Ne işi vardı bu delinin burada.

"İrem nerde napıyonuz içerde?" diye cırladığında çıktım.
"Yuh Sude! Mahremiyet diye bir şey kalmadı!" dediğimde kahkaha attı
"Yaşasın kötülük Nihahaha!"

Onu hızla dışarı attım.
Demir bu halimize güldü, ardından üzerimizi hızla giyip aşağı indik Sude elinde telefon arkası dönük otururken Demir'in belimden çekmesiyle ona döndüm dudaklarıma tüm gün etkisinden çıkamayacağım bir öpücük bırakıp kulağıma eğildi.
"Akşam görüşürüz James." kulağımın hemen altından öptü.
Kıkırdadım. Sudeye döndüm "Hadi gidelim.
Telefonunu kapatıp çantasına attı "Kanki napıyordunuz içeride?" dedi merakla, kahkaha attım. "Sevişiyorduk."
Duyduğum öksürük sesiyle daha fazla güldüm "Iyy pislikler!"
Ona döndüm
"Bana bak Keremle yemeğinize ilaç atar odanıza kilitlerim!"
Gözlerini pörtletip eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekti.

Holdinge gittiğimizde hızla işlere başladık.

Elimizde dosyalar Sudeyle konuşuyorduk.

Daha sonra kapıyı çalmadan içeri giren kadınla kaşlarım çatıldı Sude tek kaşını kaldırmış kadına bakarken arkasından telaşla giren asistanıma gözlerimle işaret verdiğimde çıktı.
"Buyrun." dedim sertçe.
Karşımdaki kadın gülümsedi kahverengi gözleri kahverengi saçları olan güzel bir kadındı. Oturduğumuz masadan kalktık.
"Merhaba." dedi arsızca.

Cevap vermedim Sude dayanamadı
"Ne arıyorsunuz burada!" dedi.
Kadın güldü.
"Benim olanı almaya geldim. İremciğimede haber vermek istedim." dediğinde Sude şaşkınlıkla ayağa kalktı.

TEK UMUT (+18)Where stories live. Discover now